Ankara’ya gelirken gözaltına alınan Amerikalı
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Ankara’ya gelirken gözaltına alınan Amerikalı

13.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Sadece filmlerde olur sanıyordum. Japonya’da ev hapsinde tutulan Nissan’ın eski CEO’su Carlos Ghosn gerçekleştirdi. 26 kamerayla izlenen, 3 nöbetçinin olduğu evden kaçtı. Üzerinde hava delikleri bulunan bir müzik kutusunun içinde Japonya’dan uçağa bindi. 30 Aralık’ta İstanbul’a vardı. İşbirlikçileri sayesinde kutudan çıkıp başka bir uçakla Beyrut’a giderek kurtuldu. Dünyanın konuştuğu olayda yolsuzluk bahane miydi? Olayın ardında Ghosn’un söylediği gibi Nissan’daki Japon sermayesi ile Fransız sermayesinin savaşı mı vardı? Kuşkusuz olay daha çok konuşulacak.

Hikâyeyi irdelerken başka bir dosya ile karşılaştım. Kahramanı yine uluslararası bir yönetici, mekân ise yine bizim artık giremediğimiz İstanbul Atatürk Havalimanı’ydı. Hikâye bugüne kadar basından gizli tutulmuştu.

Basit hırsızlıktan gözaltına alınan finansçı

Size önce Hobart Lee Epstein’den bahsedeyim. Evet, ismi bile Doğu ile Batı’nın sentezi kokuyor. Çünkü öyle. 18 Ocak 1957’de doğan Epstein, Kore kökenli ABD vatandaşıydı. Amerikalı bir aileye evlatlık verilmişti. Şikago’da büyütülmüş, Kaliforniya ve Los Angelas’ta üniversite eğitimi almıştı. Amerika, Avrupa ve Asya’da 30 yıldan fazla uluslararası bankacılık yapmıştı. Özgeçmişinde Goldman Sachs gibi ünlü şirketlerin üst düzey yöneticiliği olan Epstein, Tongyang Menkul Değerler AŞ’den 2012’de ayrıldıktan sonra Lodestone Partner’ı kurmuştu. Kore Yatırım Holding’in yönetim kurulu üyesiydi. Kore-Çin Kültürel Birliği’nin başkan yardımcılığını yürütüyordu. Dünya Ekonomik Forumu dahil birçok toplantıda konuşmacıydı.

Hayat, parası olanlara kendilerini övmek için yeteri kadar fırsat verir. Biz, özgeçmişini bırakıp Türkiye’ye uzanan öyküye gelelim.

Epstein’ın oğlu bir Türk kızını sevdi. Evlenip Ankara’ya yerleşmişlerdi. Epstein, zaman zaman gelip ailesini görüyordu. 22 Aralık 2016 günü de İstanbul’a bunun için indi. Pasaport kontrolüne geldiğinde ise hayatını değiştiren olay yaşandı. Polis, Epstein’a hakkında yakalama kararı olduğunu, gözaltına alındığını söyledi. Suçlama hırsızlıktı. Epstein, Mersin’de bir arabanın camını kırarak içindekileri çalmakla suçlanıyordu.

Türkçe bilmiyordu, çevirmen yoktu. Bir bölmeye konuldu. Önden, yandan fotoğrafları çekildi. Parmak izi alındı. Türk gelinini arayarak gözaltında olduğunu haber verebildi. Yakınları Epstein’ı kurtarmak için harekete geçti.

Sahte pasaportla etkinleştirilen hat

Ünlü bir iş insanı basit hırsızlıkla suçlanıyordu. Herkesin kafası karışmıştı. Ama karmaşık hikâye neyse ki çözülebildi.

Epstein, Türkiye’ye geldiğinde havalimanında stand kuran iletişim şirketlerine gidiyor, pasaportuyla başvuruyor, kendisi adına kontörlü hat alıyordu. Türkiye’de olduğu sürece daha ucuza geldiği için kullandığı hat kimi zaman hareketsizlikten iptal oluyor, bu durumda işlemi tekrar ediyordu.

21 Ağustos 2014’te Türkiye’ye geldiğinde de aynısını yaptı. “3241” ile biten hattı Türk Telekom gişesinden satın aldı. 5 Eylül 2014 tarihinde Türkiye’den ayrılana kadar, daha sonra 22 Aralık 2014 - 21 Ocak 2015 arasındaki sonraki ziyaretinde de kullanmaya devam etti. 16 Eylül 2015’te Türkiye’ye döndüğünde, aynı gişeden, hattının 180 gün kullanılmadığı için iptal edildiğini öğrendi. Yeni bir hat alıp yoluna devam eden Epstein’ın bilmediği bir şey vardı. O da Türkiye’de hırsızlık ve yolsuzluk sisteminin sandığından çok daha karmaşık olduğu.

Türkiye’deki çeteler, iletişim şirketlerindeki işbirlikçileriyle kapanan bu hatları takip ediyorlardı. Özellikle yabancılar üzerine kayıtlı olanlar “sarı çizmeli Mehmet Ağa” durumundaydı. O nedenle daha işlevliydi.

Epstein’ın kapanan hattı, 28 Temmuz 2015’te Türk Telekom’da yeniden etkinleştirilmiş, 31 Temmuz 2015’te ise Turkcell’e taşınmıştı. Bütün bunları ise Epstein’ın adını taşıyan ama vatandaşı olduğu ülke (ABD) dahil hiçbir bilgisi uyuşmayan sahte bir pasaportla (Avustralya) yapmışlardı.

Çalıntı telefonlara takılıyor

Peki, bunu neden yaptılar?

5 Ağustos 2015 tarihinde, Mersin’de bir arabanın camını kırarak iki cep telefonu ve 1500 lirayı çalan hırsızlar, yakalanmamak için çaldıkları telefona Epstein adına açtıkları hattı takarak rahatça kullanmışlardı. Hırsızlık soruşturması “Hobart Lee Epstein” adına Mersin Asliye Ceza Mahkemesi’nin yakalama kararı vermesiyle sürmüştü. Olaylardan habersiz Türkiye’ye oğlunu görmeye gelen Epstein ise gözaltına alınmıştı. Hayatında hiç Mersin’e gitmediğini, suç olaylarının yaşandığı tarihlerde Türkiye’de bile olmadığını ispatladı. Sonunda neyse ki serbest kaldı.

Olay sayesinde anlaşıldı ki Epstein adına kayıtlı ve kapanmış başka hatlar da sahte pasaportla kullanılmıştı. Epstein, başına gelen talihsiz olayın peşine düşmüş ve sorumlulardan şikâyetçi olmuştu. Haklı olarak şunu söylüyordu: “Hem Türk Telekom hem de Turkcell içinde birisinin işbirliği olmadan, sahte ve geçersiz Avustralya pasaportunu kullanarak GSM numarasını 3 gün sonra Turkcell’e devretmesi mümkün olamaz. Dikkatle inceleyen birisi, Hobart Lee Epstein’ın adı dışında, sahte ve geçersiz pasaportta yer alan diğer tüm bilgilerin, Türk Telekom’a verdiğim imzalı bilgilerden farklı olduğunu görecektir. Yetkisiz Kişilerin doğum tarihi, uyruğu ve fiziksel özellikleri verdiğim imzalı bilgilerden farklıdır.” 

Kapanan hatlar kimlerin eline geçiyor     

2016’nın aralık ayında yaşadığı olayı yıllar sonra ise şöyle anlatıyordu:

3 yıl sonra bile, o tarihte yaşadığım aşağılayıcı ve korkutucu deneyimin üstesinden gelmeye çalışıyorum. Haksız yere gözaltına alındığımı hissediyorum. Çünkü yakalama kararı, ben yani Amerikan vatandaşına yönelik olmayıp, Avustralya vatandaşı olan sahte Hobart Lee Epstein'a ilişkindir. Ayrıca sahte ve geçersiz pasaportta yer alan fotoğraf, Avrupa görünümlü bir adamdı. Ben, aslen Kore kökenli bir Asyalıyım ve Amerika Birleşik Devletleri'nde evlat edinildim ve bu yüzden soyadım Epstein'dır. Sahte ve geçersiz Avustralya pasaportundaki doğum tarihi de verdiğim imzalı bilgiden farklıydı. Eğer havaalanı polisi, yakalama kararındaki bilgileri karşılaştırsaydı, aradıkları kişinin ben olmadığımı anlardı.”

Nissan CEO’sunun kaçışı sayesinde Türk havaalanlarındaki güvenlik açığını görmüş olduk. Epstein’ın hikâyesi ise bize daha korkutucu bir uyarıda bulunuyor. Türkiye’de milyonlarca kapanmış telefon hattı, hangi çetelerin elinde, ne tür suçlarda kullanılıyor acaba? Her ay fatura kesmeyi iyi bilen şirketler ya da hırsızlığı “sıradan vaka” sayan devlet, çetelerin işbirlikçilerinin peşine düşüyor mu?

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025