Özgür Mumcu

Cumhuriyet Göz Kırpıyor

09 Mart 2015 Pazartesi

Cumhuriyet cemaatçi olmuş. Neden? Ahmet Şık, MİT TIR’ları soruşturmasının savcısıyla söyleşi yapmış.
Kim? Cemaat aleyhine kitap yazdığı için bir sene tutuklu kalmış Ahmet Şık. Kendi deyimiyle “cemaatin hapishane imamı”.
Cumhuriyet cemaatçi olmuş. Neden?
Yolsuzluk iddialarını haberleştirdiği için. Can Dündar 17-25 Aralık sürecini yazı dizisi yaptığı ve elinden dosyası alınan savcıyla konuştuğu için.
Cumhuriyet cemaatçi olmuş. Neden?
Suriye’de cihatçı örgütlere ordunun topçu desteği verdiğini dava dosyalarındaki telefon dinlemelerine dayanarak haber yaptığı, MİT TIR’larının Türkmenlere yardım göndermediğini yine aynı kaynaktan derlediği için.
Kaç zamandır memleketi sarsan iddiaları o davaların savcılarına anlattırdığı, dava dosyalarını inceleyip kamuoyunu bilgilendirdiği için.
Senelerce cemaat hakkında uyarılarda bulunan, cemaat-AKP işbirliğinden en çok çeken gazetelerden biri cemaatçilikle suçlanıyor.
Şimdi Cumhuriyet’in mizanpajı da değişti. Al sana yeni bir cemaatçilik.
Delil yok, mantık yok, izan yok.
Bazısı siyasi çıkarları sebebiyle Cumhuriyet’te yazılıp çizilenlerden rahatsız, cemaat türküsünü oradan tutturmuş.
Kimi hayatı giriş seviyesi bir komplo teorisi olmazsa anlayamayacak kadar kısıtlı bir kapasiteye sahip.
Oysa yapılan sadece iyi gazetecilik.
Memleketin gelmiş geçmiş ve enin-de sonunda iktidarı kuvvetle sarsacak yolsuzluk iddiaları haber yapılmayacak da ne haber yapılacak?
MİT’in Suriye’de “meçhul” bir adrese askeri malzeme yardımı yapması haber değilse ne haber?
Erdoğan’ın güvenliği bir “milli güvenlik” meselesine dönüştürülmüş. Onun politikalarının hesabını sormak da neredeyse vatana ihanetle bir tutulmuş durumda.
6-7 Eylül’ün faturasını Aziz Nesin’e çıkarmaya çalışan o eski akılla Cumhuriyet’i yayınları sebebiyle cemaatçi ilan eden akıl arasında pek fark yok.
Kimi ahmaklığından, kimi üç öğün yalanla yoğrulmasa rahat edemediğinden böyle bir propagandanın peşinde.
İşe yaramaz. Cumhuriyet dinamikleşiyor. İktidar ve onun medyasının kurduğu yalan hükümdarlığına karşı hakikatin yanında yer alıyor.
Hem geleneğinden güç alıyor hem de hakikati kamuoyuna aktararak geleceğin kurulmasına destek veriyor.
Artık acınası ve gülünç olan yalan tufanı ona karşı kurulacak hakikat duvarıyla durdurulacak.
Yalan nereden gelirse gelsin.
Cumhuriyet gazetesi Cumhuriyet’in yaşıtı ve tanığı. Daha özgürlükçü, daha çoğulcu ve demokrat yeni bir Türkiye kurulacak. Bu kendine “yeni Türkiye” diyen, kendi kendisinin parodisine dönüşmüş rejim eninde sonunda nihayete erecek.
Cumhuriyet gazetesinde gözlemle-nen değişim, o kurulacak özgürlükçü, çoğulcu ve dayanışmacı cumhuriyetin habercisi.
Bu sebeple umut var. O umudu bugün ellerinizde tutuyorsunuz. Yalan üzerine inşa edilmiş bir iskambil şatosu uzaktan ne kadar görkemli görünürse görünsün hakikatin gücüyle yıkılır.
Bunun yolu da yılmadan ısrarla doğru haberleri yapmak. Bugün kimse aldırmazmış gibi görünüyorsa da kulak asmamalı. Bazı şeyler bir birikim meselesidir. Yalan kritik eşiği aştı, sürdürülemez halde.
Cumhuriyet cemaatçiymiş.
Onların yalanlarını ifşa etmek de bu gazetenin görevi.
İktidarın ya da cemaatin değil, ilerinin özgürlükçü, çoğulcu yeni cumhuriyetinin Cumhuriyet’i.
İktidara bakın. İktidarda “eski Türkiye” oturuyor.
Gazetenize bakın. Yeni Türkiye oradan göz kırpıyor.
Umut iyidir ve nafile değildir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları