Psikeart Dergisine Merhaba
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Psikeart Dergisine Merhaba

02.04.2013 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen cuma, Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampusunda bir paneldeydim. Ben bu Cibali Kampusunu Cibali Tütün Fabrikası olduğu günlerden bilirdim. Bina muhteşemdir ve eski yarımadanın en güzel yerindedir. Bir süre dışarıda durup kampusa girip çıkan genç insanlara baktım ve şeytan dürttü, düşündüm. Bu gençler, bu binanın içinde yaşanan yüzlerce hikâyeden kaç tanesini biliyorlar?

\n

Kaç tanesi Orhan Kemali okudu?

\n

Neyse, dijital çağ kuşağının, onlara Z kuşağıdeniyor, hayata karşı duydukları ilgisizlik şimdilik bu yazının konusu değil, bu yazının konusu 2009dan beri iki ayda bir çıkarılan, çok şaşırtıcı bir dergiyle ve bir panelle ilgili. Derginin adı Psikeart, dergiyi de şimdilik bir yana bırakıp neden Kadir Has Üniversitesindeyim onu anlatmalıyım. Psikeart dergisi, Türk Psikiyatri Derneği ve Kadir Has Üniversitesi bu yıl 3 gün süren bir etkinlik yaptılar. Etkinliğin kapsama alanı kısaca sinema ve psikiyatri. Meğer, bu etkinlikler yıllardır sürüyormuş, başka disiplinler ve psikiyatri masaya yatırılıyormuş. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp.

\n

Bu yılki konu, asla üç güne sığmayacak bir konu. Sinema ve psikiyatri, bu konuda yüzlerce kitap yazılmış. Biri sanat biri bilim dalı bu iki disiplin birbirini en başından beri etkilediler. Psikiyatrinin temel ilkeleri bilinmeden sinema yapılamayacağı gibi, sinema da yüzlerce kareyle psikiyatrinin önünü açtı. Her ikisi için de ayrı sözler geçerlidir: İnsana dair hiçbir şey bize yabancı değildir.

\n

Bu nedenle sinemada da psikiyatride de kesin hiçbir şey yoktur. Her şey tartışılmaya açıktır. Üç gün süren panellerin konularına bakıyorum: Bazılarının başlıkları şöyle: En Dişi Rol: Sinemada sapkınlık ve psikopatlık”, “Kolektif Bilinçdışı ve Sinema”, “Sinemada Tutku: İmkânsız aşklar”, “Paramparça Cinsellik”, “Giderek Artan Gereksinim: Fantastik Sinema”, Aynı Bakmak Farklı Değerlendirmek” “Mizahın Sinema Rengi

\n

Başlıklar son derece iddialı. Ben Paramparça Cinsellikpanelinde konuşmacıydım. Kendime oldukça tartışma götürür bir başlık seçmiştim:Türk sinemasında cinsellik neden olmuyor? Kapalı toplumlarda cinselliğin farklı yaşandığını, bu nedenle Türk sinemasında erotizmin zor olduğunu söyledim. Ayrıca bir Doğu toplumu olduğumuzdan aşkın farklı algılandığından söz ettim ve usta yönetmen rahmetli Metin Erksanın Susuz Yazve Sevmek Zamanıfilmlerini örnek gösterdim. Bildik şeyler. Öyle mi?

\n

Ama panelimizdeki diğer konuşmacılardan çok şey öğrendim. Dicle Üniversitesinden sosyoloji doçenti İnan Keser, Amerikan sosyoloji biliminden aldığımız işlevsel sosyolojinin, mevcut düzeni sürdürmekte nasıl kullanıldığını anlattı. Üreme dışı cinsel ilişkinin sapkınlık olarak öne sürüldüğünü, merkezdeki filmlerin sürekli aile olgusuna nasıl katkıda bulunduğunu (yüceltildiğini) anlattı. Erganide mecburu hizmetini yapan psikiyatr Hira Selma Kalkan, muhteşemdi. Yaşadığı bölgeden örnekler vererek cinsel sapkınlık olarak değerlendirilen pek çok olgunun gündelik hayatın içinde nasıl var olduğunu anlattı. Düpedüz, hem bizlerin hem seyircinin ezberini bozdu.

\n

Feminist yazar Hande Öğüt, öyle cesurdu ki, seyircinin bu cesaret karşısında biraz gerilediğini hissetmedim değil. Ama cesur olana her zamankinden daha çok ihtiyacımız var,kol kırılır yen içinde kalır21. yüzyılda pek işe yaramıyor.

\n

Bu arada, her yıl farklı sanat disiplinlerini ve psikiyatrinin temel sorunlarını sanatla harmanlayan Psikeart dergisiyle tanıştım. Muhteşem bir dergi, her sayı bir konuya odaklanıyor. Konuların bazılarını sıralarsam, sanırım hepimizin ilgisini çekecek: Hayal Kırıklığı”, “Aşk Acısı”, “Gülmek” ,“Cinsellik”, “Depresyon”, “Yabancılaşma”, “Tutku ve Kıskançlık”, “Mizah”.

\n

Dergiyle ilgili her şeyi, Psikeart dergisi sanal sayfalarında bulacaksınız.

\n

Yazarın Son Yazıları

Boji’yle dünyayı gezdik!

Sevgili okurlarım, son yazdıklarıma bir göz gezdirdim.

Devamını Oku
07.12.2025
Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025