Asla vazgeçmeyelim, asla.

17 Haziran 2019 Pazartesi

“Mustafa Kemale göre, bir işbaşında bulunan herkesin daima yapacağı bir ‘şey’ vardır. Bir görev ve sorumluluk adamı. Teslim olmaz.”
Falih Rıfkı Atay-Çankaya.

Atatürk’ü sevmek bu demektir.
Cumhuriyetçi olmak bu demektir.
Asla vazgeçmeyelim, asla.
Mücadelemiz sadece İstanbul Belediye Başkanlığı için değildir.
Mücadelemiz, bu seçimi kazanıp keyfini çıkarmak için değildir.
Mücadelemiz, 19 Mayıs 1919 günü başlayan bağımsızlık mücadelesidir.
Mücadelemiz, 1 Kasım 1922 günü saltanatı ortadan kaldırmakla başlayan “halk iradesi” mücadelesidir.
Mücadelemiz, 3 Mart 1924 günü kaldırılan halifelik ile başlayan laiklik mücadelesidir.
Mücadelemiz,19 Mayıs 1919 ile başlayıp 1938 yılına kadar devam eden süreçte kazanılmış uygarlık haklarının hepsinin tehlikede olduğunu bilmenin mücadelesidir.
Buraya, buralara nasıl gelindiğini asla unutmadan, söylenen her yalanı, yapılan her hileyi bilerek Cumhuriyet mücadelesi yaptığımızı,
asla unutmayalım, asla”.

***

ASLA UNUTMAYALIM, ASLA.

Seçimlerimizi çaldılar, “Atı alan Üsküdar’ı geçti” dediler.
Paralarımızı çaldılar, ganimet yerine koydular,
Vadilerimizi, derelerimizi çaldılar, madencilik yapıyoruz dediler.
Yeşil alanlarımızı çaldılar, imara açıyoruz dediler.
Cumhuriyetimizi çaldılar, restorasyon dediler.
Adaletimizi çaldılar, haksızlıkların üstüne oturdular.
Laik eğitimi çaldılar, sizin hakkınız değildi dediler.
Özgürlüğü çaldılar, saraya hapsettiler.
Asla unutmayalım, asla.

***

ATATÜRK’E BORCUMUZ VAR.

Atatürk’e borcumuz var bizim.
Kurtuluş Savaşı devam ederken 1921 yılında “Eğitim Kongresi”ni toplayıp laik eğitimin temellerini atan büyük kurucumuza borcumuz var bizim.
Öğretmenlere hitap edip “Vazifeniz fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmektir” diyen büyük öndere borcumuz var bizim.
Kurtuluş Savaşı’nın başında daha sonuç bile alınmamışken, 23 Nisan 1920’de, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni toplayıp açan, milli iradeyi en büyük güç kaynağı yapan büyük Atatürk’e borcumuz var bizim.
Onun bize verdiği emanetleri biz koruyamadık.
Laik eğitimi koruyamadık.
Köy Enstitülerini koruyamadık.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bile koruyamadık.
Tek Adam rejimini önleyemedik.
Ülkenin bağımsızlığını koruyamadık.
Ülkenin itibarını koruyamadık.
Ülkenin uygarlığa gidişini koruyamadık.
Atatürk’e borcumuz var bizim.
Atatürk Cumhuriyeti’ne borcumuz var bizim.
Bu borcu ödeme zamanı geldi de geçiyor.
19 Mayıs 1919’un 100. yılı oldu.
Şimdi 29 Ekim 1923’ün yüzüncü yılı geliyor.
Bu borcu ödemeye başlayalım.
Asla vazgeçmeyelim, asla.

***

BU SEÇİM BAŞLANGIÇ OLSUN.
Bu seçim başlangıç olsun.
Ekrem İmamoğlu bir başlangıç olsun.
Seçilir seçilmez Atatürk’e giden adam bir başlangıç olsun.
Bu kez İstanbul’dan başlayalım.
Samsun’dan başlayan yürüyüş bütün yurdu dolaşsın.
Atatürk’e borcumuzu ödeyelim,
ki Anıtkabir’e bu kez daha güçlü gidelim.
Asla vazgeçmeyelim, asla.
TESLİM OLMAYANLAR ÖLMEZ...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ben başkan olamazsam? 11 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları