Suriyeli sığınmacılar sorunu nasıl çözülür?
Barış Doster
Son Köşe Yazıları

Suriyeli sığınmacılar sorunu nasıl çözülür?

31.07.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Suriyeli sığınmacılar konusu, bir kez daha ve önceki tartışmalardan daha sert şekilde gündemde öne çıktı. Gerçi hep gündemin ön sıralarındaydı. Ama gelinen aşamada siyasette ve medyada polemikler kızıştı. Bu işin sürdürülemez olduğunu, oy kaybının temel nedenleri arasında bulunduğunu anlayan iktidar da, kendince arayışlarını artırdı. Konuyu, “el âlem ne der” kaygısı yaşamadan tartışmakta; “ırkçı”, “faşist” yaftalamalarını sıklıkla kullanmamakta; sığınmacıların sebep değil sonuç olduğunu unutmamakta yarar var. Sıralayalım...
1) Suriye’nin bu hale gelmesinin en büyük suçlusu, ABD emperyalizmiyle onun Avrupalı ve Ortadoğulu müttefikleridir. Astana Süreci’nden itibaren tercih değiştirse de, Türkiye’nin de hatası çoktur. Suriye’nin bağımsızlığı, bütünlüğü ve egemenliğinin garantörü olduğunu, Rusya ve İran’la birlikte kayıt altına alan Türkiye’nin, sahadaki uygulamaları da bu yönde olmalıdır. Suriye’nin bütünlüğünü, Suriye’yi bölmeye çalışan ABD’yle değil, Suriye devletiyle sağlayacağını kavramalıdır. Bu, sığınmacıların ülkelerine dönmesini sağlayacak ilk ve en büyük adımdır.
2) Sığınmacı, göçmen, mülteci terimleri çoğunlukla yanlış kullanılmaktadır. Suriyeliler göçmen, mülteci değildir. Geçici sığınmacı statüsündedirler. Sığınmacı zorunlu olarak; göçmen hür iradesiyle ülkesinden ayrılan kişidir. Mülteci ise ülkesinden zorunlu sebeplerle ayrılıp başka ülkeye giden, iltica talebi kabul edilen, kendisine mülteci statüsü verilen kimsedir.
3) Bu konular konuşulduğunda ülkeler üçe ayrılır: Göç alan ülke, göç veren ülke, geçiş ülkesi. Türkiye, üç özelliğe de sahiptir. Bunda coğrafya etkilidir. O nedenle Türkiye’nin yükü ağırdır. Başka bir ülkeyle kıyaslanamaz. Misal; Yunanistan’la karşılaştırılamaz. Çünkü Yunanistan’ın kabul ettiği 50 bin Suriyeli sığınmacı için Atina’ya 600 milyon Avro veren Avrupa Birliği’nin (AB), bu hesapla, Türkiye’deki 5 milyon Suriyeli sığınmacı için Ankara’ya 60 milyar Avro vermesi gerekir. Bu olanaksızdır. AB, Türkiye’ye söz verdiği 3 milyar Avro’nun bile yarısını ödemiştir.

Türkiye bu yükü taşıyabilir mi?
4) Türkiye; 5 milyon Suriyeli sığınmacı için 40 milyar dolar harcamıştır. 82 milyon nüfuslu bir ülke için bu kadar sığınmacı; 800 milyar dolarlık bir ekonomi için bu kadar para, büyük yüktür. Sadece Suriye’den değil, Afganistan’dan Özbekistan’a, İran’dan Ermenistan’a, Irak’tan Gürcistan’a kadar geniş bir coğrafyadan insanlara kucak açan Türkiye için bu durum, sürdürülebilir değildir.
5) Sorun çok yönlü, çok boyutludur. Sınır güvenliğine, askeri tedbirlere indirgenemez. Siyasi, mali, hukuki, diplomatik, toplumsal, kültürel, duygusal yönleri vardır. Halkın önemli bölümünün yoksulluk çektiği, açlık sınırında milyonlarca yurttaşın olduğu, dört üniversite mezunundan birinin işsiz gezdiği bir ülkede, ekonomik koşullar bozuldukça, sığınmacılara yönelik öfkenin artması kaçınılmazdır. Mehmetçik Suriye’de şehit düşerken, Suriyeli gençlerin Taksim’de yılbaşı kutladığını, alkol aldığını, nargile içtiğini gören yoksul, emekçi kitlelerin sinirlenmesini, “ırkçılık, faşizm, yabancı düşmanlığı” olarak görmek, cehalettir. Türk milliyetçiliğini ve tarihsel köklerini Avrupa’daki ırkçı, faşist hareketlerle karıştırmak yanlıştır. Türkiye’nin gerçeklerine emperyalist Avrupa solunun gözlüğüyle bakan liberal sol anlayış, sorunludur.
6) Sayısı 5 milyonu bulan sığınmacı, ne Avrupa’nın yeğlediği yöntem olan asimilasyon ne ideal yöntem olan entegrasyon ile Türkiye’yle bütünleştirilebilir. Ne sığınmacıların böyle bir niyeti ne Türkiye’nin buna takati vardır. Sadece demografik yapı değil (misal, Kilis’in yüzde 80’den fazlası sığınmacı), sosyolojik ve politik yapı mutlaka bozulur. Gelecekte Türkiye içinde Türk - Suriyeli Arap gerilimi kaçınılmaz hale gelir. Türkiye’ye gelen sığınmacıların Suriye’de boşalttığı bölgelere, ABD’nin PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD - YPG unsurlarını yerleştirdiği düşünülürse, sorunun dış politika açısından ne kadar çetin olduğu daha da iyi anlaşılır.
Sözün özü; sorunun çözümü, Suriye devletinin ülkesine egemen olmasından geçer.  

Yazarın Son Yazıları

Muhalefet ve değişimin yönü

Muhalefet ve değişimin yönü

Devamını Oku
14.06.2023
İktidar ve anayasa değişikliği

İktidar ve anayasa değişikliği

Devamını Oku
10.06.2023
Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor?

Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor?

Devamını Oku
07.06.2023
Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP

Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP

Devamını Oku
03.06.2023
Seçmenle inatlaşmak

Seçmenle inatlaşmak

Devamını Oku
31.05.2023
İttifakın etkisiz elemanı

İttifakın etkisiz elemanı

Devamını Oku
27.05.2023
Sinan Oğan, iktidar ve itibar

Sinan Oğan, iktidar ve itibar

Devamını Oku
24.05.2023
Hangi CHP? Yenisi mi? Gerçeği mi?

Hangi CHP? Yenisi mi? Gerçeği mi?

Devamını Oku
20.05.2023
Seçimin sayısal ve siyasal tahlili

Seçimin sayısal ve siyasal tahlili

Devamını Oku
17.05.2023
Seçimler ve sosyal medya

Seçimler ve sosyal medya

Devamını Oku
13.05.2023
Seçimler ve seçim kampanyaları

Seçimler ve seçim kampanyaları

Devamını Oku
10.05.2023
Seçimler ve ulusal güvenlik

Seçimler ve ulusal güvenlik

Devamını Oku
06.05.2023
Seçimler ve milli savunma sanayimiz

Seçimler ve milli savunma sanayimiz

Devamını Oku
03.05.2023
Seçimler, dış politika ve küresel rekabet

Seçimler, dış politika ve küresel rekabet

Devamını Oku
29.04.2023
Milliyetçilik nedir? Ne değildir?

Milliyetçilik nedir? Ne değildir?

Devamını Oku
26.04.2023
Seçimler, devrimler ve bilinçli yurttaşlar

Seçimler, devrimler ve bilinçli yurttaşlar

Devamını Oku
22.04.2023
Seçimler, yurttaşlık bilinci ve kimlik siyaseti

Seçimler, yurttaşlık bilinci ve kimlik siyaseti

Devamını Oku
19.04.2023
Seçimler ve ekonomik vaatler

Seçimler ve ekonomik vaatler

Devamını Oku
15.04.2023
Aday listeleri, sultanlar ve kapıkulları

Aday listeleri, sultanlar ve kapıkulları

Devamını Oku
12.04.2023
Seçimler ve sahte demokratlar

Seçimler ve sahte demokratlar

Devamını Oku
08.04.2023
Seçim, demokrasi ve demagoji

Seçim, demokrasi ve demagoji

Devamını Oku
05.04.2023
Erol Bilbilik’in ardından

Erol Bilbilik’in ardından

Devamını Oku
01.04.2023
Seçimler ve pazarlıklar

Seçimler ve pazarlıklar

Devamını Oku
29.03.2023
Orhan Karaveli’nin ardından

Orhan Karaveli’nin ardından

Devamını Oku
25.03.2023
Seçimler, partiler ve adaylar

Seçimler, partiler ve adaylar

Devamını Oku
22.03.2023
Çanakkale Zaferi ve günümüz siyasetçileri

Çanakkale Zaferi ve günümüz siyasetçileri

Devamını Oku
18.03.2023
İttifaklar, siyaset ve Cumhuriyet

Hem Millet İttifakı hem Cumhur İttifakı, seçmen tabanlarını genişletmek ve bünyelerine yeni müttefikler katmak için çabalarını hızlandırdı. Altılı masada siyasal İslamcı gelenekten üç parti var; Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi. Cumhur İttifakı zaten siyasal İslamcı, muhafazakâr yönü çok daha baskın bir ittifak ve bunu daha da güçlü kılmak istiyor. Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’la görüşüyor.

Devamını Oku
15.03.2023
Seçimler ve ittifaklar

Seçimler ve ittifaklar

Devamını Oku
11.03.2023
Millet İttifakı ve olasılıklar

Millet İttifakı ve olasılıklar

Devamını Oku
08.03.2023
Dağılan masa ve İYİ Parti

Dağılan masa ve İYİ Parti

Devamını Oku
04.03.2023
Deprem ve ahlak

Deprem ve ahlak

Devamını Oku
01.03.2023
Deprem ve cehalet

Deprem ve cehalet

Devamını Oku
25.02.2023
Deprem, onur ve kader

Deprem, onur ve kader

Devamını Oku
22.02.2023
Deprem ve devlet (18 Şubat 2023)

Deprem ve devlet

Devamını Oku
18.02.2023
Deprem ve büyük yenilgimiz

Deprem ve büyük yenilgimiz

Devamını Oku
15.02.2023
Depremin gösterdikleri

Depremin gösterdikleri

Devamını Oku
11.02.2023
Deprem ve sorumlular

Deprem ve sorumlular

Devamını Oku
08.02.2023
6’lı masadaki çatlak

6’lı masadaki çatlak

Devamını Oku
04.02.2023
Fakir milletin zengin siyasetçileri

Fakir milletin zengin siyasetçileri

Devamını Oku
01.02.2023
Batı’dan Doğu’ya kayan güç ve Türkiye

Batı’dan Doğu’ya kayan güç ve Türkiye

Devamını Oku
28.01.2023