Ben de anlatıyorum
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Ben de anlatıyorum

17.02.2015 02:50
Güncellenme:
Takip Et:

Dün her zaman gittiğim kahveye gittim. Canım sıkkın; Özgecan’ın tabutunu taşıyan kadınların söylediği bir söz aklımdan hiç gitmiyor: “Bırakın onu biz taşıyalım, başka bir erkek eli daha ona değmesin!” Bu nasıl bir isyan! Ülkemin bütün erkeklerinin bu sözleri en az günde bir kez düşünüp, ağırlığı altında ezilmesi gerek!

Canım sıkkın ya, masalardan soru soranlar oluyor; herkesin konusu Özgecan’ın ölümü. Canım yanıt bile vermek istemiyor. Tam o sırada bir erkek vatandaş “Kız da neden o minibüse binmiş. Acaba daha önceden tanıyor mu” diye bir soru ortaya atmasın mı? Deliriyorum. Bu sorulardan, bu bilinçaltı erkek korumasından bıktım artık! Bir zamanlar ünlü bir erkek sunucu tecavüze uğramış bir kıza şöyle sormuştu: “Canınız yandı mı?” İki soru arasında ne fark var? Bu nasıl bir farkında olarak ya da olmayarak erkek cinsini koruma!

Evet kadın olmak zor! Tecavüze uğrarken, ölürken bile suçlusunuz. Bu erkek zihniyet her zaman bir bahane arayacaktır. Hukuk bile bu erkek zihniyetinin baskısı altındadır. Her zaman bir bahane bulunur. Kadının çantasından çıkan doğum kontrol hapı bile karısını kendisinden boşandığı için öldüren erkek sanık için bir hafifletme sebebidir.

Evet, kadın olmak zor, Türkiye’de kadın olmak daha da zor. Hepimiz ister yazar, ister oyuncu, ister yönetici, ister temizlik işçisi, ister trikotaj işçisi, ister ev hanımı olalım, hayatımızın her
döneminde ne yazık ki erkek egemen bu söylemin ve erkek egemen bir zorbalığın mağduru olmuşuzdur.

Ama biz kadınlar, bize yapılan zorbalıktan, tecavüz girişimlerinden, işkencehanelerde bedenimize hoyratça sokulan coplardan, herhangi bir nedenle karakola gittiğimizde polisin iştahlı bakışları altında ifade vermekten söz etmeye utanırız. İnsanlık adına utanırız. Ve bu hazin durumu kendimize saklarız.

Biz de bu erkek söylemden etkilenmişizdir. Genetik kodlarımıza işleyen bir durumdur bu. “Keşke o kadar gülmeseydim, keşke o gün mini etek giymeseydim, keşke o gün tek başıma bara gitmeseydim” diye kendi kendimize egemen erkek söylemi için bahaneler uydururuz.

Bu ikiyüzlüğünün artık çırılçıplak ortaya konması gerek. Bu egemen erkek kültürü sadece cahillikle,
cinsel açlıkla açıklanamaz. Bu bir kültürel ortamdır ve bu kültürel ortamda, biz kadınlar her an herhangi bir yerde sürekli tacize uğramaktayız! Bu nedenle özellikle rahatı yerinde denilen kadınların
uğradıkları mağduriyetleri açık açık yazmaları bizim için çok değerli. Hepimizin başından böyle olaylar hatta daha fazlası geçmiştir ve ne yazık ki, yasalar bizi koruma altına almış görünseler de uygulayıcıları bu egemen erkek kültürün hâkimleri, polisleri! Çaresiz susarız! Bütün bu travmalarla nasıl yaşıyoruz? Hangi korkularla baş etmeye çalışıyoruz?

Bugün bir taciz olayını da ben anlatıyorum, biliniz ki erkek egemen kültür her yerdedir. 12 Mart darbesi olmuş, pek çok arkadaşım içerde ve para gerek. O zamanlar gencecik bir üniversite öğrencisiyim, bir biçimde para bulmalıyım. Güvendiğim bir öğretim üyesine (prof.) gidip durumu anlatıyorum. O “Bu konuşmaları okulda yapmayalım” diyor ve beni yemeğe davet ediyor. Ben de kabul ediyorum. Yemekte beni güzelce dinleyen kişi, “Tamam durum anlaşıldı, ama para evimde, beraber gideriz, sana parayı veririm, benim de içerdeki gençlere bir katkım olsun” diyor. O kadar çok seviniyorum ki... “Peki”, diyorum ve evin kapısından girer girmez o kişi üstüme atılıyor, giysilerimi parçalamaya başlıyor. Feryat figan adamı itip kapıdan fırlıyorum. Günlerce sersem gibi dolaşıyorum ve bunu kimselere anlatamıyorum. Şimdi altmış yaşımda bunu anlatmaya cesaret ediyorum. Ve bütün kadınları, kadın cinayetleri, tecavüzleri, tacizleri için mücadeleye çağırıyorum! Utanması gereken biz değiliz!..

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025