İktidarın Av Mevsimi
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

İktidarın Av Mevsimi

15.12.2014 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Eden bulur” deyişinin kendi içinde bir hikmet taşıdığı söylenebilir. Bu deyiş de benzerleri de adaletsizlik yapan birinin yaptığının ceremesini, başına gelen başka bir hadiseyle ödemesini ifade eder. Bu sebeple de ilkel bir adalet anlayışını yansıtır. Hukuk devletinde bu ilkel adalet arayışının yeri yoktur.
Dün cemaatin başına gelenlerin çok kişide “eden bulur” hissi doğurması anlaşılır bir durum. Neticede iktidarın gücünü pekiştirmek için kullandığı birçok siyasi/hukuki operasyonun başrol oyuncusu cemaatti.
Bugün yöneticileri gözaltına alınan cemaate yakın medya organlarının, zamanında bu operasyonlara nasıl destek verdiği akıllarda. Destekten de öte bir yönlendirme, sevk ve idare söz konusuydu. Daha dün sayılır, herhalde hepimiz hafızamızı toptan yitirmedik.
Cemaat güdümündeki bu medya organlarını “özgür medya” olarak kutsamanın, buralardan bir demokrasi ve halk kahramanı çıkarmanın âlemi yok.
Gelgelelim, vaziyet bu istikamette diye olan biteni “eden bulur” diyerek zevkle izlemek de kabul edilemez. Adalet arzusu ilkel temellere oturtulursa işin niteliği değişir. Adaletin değil intikamın peşine düşülür.
Böyle bir davranış, amacı adalet falan değil gayet hesaplı siyasi bir intikam ve tahakküm olan iktidarın yörüngesine girmek haricinde bir netice de doğurmaz.
Bir gazete basılmış mıdır? İktidar aylar boyunca bu operasyonun altyapısını hazırlamış mıdır? İktidarın medyası bunun için manşet üzerine manşet atmış mıdır? Savcılar, hâkimler ve polisler dönme dolaba bindirilmiş gibi yerlerinden edilip bugünler için yeni bir kadrolaşmaya gidilmiş midir?
Bunların hepsinin cevabı evetse mağdurun kimliğine bakmanın pratik faydası yok. Mağdurun değil operasyonu yapanın kimliğine bakmakta ise sayısız fayda var.
Daha evvel cemaatle el ele rakiplerini tasfiye eden güç, bugün de cemaatten öğrendiği taktiklerle cemaati tasfiyeye girişmiştir.
Buna “oh olsun” denmez. Cemaatin berbat siciline rağmen denmez.
Eski dostları da dahil bütün düşman bellediklerini teker teker operasyonlarla avlayan bir avcı var. Son avı, avcının eski av arkadaşı diye av görmezden gelinecek gibi değil.
Bu bir sürek avıdır. Avcı kendini rahat hissedene kadar da devam edecek. Avcıda cephane bol, avların kaçacak alanı dar.
Avcı, avı bırakırsa kendinin avlanacağından korkuyor. Bu yüzden bırakın avdan vazgeçmeyi gerekirse içinde avlandığı ormanı bile yakmayı aklına koymuş.
Vakti gelince şimdilik azat ettiği eski avlarına tekrar tuzak kurmayacağının da garantisi yok.
Şimdi, “hele bir iddianameye bakalım” denecek. Bakalım elbette. Zamanında beraber iş tuttuklarıyla birlikte yapıp ettiklerini iddianamelere koyamayacakları ortada. Artık nesine bakacaksak bakalım.
Cemaatle ortaklık bozulunca ara verilen sürek avı, avcının kendini toparlamasıyla yeniden başladı. Son avı savunmak için değil, avcıya direnmek için bu av mevsimine karşı çıkmak gerek.
İntikam değil adalet. İnsan haklarına dayanan bir hukuk devleti hedefi...
Bu temel ilkelerden kavganın taraflarının kirli geçmişleri nedeniyle feragat edilemez.
Bu av mevsimi sona ermeli.  

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018