Hukuk Size de Lazım Oldu
Can Dündar
Son Köşe Yazıları

Hukuk Size de Lazım Oldu

20.12.2013 02:54
Güncellenme:
Takip Et:

Etme bulma dünyası” diyorsunuz değil mi, olup biteni izledikçe...
Mesela Başbakan, “Psikolojik harp oynanıyor” deyince, iddianın patentinin İlker Başbuğ’a ait olduğunu hatırlıyorsunuz.
Mesela Arınç, Birbirinden farklı konular ve isimler bir araya getirildi” dediğinde, “Hadi ya, ilk kez mi oluyor” diye içinizden geçiriyorsunuz.
Şimdi operasyonu yöneten savcı Öz’ün yanına “refakatçi savcı” verdiklerini duyunca, Erdoğan’ın Ergenekon soruşturması sırasındaki sözlerini anımsıyorsunuz:
“Niye savcıya (Öz’e) vuruyorsun? Bırak bakalım nereye varacak bu işin sonu...”
Soruşturma sürecinde gizliliğe uyulmadığından, insanların sabahtan evlerinden alındığından yakınan Hükümet Sözcüsü’nün çifte standardına hayret ediyorsunuz.
“O ayakkabı kutularını dolaplara polis yerleştirdi” demesini bekliyorsunuz.
Bu sözleri, “Hukuk bize de lazım oldu” diye okuyorsunuz.
Hele “İşadamları tehdit ediliyor” deyince kahkaha atıyorsunuz.
“Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” sözünü anımsayıp o günün geldiğini düşünüyorsunuz.

***

Bir koltuk, oturanı bu kadar mı kendine benzetir.
Bir insan, bu kadar mı karşıtına dönüşür.
28 Şubatçılar için ne diyorlardı:
“Medyaya, sermayeye baskı yapıyorlar, cemaati kıskaca alıyorlar, fişliyorlar, akreditasyon uyguluyorlar.”
Bir baktık ki, bundan yakına yakına hepsini misliyle yapmaya başlamışlar. O kadar ki 28 Şubat’ta ‘Cemaat’le ilgili yazıları yüzünden paşaların talimatıyla Akşam’dan kovulan Nazlı Ilıcak, aynı gerekçeyle bu kez Sabah’tan kovuldu.
Akşam’dan Sabah’a hiçbir şey değişmedi yani...
Ama değişmeyen bir şey daha var. Demirel’in 12 Eylül karanlığında Ilıcak’a söylediği, gazeteyi kapattıran o gerçek:
“Her gece, iki sabah arasındadır.”

***

Komutanlar gözaltına alındığında ne demişti Arınç:
“Türkiye bağırsaklarını temizliyor.”
Bugün de aynen öyle... O halde hadi yine hep birlikte şarkımızı söyleyerek bitirelim:
“Beraber yürüdük biz bu yollarda/
Hizmet’le büyüdük bu iktidarda/
Şimdi art arda gelen gözaltılarda/
Bana her şey sonu hatırlatıyor.”  

Soruşturmadan alınan Deniz Feneri Savcısı Nadi Türkaslan:

Başsavcı, savcıları siyasi baskıdan korumalı

Nadi Türkaslan, Deniz Feneri soruşturmasının görevden alınan savcısı... 
Tam yolsuzluk operasyonunun hükümet bağlantılarını ortaya koyacakken tuhaf bir ithamla HSYK tarafından hakkında soruşturma açıldı. 
Soruşturmadan uzaklaştırıldı. 
Suçluları kovalarken “suçlu” duruma düşürüldü. 
Hakkında ileri sürülen suçlamalarla yargılandı, beraat etti. 11 aydır Yargıtay’ın kararını bekliyor. Ankara Adliyesi’nde göreve devam ediyor. 
Bu arada Deniz Feneri davası ne oldu? 
“O savcılar alındıysa ne olacak canım, devlette savcı mı yok. Davayı başka savcılar üstlenir” dediler. 
İşin öyle olmadığı görüldü. 
Davanın can alıcı iki boyutu vardı: 
Örgüt ve nitelikli dolandırıcılık suçlaması... 
Yeni savcılar bu iki boyut hakkında takipsizlik verdi. 
Zayıf bir dava açıldı. Kaplumbağa hızıyla ilerliyor. 
Anlaşıldı ki o üç savcının görevden alınması ve medya kampanyalarıyla hedef haline sokulması, soruşturmanın engellenmesi içinmiş. 
‘Etme bulma dünyası’ 
Son operasyondan sonra savcı Zekeriya Öz’ün soruşturmadan alınacağı söylentileri çıkınca Türkaslan’la görüştüm. 
Etme bulma dünyası, diyor musunuz” diye sordum. 
Güldü. Dedi ki: 
“Dün ben Deniz Feneri soruşturmasından alındığımda alkışlayanların bugün ‘Nerede hukuk’ demeleri çok manidar... 
O dönem bize uygulanan yöntemin aynısını bugün onlara uygulamak istiyorlar. 
Bizimle ilgili suçlamaların iki amacı vardı: 
Bizi hesap vermek durumunda bırakmak ve bu yolla, -daha önemlisisoruşturmanın rotasını değiştirmek... 
Galiba bizim durumumuz örnek oldu; şimdi uydurma suçlamalarla savcıları soruşturmadan alma konusunda daha dikkatli davranıyorlar. Ama bu kez de polise aynı yöntem uygulanıyor. Bu yöntem bir hukukçu olarak beni ürkütüyor.” 
İki yeni savcı 
Bu kez savcıyı görevden alamadılar, “ yükü ağır” diye yanlarına iki yeni savcı eklediler. 
Bu ne anlama geliyor? 
“Niye katıldıklarına bakmak lazım” diyor Nadi Türkaslan... 
“Sırf sorgulara yardımcı olsun diye mi alındılar, soruşturmaya devam etsinler diye mi...” 
Başsavcı dirayetli olmalı 
Peki bu soruşturmaların sağlıklı yürümesi için ne yapmalı? 
Türkaslan’a göre “Burada büyük yük, başsavcıya düşüyor. 
O dirayetli davranmalı. Siyasi baskı ne kadar ağır olursa olsun soruşturmadan savcı almamalı... En zoru bu, ama en zorunlusu da bu... Başsavcının baskılara direnebilmesi lazım.”  

Yazarın Son Yazıları

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Murat Sabuncu’ya açık mektup

Devamını Oku
11.11.2016
Nazi devrinin başlangıcı gibi

Nazi devrinin başlangıcı gibi

Devamını Oku
06.11.2016
Tükeniyoruz, hadi artık!

Tükeniyoruz, hadi artık!

Devamını Oku
05.11.2016
Allah’ın sopası yok ki...

Allah’ın sopası yok ki...

Devamını Oku
03.11.2016
Niye çıldırdılar?

Niye çıldırdılar?

Devamını Oku
01.11.2016
Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Doğum günün kutlu olsun Türkiye!

Devamını Oku
30.10.2016
3 kıtadan 3 kadın

3 kıtadan 3 kadın

Devamını Oku
24.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Ümidin düşmanları (22.10.2016)

Ümidin düşmanları

Devamını Oku
22.10.2016
Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Trump’tan Erdoğan’a siyasette maçoluk sorunu

Devamını Oku
16.10.2016
O duvar, o duvarınız…

O duvar, o duvarınız…

Devamını Oku
09.10.2016
Oyunun kuralları değişiyor

Oyunun kuralları değişiyor

Devamını Oku
05.10.2016
Suskunluk sarmalı (25.09.2016)

Suskunluk sarmalı

Devamını Oku
25.09.2016
Suskunluk Sarmalı (24.09.2016)

Suskunluk Sarmalı

Devamını Oku
24.09.2016
Cesarete ödül, zulme şamar

Cesarete ödül, zulme şamar

Devamını Oku
24.09.2016
Tarık Akan’ı öldüren sancı

Tarık Akan’ı öldüren sancı

Devamını Oku
18.09.2016
Saray ve yeldeğirmeni

Saray ve yeldeğirmeni

Devamını Oku
17.09.2016
Büyük gözaltı (11.09.2016)

Büyük gözaltı

Devamını Oku
11.09.2016
Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Avrupa’nın başında bir hayalet dolaşıyor

Devamını Oku
07.09.2016
Mafya hukuku

Mafya hukuku

Devamını Oku
04.09.2016
Veda vakti

Veda vakti

Devamını Oku
15.08.2016
Yeni Kapı’nın ardı

Yeni Kapı’nın ardı

Devamını Oku
06.08.2016
Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Askerin boşluğuna kim yerleşecek?

Devamını Oku
03.08.2016
Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Avrupa liderleri neden bu işareti yapıyor?

Devamını Oku
31.07.2016
Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Düşmanına benzeyen savaşı kaybeder

Devamını Oku
29.07.2016
Tehdit sökmez, belgeyle gelin!

Uluslararası dayanışma büyüyecek

Devamını Oku
04.07.2016
Avrupa uçağı sallanıyor

Uçaktaki Avrupa

Devamını Oku
02.07.2016
Avrupa şokta (25.06.2016)

Avrupa şokta

Devamını Oku
25.06.2016
Gün dayanışma günü

Gün dayanışma günü

Devamını Oku
21.06.2016
Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Gençlerin sesi: Cumhuriyet

Devamını Oku
20.06.2016
Söylenemeyeni söylemek

Söylenemeyeni söylemek

Devamını Oku
13.06.2016
Delikanlılık ve ciğer üzerine

Delikanlılık ve ciğer üzerine

Devamını Oku
06.06.2016
Cumhuriyet olmasa…

Cumhuriyet olmasa…

Devamını Oku
30.05.2016
Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Genelkurmay’dan ‘Şef’in gezilerine...

Devamını Oku
28.05.2016
Genç Cumhuriyet

Genç Cumhuriyet

Devamını Oku
23.05.2016
Yeniden yürüyüş vakti

Yeniden yürüyüş vakti

Devamını Oku
19.05.2016
Ülkeyi uğursuza hırsıza bırakmayız

İsveç Ulusal Basın Kulübü, ‘İfade Özgürlüğü Ödülü’nü bu yıl bana ve Erdem Gül’e vermeyi kararlaştırdı. Erdem’le bu gece Stockholm’de bu ödül töreninde olacağız. Bazıları ‘Ülkeden kaçtığımızı’ yazmış arkamızdan... Hiç sevinmesinler... Onlarla işimiz henüz bitmedi. Ülkeyi hırsıza, uğursuza bırakacak değiliz.

Devamını Oku
16.05.2016
Daha da güçlüyüz

Daha da güçlüyüz

Devamını Oku
09.05.2016
Yarın olsun!

Yarın olsun!

Devamını Oku
08.05.2016
Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Ben böyle gözü pek kadın görmedim

Devamını Oku
07.05.2016