Kemalizm ve devrimler
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Kemalizm ve devrimler

31.08.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Kemalizm Türk aydınlanmasının adıdır. Bugünkü savaş bu aydınlığı, karanlığa dönüştürmek isteyenlerle, aydınlığı seçenlerin savaşımıdır.

Mustafa Kemal Atatürk, emperyalizme karşı ilk Kurtuluş Savaşı’yla silahlı devrimini, kültür emperyalizmine karşı kültür devrimini ve laik Cumhuriyetle ideolojik devrimini yapan dünyanın gelmiş geçmiş en büyük devrimcisidir.
Kemalizm bir ideolojidir. Hem de bir devrim ideolojisidir. Bir toplumu ortaçağın karanlığından, aydınlık çağa taşıyan bir devrimin adıdır.
Kemalizm sürekli yenileşme, sürekli ilerleme, sürekli devrim demektir. Kemalist devrim ideolojisi, geri kalmış, bilime, bilimselliğe yani akla kapılarını kapamış yarı köle, ümmet topluluğundan; bireylerin oluşturduğu vatandaşlardan ulusal kimliğe sahip bir “ulus” yaratmanın adıdır.
Hele hiçbir altyapısı olmayan, koşulları tam oluşmamış bir ülkede ve en yakın dava arkadaşlarının bile karşı çıktıkları devrimi ancak Mustafa Kemal gibi bir devrimci başarabilirdi.
Üstelik bu devrimler rastlantı sonucu da değildi.

‘Ben bunları gerçekleştireceğim’
O daha 27 yaşında genç bir subayken yabancı bir bilim adamına şunları söylüyordu: “Belki size söylediklerim hayal gibi gelecek, ama ben bunları gerçekleştireceğim. Saltanat kalkacaktır. Kadın tesettürden (kapanma) kurtarılacak ve toplum içindeki saygın yerini alacaktır. Batı uygarlığından bizi uzaklaştıran harfler değiştirilecektir.”
Türkiye Cumhuriyeti parçalanmış, dayanma gücü kalmamış, yıkılmış, Osmanlı Devleti’nin enkazları üzerine kurulmuştur. 1919’larda Osmanlı Devleti batmıştı ama, emperyalist güçlerin asıl amacı Türk varlığını ortadan kaldırmaktı.
Ordu dağıtılmış, silahlar bırakılmış, topraklarımız bölüştürülmüştü.
Birçok yurtseverin tek umudu Amerika veya İngilizlerin mandası altında yaşamaya çalışmaktı.
İşte o olumsuz koşullarda bile Mustafa Kemal tam bağımsız Türkiye” diyor ve bu inançla emperyalizme karşı halkını savaşa ikna ediyordu. O halkının gücüne inanan gerçek bir devrim lideriydi.

Meclisle başladı ve kazandı
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşını Ankara’da kurulan Büyük Millet Meclisi ile başlattı Kurtuluş Savaşını mecliste alınan kararlarla sürdürdü ve kazandı.
Savaş kazanılmış,Türkiye’nin sınırları çizilmişti.
Sıra yönetim şekline gelmişti.Kurtuluş Savaşında birlikte olduğu arkadaşlarının çoğu hilafetin ve padişahlığın devamından yanaydı. Ama Mustafa Kemal kararlıydı. “Saltanat kalkacak, cumhuriyet kurulacaktır” diyordu. Bu kararlı tutum karşısında Mustafa Kemal’e padişah veya halife olmasını önerdiler.
Yine “hayır” dedi. Ne padişahlık için, ne de halifelik için savaşmıştı. O halk yönetimi istiyordu.
Zorlu tartışmalardan sonra, Meclis’i ikna ederek 29 Ekim 1923’te sonsuza dek süreceğine inandığı yönetim biçimi olan Cumhuriyeti kabul ettirdi.
Mustafa Kemal, Cumhuriyet için şunları söylüyordu: “Cumhuriyet demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Ulusal egemenlik esasına dayalı Türkiye Cumhuriyeti’nde de birbirini denetleyen partilerin olacağına şüphe yoktur.”
Demokrasinin oluşması, benimsenmesi ve işlemesi için toplumun demokrasi kültürüne sahip olması gerekir. Türkiye’nin o günkü durumu ise hiç te iç açıcı değildi.

Cumhuriyet’ten önceki durum
Matbaa, Avrupa’dan iki yüzyıl sonra getirilmişti. Erkeklerde okuma yazma oranı yüzde dört ile beş, kadınlarda ise binde yedi oranında. Yani her yüz erkekten dört veya beş kişi okuma yazma biliyor, kadınlarda ise her bin kadından ancak yedi kadın okuma yazma biliyor. Fakülte ayarında öğrenci sayısı ise sadece iki bin yüz idi.
Osmanlı döneminde İstanbul’a metro yapılmak isteniyor fakat; “Müslümanlar ancak ölünce toprağın altına girer” gerekçesiyle Şeyhülislamın fetvası metro yapımını engelliyor. 1910’da nüfus sayımı yapılıyor ve bu sayımda sadece erkekler ve büyükbaş hayvanlar sayılıyor.
Ticaret sadece Müslüman olmayanlara serbest. Vergi alımını yapacak okur yazar olmadığından vergi memurları Ermenilerden, Yahudilerden ve diğer Müslüman olmayan azınlıklardan oluşuyordu.
Saltanat Anadolu’ya, Anadolu halkına yabancı kalmıştı.
İşte bu koşullarda Cumhuriyet kabul ediliyor. Saltanat kaldırılıyor. Hilafet kaldırılıyor. Harf devrimi, kılık kıyafet devrimi, hukuk devrimi, hele Osmanlının büyükbaş hayvandan bile değersiz gördüğü kadınlara -birçok Avrupa ülkesinden öncelikle- seçme ve seçilme hakkı veriliyor.
Kulluğu ortadan kaldıran laik düzeni getiriyor. Laikliğe engel olmaya çalışanlara, Türk kadınını ve ülkemizi ortaçağ karanlığına sürüklemek isteyen irticacılara karşı, özellikle bugünlerde bile güncelliğini koruyan şu sözleri söylüyor:
“Efendiler ve Ey Ulus, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olamaz.”
Kemalizm’in değiştirilemez altı ilkesi vardır:
1. Cumhuriyetçilik
2. Ulusçuluk (Milliyetçilik)
3. Laiklik
4. Devletçilik
5. Devrimcilik
6. Halkçılık
Bu ilkeler Kemalizm’in olmazsa olmaz önkoşullarıdır.
Kemalizm Türk aydınlanmasının adıdır.
Bugünkü savaş bu aydınlığı, karanlığa dönüştürmek isteyenlerle, aydınlığı seçenlerin savaşımıdır:
Bugünkü şartlar, dayatmalar aynı.
Vahdettin’ler, kurtuluş mücadelesini dinsizlik sayan Şeyhülislamlar, maceraperest Enver’ler, Cemal’ler, Artin Kemal’ler, Şeyh Sait’ler, Derviş Mehmet’ler, işbirlikçiler yine sahnedeler.
Mustafa Kemal’i ve işgalcilerle savaşan Kuva-i Milliyecilerin katlinin vacip olduğunun fetvasını veren Dürrizade’ler, Aznavur’lar, Ali Galip’ler daha niceleri.
Sadece değişik adlarla sahnedeler!
Aramaya gerek yok.
Bakın çevrenize yığınla göreceksiniz!

Yıldız AKALIN

Yazarın Son Yazıları

Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025