Kayırma ekonomisinin bedeli
Ahmet İnsel
Son Köşe Yazıları

Kayırma ekonomisinin bedeli

28.08.2018 06:33
Güncellenme:
Takip Et:

İki ay önce yayımlanan bir çalışma, Cumhuriyet’te Çiğdem Toker’in sebatla izlediği ve teşhir ettiği, kamu alımlarının yarattığı kurumsallaşmış kayırmacılığı toplu biçimde gözler önüne seriyor. AKP döneminde kamu ihalelerini inceleyen Esra Çeviker Gürakar’ın Kayırma Ekonomisi başlıklı kitabı (İletişim Yayınları) bu konuda temel bir eser. Kamu İhale Kurumu’nun verilerini kullanarak, değeri bir milyon TL üzeri 49 bin 355 ihaleyi kazanan şirketleri, ihale türleri, sektörler, siyasal ilişkiler gibi veriler ışığında incelemiş. 2016’da toplam tutarı 120 milyar lirayı aşan bir milyon TL üstü ihaleler, aynı yıl ihalelere ayrılan toplam kamu kaynaklarının yüzde 70’ini oluşturuyor. AKP hükümetleri döneminde hem kamu ihalelerinin sayısında hem de kamu alımlarına ayılan kaynakların miktarında çok büyük bir artış gerçekleşti.
Sadece kamu ihale sayısı ve bütçesi artmamış. Açık ihale usulü ile yapılan kamu alımlarının sayısı 2005’ten 2016’ya kadar kademe kademe azalmış. 2005’te 100 bin 820 açık ihale sayısı, 2016’da 65 bin 437’ye düşmüş. Buna karşılık pazarlık, istisna ve diğer gerekçelerle yapılan “kapalı ihaleler”in payı artmış. Açık ihalelerde de kayırma yapmak mümkün olsa da, kapalı ihalelerin kayırmacılığa çok daha uygun bir yöntem olduğu malum.
Esra Gürakar, 1983’le 2003 arasında yürürlükte olan Devlet İhale Kanunu çerçevesinde de yolsuzluk ve kayırmacılığın yaygın biçimde uygulandığına ama bunların daha çok kişisel düzeyde, belli siyasiler ve bürokratların yasadaki boşluklardan faydalanmak suretiyle kendi çevrelerine rant aktarımı şeklinde gerçekleştiğine işaret ediyor. Ocak 2002’de Meclis’te oylanıp, bir yıl sonra yürürlüğe giren Kamu İhale Kanunu’nun ilk hali bu boşlukları büyük ölçüde ortadan kaldırıyordu. Kendinden önceki hükümetin yasalaştırdığı ve iktidara gelince uygulamak zorunda kaldığı bu kanundan, başta Tayyip Erdoğan olmak üzere, çoğu AKP yöneticisi hep şikâyetçi oldu. Nitekim yasa yürürlüğe girdiğinden beri yüz elliden fazla değişikliğe maruz kaldı.
Değişim hep istisnalar ve muafiyetlerin alanının genişletilmesi yönünde yapıldı. Yeni ihale sistemi, birkaç yıl içinde, kayırmacılığa uygunluk ve yolsuzluğa açıklık açısından eski sisteme benzedi. Hatta onun gerisine düştü. Dolayısıyla eski tas, eski hamam mı? Hayır. Gürakar son derece önemli bir farka işaret ediyor: AKP hükümetleri, önceki hükümetlerden farklı olarak, kanuni boşluklardan yararlanmak suretiyle değil, kanun yaparak kayırmacılığı ve yolsuzluğu merkezileştirip genel bir uygulamaya dönüştürdüler. Bu yasal yolsuzluk ve kayırmacılığın yarattığı rantı, doğrudan siyasi bağlantılarına veya dolaylı ilişkileri olan firma ve şahıslara dağıtıyorlar. Seçmen memnuniyetinin sağlanması için de “kayırılmış ama hayır işleri ile kamufle olmuş firmalar üzerinden” seçmene ‘süratle hizmet’ götürülmesinin bu düzenin önemli bir unsuru haline geldiğini Gürakar belirtiyor.
Timur Kuran ve Dani Rodrik, birkaç gün önce Project Syndicate internet sitesinde yayımladıkları İngilizce makalede, “Erdoğan’ın Ekonomik Maliyeti”ni sorguluyorlar. Bir rant emme-basma tulumbası gibi çalışan AKP’nin yıllardır başında, bu yapının kilit taşı konumunda Erdoğan. Rodrik ve Kuran, Çin ve başka Asya ülkelerinde otokrasilerin etkin iktisadi politikalara öncelik vererek başarılı olabildiklerini belirtiyor. Buna karşılık iktisat politikası başkanın şahsi gücü ve yakın çevresinin servetini artırmayı hedefleyen bir ahbap çavuş kapitalizmi aracına dönüştüğünde, ekonominin ağır bir bedel ödediğine işaret ediyorlar.
Ağır bedel ödeyen sadece ekonomi değil. Temel hak ve özgürlükler de. Democratization dergisinde geçen haziranda yayımlanan “2017’de dünyada durum: Otoriterleşme ve dışlama” başlıklı ortak makalede, 2007 ile 2017 arasında temel hak ve özgürlüklere saygı açısında dünya demokrasi sıralamasında açık ara en çok gerileyen ülkenin Türkiye olduğu görülüyordu. Kanuni kayırma ve yolsuzluk ekonomisini yürütmek zorlaştıkça, havuzun suyu azalınca, böyle olması doğal değil mi?  

Yazarın Son Yazıları

Hınç politikaları ve nihilizm

Hınç politikaları ve nihilizm

Devamını Oku
04.09.2018
Bir otokrat prototipi

Bir otokrat prototipi

Devamını Oku
01.09.2018
Kayırma ekonomisinin bedeli

Kayırma ekonomisinin bedeli

Devamını Oku
28.08.2018
Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
25.08.2018
Trump ve yeni otoriterizm

Trump ve yeni otoriterizm

Devamını Oku
21.08.2018
Büyük kriz gözüktü

Büyük kriz gözüktü

Devamını Oku
14.08.2018
İş Allah’a kalınca....

İş Allah’a kalınca....

Devamını Oku
11.08.2018
Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Devamını Oku
07.08.2018
Yeni-patrimonyalizm üzerine

Yeni-patrimonyalizm üzerine

Devamını Oku
04.08.2018
Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Devamını Oku
14.07.2018
Erdoğanizm Türkiyesi

Erdoğanizm Türkiyesi

Devamını Oku
10.07.2018
Post-komünist otoriter kapitalizm

Post-komünist otoriter kapitalizm

Devamını Oku
07.07.2018
Otoriter kapitalizmin geleceği

Otoriter kapitalizmin geleceği

Devamını Oku
03.07.2018
Kindar nesil böyle yetiştirilir

Kindar nesil böyle yetiştirilir

Devamını Oku
30.06.2018
Durum budur…

Durum budur…

Devamını Oku
26.06.2018
Yarın ve ötesi

Yarın ve ötesi

Devamını Oku
23.06.2018
Paçalardan akan ne?

Paçalardan akan ne?

Devamını Oku
19.06.2018
Kibrin otokrat hali

Kibrin otokrat hali

Devamını Oku
16.06.2018
Siyasette yalan ve yanlış

Siyasette yalan ve yanlış

Devamını Oku
12.06.2018
Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Devamını Oku
05.06.2018
Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Devamını Oku
02.06.2018
Dindaş/ırktaş demokrasisi

Dindaş/ırktaş demokrasisi

Devamını Oku
29.05.2018
Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Devamını Oku
26.05.2018
Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Devamını Oku
22.05.2018
HDP’nin alacağı oyun önemi

HDP’nin alacağı oyun önemi

Devamını Oku
19.05.2018
AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

Devamını Oku
15.05.2018
Enkaza işaret etmek yeterli değil

Enkaza işaret etmek yeterli değil

Devamını Oku
12.05.2018
Diktatörler seçimle gider mi?

Diktatörler seçimle gider mi?

Devamını Oku
08.05.2018
HDP kilit parti olabilir

HDP kilit parti olabilir

Devamını Oku
05.05.2018
Seçim öncesi 1 Mayıs

Seçim öncesi 1 Mayıs

Devamını Oku
01.05.2018
Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Devamını Oku
24.04.2018
Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Devamını Oku
21.04.2018
Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Devamını Oku
17.04.2018
Trump’ın kuyruğundaki Macron

Trump’ın kuyruğundaki Macron

Devamını Oku
15.04.2018
Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Devamını Oku
14.04.2018
Satranççıya karşı tavlacı

Satranççıya karşı tavlacı

Devamını Oku
10.04.2018
Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Devamını Oku
07.04.2018
Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Devamını Oku
03.04.2018
Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Devamını Oku
31.03.2018
Irkçılığı besleyen yalan haberler

Irkçılığı besleyen yalan haberler

Devamını Oku
27.03.2018