Mazbata gelirken: ‘Bir Düğün Gecesi’

18 Nisan 2019 Perşembe

Bir mübarek Cuma gecesi, oylar sayılırken, iki büyük sermaye/medya grubunun, Kalyoncu ile Demirören ailelerinin çocukları evlendi...
Elbette bize “Allah mesut etsin” demek düşer.
Eminim ilerde ikinci bir “Bir Düğün Gecesi” romanı yazılacaktır; çünkü bu düğün sırasında, Türkiye’deki “İleri Demokrasiyi” simgeleyen, “olağanlaşan olağanüstü olaylar” meydana geliyordu.
- Düğün yapılırken, İstanbul’u kaybeden iktidarın itirazları ve engellemeleriyle, seçimlerden 12 gün sonra bile Maltepe’deki oylar, tekrar tekrar, yeniden sayılıyordu.
- Oy sayım süreci ile düğün töreni arasında, iktidar-sermaye ilişkileri açısından önemli bağlar vardı.
- Düğün için tarihsel Çırağan Sarayı’nın önüne çirkin bir gecekondu kondurulmuştu.
-Nikâhı kıyan zat-ı muhterem:
a) Bu gecekonduya izin vermemesi, izinsiz yapılmışsa da yıktırması gereken...
b) 10 gün önce yerine yeni biri seçilmiş olduğu için makamını (ve elbette yetkilerini) kaybetmiş olan...
c) Zaten seçilmiş eski Belediye Başkanı yerine de sonradan getirilmiş bulunan...
d) Aday olduğu kendi ilçesindeki seçimi bile kazanamamış olan...
e) Seçmenlerin soyadlarından hangi partiye oy vereceklerinin saptandığını ve buna göre seçmen listelerinde oynama yapıldığını iddia edebilen bir kişiydi.
- İstanbul’un anayollarından biri bu düğün dolayısıyla kapatılmış ve İstanbul trafiği felç olmuştu.
- Yolun neden kapalı olduğunu soran bir avukat koruma polisleri tarafından araç içine alınarak dövüldü; kendisine zorla tutanak imzalatıldı; savcı tarafından Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla mahkemeye sevk edildi; yargıç tarafından ev hapsine mahkûm edildi; TBB Başkanı Feyzioğlu bela okudu, “Şakağıma tabanca dayasanız bu işin peşini bırakmam” dedi.
-Bu arada Hazine’den ve Maliye’den sorumlu olan Damat, emekçilerin kıdem tazminatlarına el koyan Neoliberal, Neoemperyalist bir program açıklamıştı.
- Bu programı eleştiren gazeteci/yazar Mustafa Sönmez, Sosyal Medya’da Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla, sabah 3’te evi basılarak gözaltına alındı.
- Utku Çakırözer’in belirttiğine göre sadece 2014-2017 yılları arasında (2018 yılı hariç) Cumhurbaşkanı’na hakaret konusunda.
68 bin 827 soruşturma yapılmış...
12 bin 839 dava açılmış...
3 bin 414 mahkûmiyet verilmişti.
-Bu arada Rabia Naz’ın babası intihar ettiği çok kuşkulu olan kızının ölümünü aydınlatmak için girişimlerini sürdürüyordu.
- Tam bu sırada Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün fişlediği öğrencileri üniversite yönetimlerine bildirerek cezalandırılmalarını istediği ortaya çıktı.

***

Bu satırlar yazılırken, Yüksek Seçim Kurulu, AKP’nin, koşullar oluşmadan yaptığı için “Tam kanunsuzlukla malûl” olan itirazını konuşuyor ve herkes “Bir Düğün Gecesi”nde Hukuk Devleti ve Sandık “Ölmeye mi yattı” diye merakla bekliyordu:
DİREN HUKUK DEVLETİ...
DİREN DEMOKRASİ!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları