Olaylar Ve Görüşler

Araştırmacı Mehmet Perinçek: Parlamento açıklamalarının önemi yok

24 Nisan 2019 Çarşamba

Rusya devlet arşivlerinde 20 yıldır “Ermeni Meselesi” üzerine araştırmalar yapan akademisyen Dr. Mehmet Perinçek, Fransa ve İtalya’nın 24 Nisan’ı “Ermeni soykırımını anma günü” ilan etme kararında hukuki bir dayanak olmadığını söyledi. Perinçek, “Uluslararası alanda soykırım olduğuna dair karar verebilecek mahkemeler belirlenmiştir. Bu kararı ya Türkiye mahkemeleri ya da Uluslararası Adalet Divanı gibi mahkemeler verebilir. Dolayısıyla çeşitli parlamentoların soykırımın olduğuna dair açıklamalarının hiçbir önemi yok. AİHM’nin Perinçek davası kararı bu tartışmalara son noktayı koymuştur”dedi.
Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Mehmet Perinçek şu yanıtları verdi:
¦ Rus arşivlerinde Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeniler nasıl anlatılıyor?
Osmanlı’da yaşayan Ermeniler’in yaşam koşullarına ilişkin birçok rapor ve belge bulunuyor. Yazılan raporlarda, Ermeniler’in iyi yaşam koşullarına sahip olduklarını, hatta ekonomik yönden Müslüman kesime karşın daha güçlü olduklarını, hukuki açıdan da Osmanlı Ermenileri’nin neredeyse özerkliğe yakın imtiyazlarının bulunduğunu bizzat Rus ve Ermeni belgeleri ortaya koyuyor. Belgelerde Ermenilerin yaşadığı sorunların tüm halklarla aynı olduğu görülüyor. Yani yaşadıkları, Osmanlı’da yaşayan halkların sorunlarından farklı değil. Emperyalistlerin müdahale etmesi sonucu bazı Ermenilerin Osmanlı’yı bölmek, parçalamak, otoritesini zayıflatmak istediği belgelerde görülüyor.

İki misyon
¦ Peki, bu belgeler 1915’te yaşanan olaylar için ne söylüyor?
Rus belgelerine baktığımızda 1915’e giden süreçte itilaf Devletlerinin yani Rusya, İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı tebasına ait Ermenilere iki temel misyon yükledikleri görünüyor. Birincisi, savaş sırasında ayaklanmalar çıkarmak ve bu ayaklanmalarla cephe gerisinden Türk ordularını zayıflatarak zaafa uğratmak. İkincisi ise yine Osmanlı Ermenilerinden gönüllü birlikler oluşturmak ve bu gönüllü birlikleri orduya karşı savaşması ve cephe hattını yırtarak toprakların işgalini kolaylaştırmak. Burada dikkati çeken noktalardan bir tanesi iki misyonun yerine getirilmesinde büyük Ermeni kitlelerinin de bu harekete sürüklenmesi. Çok geniş Ermeni kesimlerinin Türk ordularını arkadan vurma girişiminde oldukları açıkça zabıtlarda belirtiliyor. Rus askeri yetkililerinin Ermeni çeteleri tarafından Müslüman nüfusa karşı giriştikleri katliamları ve yağmaları rapor ettiklerini hatta Ermeni çetelerinin yaptığı bu katliam girişimlerinden rahatsız oldukları da bu belgede yazılı.

‘AİHM son kararı verdi’
¦ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 1915 olaylarına bakışı için neler söyleyeceksiniz?
AİHM’nin Doğu Perinçek’in İsviçre davasında verdiği karar aslında Türkiye’ye çok ciddi avantajlar sağlıyor. AİHM’nin bu kararına genel olarak baktığımızda bir düşünce özgürlüğü kararı olarak değerlendiriliyor. Yani Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde “Ermeni soykırımı yoktur” demenin özgürleşmesini bir taraftan sağlıyor. “Sözde Ermeni soykırımı”nın tartışmalı olduğu belirtilmekte. Onun ötesinde Ermeni soykırım suçu hukuki bir meseledir. Uluslararası alanda da soykırım olduğuna dair karar verebilecek mahkemeler belirlenmiştir. Bu kararı ya Türkiye mahkemeleri ya da Uluslararası Adalet Divanı gibi mahkemeler verebilir. Dolayısıyla çeşitli parlamentoların soykırımın olduğuna dair açıklamalarının hiçbir önemi yok. AİHM’nin Perinçek davası kararı bu tartışmalara son noktayı koymuştur.

Çelişkili bir karar
¦ Fransa’nın 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı’nı anma günü ilan etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kararı hem kendi ülkesinin hem de AİHM Perinçek İsviçre kararı ile çelişmektedir. Bu tamamen Türkiye’ye düşmanca bakışın göstergesidir. 1915’lerde nasıl ki büyük bir Ermenistan planları varsa bugün de büyük bir Kürdistan planları var. Nasıl 1915’te Türkler Ermenilere karşı soykırım yaptı diyerek kamuoyu oluşturulmaya çalışıldıysa bugün de bakın Türkler 100 sene önce soykırım yaptılar şimdi de burada soykırım yapıyorlar diyerek Türkiye’nin terörle mücadelesi katliam olarak gösterilmek isteniyor. Böylece Türkiye’ye hem hukuki hem psikolojik hem siyasi müdahale zemini oluşturmak istenmektedir.

LEYLA KILIÇ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları