Güvenlik Konseyi’nde Türkiye kazandı mı?
Ahmet İnsel
Son Köşe Yazıları

Güvenlik Konseyi’nde Türkiye kazandı mı?

18.02.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Salı günü, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin sabah oturumunda ne oldu? Rivayet muhtelif.
Suriye, birkaç gün önce BM’ye Türkiye’nin ülke topraklarına saldırmasını şikâyet eden bir mektup vermişti. Konu YPG’ye yönelik topçu saldırılarıydı. Suriye bunları egemenlik haklarının ihlali olarak değerlendiriyordu. Rusya’nın talebiyle mektup Güvenlik Konseyi’ne gitti ve görüşme kararı alındı. Basına kapalı oturumda şikâyet görüşüldü.
Rusya’nın TASS ajansı kaynaklı haberlere göre, Konsey’de Türkiye aleyhine oybirliğiyle karar alındı. Haber, Konsey’in dönem başkanı Venezüella’nın temsilcisinin yaptığı basın açıklamasına dayanıyordu. Venezüella büyükelçisi, “Konsey Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye yönelik saldırısından kaygı duymaktadır” demişti. Bir soruyu yanıtlarken aralarında bazı farklar olsa da bunun Konsey üyelerinin ortak görüşü olduğunu belirtmişti. İşte bu söz Güvenlik Konseyi’nin Türkiye’yi oybirliğiyle mahkûm ettiği haberi olarak yayıldı. Rusya güdümlü haber ağları ve Türkiye’de muhalif basını bunu böyle yansıttı.
İktidar yanlısı basında ise farklı bir bilgi vardı. Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi, “Konsey’in aldığı bir karar yok” diyor, “toplantıda herkesin ayrı ayrı ifade ettiği hususları gruplayarak Konsey Başkanı’nın özetlemeye çalıştığını” belirtti. Büyükelçi, bazı Konsey üyelerinin verdiğini söylediği bilgiye dayanarak, toplantıda “15 üyenin birden aldığı kurumsal bir karar olmadığını” iddia etti. Ardından, Venezüella temsilcisi öğleden sonraki basın toplantısında, sabah sözlerinin yanlış anlaşıldığını, Konsey’in bu konuda hiçbir karar almadığını söyledi.
Görüldüğü gibi, dezenformasyon savaşları var gücüyle devam ediyor. Ama bu vesileyle bir gerçek daha belirginleşti: Türkiye’nin YPG veya daha genel olarak Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yönelik topçu saldırılarını destekleyen kimse yok Güvenlik Konseyi’nde. Ne de NATO’daki müttefiklerimiz arasında. Bir kısmı bu saldırıları açıkça eleştiriyor. Başka bir kısmı, PYD’nin ilerlemesini hoş karşılamasa da, bu tür müdahaleler Rusya’nın elini güçlendirdiği için Türkiye’yi açıkça desteklemekten imtina ediyor. Zaten Türkiye’nin top atışlarının YPG veya SDG’nin ilerlemesini durdurmaktan aciz olduğu olduğu da görülüyor. Pek övünülen Fırtına Topu ateşleri, çaresizlik içinde yapılan el kol hareketleri olarak değerlendiriliyor.
Yürütülen politika her ne kadar Baykal’dan Vatan Partisi’ne, AKP’nin etrafında kadim Kürt fobisi merkezli bir devlet refleksi koalisyonu kurulmasına yol açıyor olsa da Türkiye’nin Suriye’deki tüm hesaplarının altüst olduğu, hallaç pamuğu gibi atıldığı açık. Suriye’de Beşşar Esad gitsin” saplantısıyla yürütülen ve iflas eden politika, şimdi “devlet adamı” olma kıstası olarak öne sürülen Kürt fobisiyle aklı tutulmuş bir politikanın, aslında politika bile değil, şuursuz çırpınışlarıyla tamamlanıyor. Güvenlik Konseyi’nde Türkiye aleyhine kurumsal bir karar alınmadığı, doğru. Ama ciddi bir uyarı verildiği de bir o kadar doğru. Rusya’nın sivil hedeflere yönelik hava saldırıları eleştirilirken Türkiye’nin topçu saldırıları da aynı düzeyde ele alınıyor. Fransa ve ABD’nin bu saldırıları açıkça eleştirmeleri, giderek Suudi Arabistan’dan başka müttefiki olmayan ülke konumumuzu ortaya koyuyor.
Bu iflas ortamında, hükümetin Azez’le sınır arasında 8 km’lik bir insani yardım koridoru oluşturma makul önerisi de duyulmamaya aday. Çünkü Batılı müttefikler dahil olmak üzere, tarafların hepsi, Türkiye’nin bu koridoru insani yardım amaçlı değil, cihatçı muhalefete destek için açık tutmaya çalıştığı şüphesiyle bakıyor.
Savaşta bütünüyle hezimete uğramak dışında, bir dış politikanın bütün yönleriyle bu denli iflas etmesi dünyada az bulunan bir örnektir. Bunu başarmak özel yetenek ister ve maalesef bu yetenek hükümette var.  

Yazarın Son Yazıları

Hınç politikaları ve nihilizm

Hınç politikaları ve nihilizm

Devamını Oku
04.09.2018
Bir otokrat prototipi

Bir otokrat prototipi

Devamını Oku
01.09.2018
Kayırma ekonomisinin bedeli

Kayırma ekonomisinin bedeli

Devamını Oku
28.08.2018
Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
25.08.2018
Trump ve yeni otoriterizm

Trump ve yeni otoriterizm

Devamını Oku
21.08.2018
Büyük kriz gözüktü

Büyük kriz gözüktü

Devamını Oku
14.08.2018
İş Allah’a kalınca....

İş Allah’a kalınca....

Devamını Oku
11.08.2018
Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Devamını Oku
07.08.2018
Yeni-patrimonyalizm üzerine

Yeni-patrimonyalizm üzerine

Devamını Oku
04.08.2018
Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Devamını Oku
14.07.2018
Erdoğanizm Türkiyesi

Erdoğanizm Türkiyesi

Devamını Oku
10.07.2018
Post-komünist otoriter kapitalizm

Post-komünist otoriter kapitalizm

Devamını Oku
07.07.2018
Otoriter kapitalizmin geleceği

Otoriter kapitalizmin geleceği

Devamını Oku
03.07.2018
Kindar nesil böyle yetiştirilir

Kindar nesil böyle yetiştirilir

Devamını Oku
30.06.2018
Durum budur…

Durum budur…

Devamını Oku
26.06.2018
Yarın ve ötesi

Yarın ve ötesi

Devamını Oku
23.06.2018
Paçalardan akan ne?

Paçalardan akan ne?

Devamını Oku
19.06.2018
Kibrin otokrat hali

Kibrin otokrat hali

Devamını Oku
16.06.2018
Siyasette yalan ve yanlış

Siyasette yalan ve yanlış

Devamını Oku
12.06.2018
Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Devamını Oku
05.06.2018
Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Devamını Oku
02.06.2018
Dindaş/ırktaş demokrasisi

Dindaş/ırktaş demokrasisi

Devamını Oku
29.05.2018
Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Devamını Oku
26.05.2018
Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Devamını Oku
22.05.2018
HDP’nin alacağı oyun önemi

HDP’nin alacağı oyun önemi

Devamını Oku
19.05.2018
AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

Devamını Oku
15.05.2018
Enkaza işaret etmek yeterli değil

Enkaza işaret etmek yeterli değil

Devamını Oku
12.05.2018
Diktatörler seçimle gider mi?

Diktatörler seçimle gider mi?

Devamını Oku
08.05.2018
HDP kilit parti olabilir

HDP kilit parti olabilir

Devamını Oku
05.05.2018
Seçim öncesi 1 Mayıs

Seçim öncesi 1 Mayıs

Devamını Oku
01.05.2018
Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Devamını Oku
24.04.2018
Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Devamını Oku
21.04.2018
Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Devamını Oku
17.04.2018
Trump’ın kuyruğundaki Macron

Trump’ın kuyruğundaki Macron

Devamını Oku
15.04.2018
Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Devamını Oku
14.04.2018
Satranççıya karşı tavlacı

Satranççıya karşı tavlacı

Devamını Oku
10.04.2018
Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Devamını Oku
07.04.2018
Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Devamını Oku
03.04.2018
Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Devamını Oku
31.03.2018
Irkçılığı besleyen yalan haberler

Irkçılığı besleyen yalan haberler

Devamını Oku
27.03.2018