Parti devleti: Vatandaşa şahin, düşmana karga

19 Şubat 2016 Cuma

AKP’nin oluşturduğu bu “Parti Devleti” garip bir devlet:
Vatandaşına şahin, düşmanına karga!
Kendi vatandaşının nefes alışlarını bile izliyor; onu ülkenin en ücra köşesinde dahi buluyor, “Sen Cumhurbaşkanı’na hakaret etmişsin” veya “Şu öğrencilere burs vermişsin, bağış yapmışsın” diye yargı önüne çıkarıyor...
Ülkenin neresinde olursa olsun, Cumhurbaşkanı’nın gezmeye gideceği yerlerdeki vatandaşları biliyor, tanıyor, bazılarını, ziyaret süresince karakola çekip “misafir” ediyor...
Ama savaş halinde olduğu düşmanının, bomba yüklü bir araçla, başkentin göbeğine, askeri ve sivil bütün merkezlerin kesişme noktasına geldiğini bilemiyor, göremiyor, patlamayı durduramıyor...
Hemen ertesi gün, Diyarbakır’da yine bombalı bir saldırıda 6 şehit verilmesini önleyemiyor.

***

Polis, Milli İstihbarat Teşkilatı, Askeri İstihbarat ve daha kim bilir, bildiğimiz, bilmediğimiz ne örgütler:
Anlaşılan hepsi vatandaşların, muhaliflerin, gazetecilerin peşinde...
Bu arada kilolarca bomba yüklü bir araç, başkent Ankara’nın kalbine geliyor, büyük katliam yapacak bir yerde ve saatte patlatılıyor:
Bu bomba nereden, nasıl geldi?
Türkiye herkesin rahat rahat patlayıcı bulabileceği bir ülke mi?
Araç nereden alındı?
Her araç teröristler tarafından rahatça kullanılabilir nitelikte mi?
Teröristler istihbaratı nasıl, ne zaman topladı?
Polisin kuş uçurtmadığı stratejik anayollarda bu araç nasıl dikkati çekmedi?
Bu satırların yazıldığı sırada bütün bu soruların yanıtları verilmekte ama...
AMA ARTIK ÇOK GEÇ!

***

Bu iğrenç saldırı, tam seçim öncesi, yine Ankara’da, Gar’ın önündeki Barış Mitingi’nde yapılan ve 100 küsur kişinin ölümüne yol açan canlı bomba eylemini akıllara getirdi...
O eylemden sonra da, büyük bir ihmalin, tam bir istihbarat zaafının olduğu ortaya çıkmıştı.

***

İçten PKK, dıştan IŞİD terörünün hedefi olan Türkiye Cumhuriyeti, “Demokratik Devlet” niteliklerini yitirip “Parti Devleti”ne dönüştükçe bu tür eylemler karşısında çaresiz kalıyor.
Elbette bu trajedilerin arkasında, sürekli 180 derece değişerek herkesi serseme çeviren, bununla da bırakılmayıp, “ihanet” suçlamalarıyla empoze edilen ve her seferinde de yanlış hedeflere yönelen, son derece başarısız iç ve dış politikalar yatıyor.
Bu politikalar sonunda, asker ve sivil bürokrasi, başta güvenlik ve istihbarat bürokrasisi olmak üzere, darmadağın edilmiş, komşularla ilişkiler bozulmuş ve ülke, hem içte hem dışta savaş halindeyken içte savunmasız, dışta ise yapayalnız bırakılmıştır.
Ve bütün bu kaos içinde, “Parti Devleti” ile bile tatmin olmayan AKP’nin gündemindeki birinci madde “Başkanlık Rejimi” oluyor!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları


En Çok Okunan Haberler