Yazgülü Aldoğan

Suçlu olma kriterleri kime göre işliyor?

17 Ocak 2019 Perşembe

Birkaçını biliyordum ama derli toplu hepsini bilmiyordum, muhtemelen siz de bilmiyorsunuz, aklınızda olsun diye yazayım, lüzumlu lüzumsuz hop içerdesin malum, bari bilelim; Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi 2017/95 esas sayılı dava dosyasından 19 Kasım 2018 tarihli duruşmada ibraz edilen dilekçe ekinden aktarıyorum. Adli ve İdari makamlarca FETÖ Silahlı Terör Örgütü üyeliği açısından suç unsuru olarak kabul edilen kriterler şunlar:
1.Darbe girişimiyle iltisakı olanlarla irtibat; 2. FETÖ yöneticileriyle irtibat; 3.FETÖ’yle iltisak sayılabilecek ankesör-ardışık-0 saniye-büfe-vb. araması kaydı;
4. Bank Asya hesabı olup olmadığı; 5. Kriptolu İletişim programı (ByLock); 6.FETÖ’yü destekleyici toplantı, protesto,gösteri; 7.FETÖ’ye ait gazete-dergi vb.aboneliği; 8. FETÖ ile iltisaklı eğitim kurumları; 9. Çocuklarının FETÖ’yle iltisaklı kurum-okul-dersane kaydı; 10. Kapatılan eğitim kurumlarında çalışma bilgisi;
11. Müzahir şirketlerde SGK kaydı; 12.Kapatılan derneklerde kaydı; 13. FETÖ bağlantılı STK-derneklerle işbirliği; 14. Sosyal paylaşım sitelerinde FETÖ’yü övücü paylaşım; 15. Yetkilerini FETÖ lehine kullanma; 16. KPSS soruşturması; 17. Devam eden soruşturmalar; 18. Aile bireyleri hakkında FETÖ nedeniyle soruşturma, kovuşturma; 19. Aile Bireyleri hakkındaFETÖ nedeniyle ihraç, görevden uzaklaştırma; 20. MİT Müsteşarlığı ve Emniyet Gen. Müd. İsth. raporlarında, hakkında istihbarat kaydı bulunup bulunmadığı.
Dehşet verici bir liste, hatta bazı kriterler insan haklarına aykırı. Suç kişiseldir, aile bireylerinden biri hakkında soruşturma açılmışsa diğerlerinin suçu ne? Hadi onu da geçtim. Bu listeden tertemiz çıktınız diyelim. Ki elimdeki belgede bütün kriterlerin karşısında “Herhangi bir kayda rastlanmamıştır” yazıyor. Kişi pırıl pırıl. İznini alamadığım için adını yazamıyorum. Çünkü bu kaydı bana yollayan kişi halen Sincan T Tipi Kapalı Cezaevi’nde TUTUKLU bulunuyor!
 
Kavakçı Ailesi
Cumhuriyet gazetesinin 14 Ocak günkü sayısında kendisi de haksız biçimde uzun süre tutuklu kalmış gazeteci Barış Terkoğlu’nun yazısında dikkatimizi çektiği nokta vahim. Günlerdir Cumhurbaşkanı’na danışman yapılan Maryam Kavakçı’nın Instagram hesabındaki çarpıcı pozlarını konuşuyoruz ama asıl Akit gazetesi yazarı olan dedesi, yani Merve Kavakçı’nın babası Yusuf Ziya Kavakçı’nın konumu çok daha ciddi. Yeni Akit’teki son yazısında Gülen’e Türkiye’ye dönmesi ve İslam âlimleri yetiştirecek bir merkez kurmasını tavsiye ediyor? “Türkiye’ye dönüp iktidar ile iyi münasebetlerini tesis edince ona muamele de iyileşecek” diye öngörüde bulunuyor. Belki gözünüzden kaçmıştır diye Barış’ın yazısından alıntılıyorum. Yusuf Ziya Kavakçı’nın yukarıdaki kriterden kaçına uyduğunu siz buluverin bir zahmet. Bir zamanlar Gülen’in hasretinden perişan, gözü yaşlı ülkeye davet edenlerin sayısı hayli kabarıktı, onlara da hiç dokunulmadı ama Yusuf Ziya Kavakçı’nın ABD’den çuval çuval dosyayla iadesi istenen Gülen’i izzetü ikram davet edip İslam Enstitüsü kurmayı akıl veren yazısını ben yazsam, ABD Devlet Bakanlığı’nın resmi İslam Sözcüsü olmadığım için herhalde, çoktan Silivri’de kaloriferleri yanmayan bir hücredeydim. Kavakçı ailesinin dokunulmazlığı, hatta tüm aile fertlerinin birer birer yükselişi ve devlet kadrolarına yerleştirilişinin altında ne olduğunu siz en iyisi Barış’tan okuyun, uzun bir hikâye.
 
Vur abalıya
FETÖ soruşturmalarında ne olduysa yine garibana oldu. Memlekette ne kadar gariban, ne kadar hoşlarına gitmeyen muhalif varsa değdi değmedi diye cezalar aldı, hapse atıldı. Eri, öğrencisi, çavuşu, öğretmeni. 7 kişilik koğuşlarda 25 kişi yatıyor, sırayla uyuyor, bir de yanmayan kaloriferlerle cezalandırılıyorlar. Cezaevi müdürünün insafına kalmış okuyacakları kitaplar, ders kitabına bile izin çıkmayabiliyor. Masamın üstü cezaevlerinden gelen tutuklu mektuplarıyla dolu. Sesiniz olamıyorum. Biliyorsunuz beni de mahkûm edip duruyorlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları