Selçuk Erez

Devekuşunun ehlileştirilmesi

02 Mart 2017 Perşembe

Haldun Taner, devekuşlarını severdi, makalelerini “Devekuşuna Mektuplar” başlığıyla yayımlardı.
Bugün ben de onun gibi yapacak, bir devekuşuna sesleneceğim.
-Devekuşu Dostum, atalarının Afrika’nın geniş otlaklarında sere serpe gezerken önce arada sırada avlandıklarını ve 19. yüzyıldan bu yana bağımsızlıklarını yitirdiklerini biliyoruz. Bu nasıl oldu?
-Kurak bir yıldı; yapraklar solmuş, dereler kurumuştu, ortalık açlıktan ölmüş hayvan leşleriyle dolmuştu. Atalarımın otlağına birkaç insan geldi, onlara yem verdiler, su verdiler. Kaç zamandır açtılar, iyi geldi. Giderlerken peşlerine takıldılar. “Bu iyi insanlarla dolaşsak diğer serbest gezen yaratıklar gibi sıkıntı çekmez, kıtlıkları dertsiz atlatırız” dediler.
Onları evlerine yakın bir bahçeye aldılar, orada beslemeye başladılar. Bir süre sonra ilkbahar geldi, ortalık eskisi gibi yeşerdi; devekuşları, çıkıp otlaklarda dolaşmak, alıştıkları gibi beslenmek istediler. Tüm başvurular cevapsız kaldı. Kapılar sımsıkı kapandı; ancak bağırıp çağırmadıklarında besleneceklerini, aksi halde aç bırakılacaklarını öğrendiler.
Sonra, geceleri yumurtalarının toplanıp götürüldüğüne, aralarından bazılarının kaybolduğuna şahit oldular. Şimdi biz de koyunlar ve eşekler gibi bağımsızlığını yitirmiş esirleriz. İstediklerinde derimizi yüzerler, etimizi kolesterol derdi olanlara satarlar. Bu insanları adam zannedip peşlerine takılan açgözlü ecdadımızı her gün beş zaman lanetleriz.
-Sevgili Devekuşu, başınıza gelen, atalarınızın açgözlülüğünden değil okula yollanmamış olmanızdandır: Okuyabilseydiniz, özellikle tarih öğrenseydiniz, boynunuza yular takılıp böyle yönetilmeyi kabul ettiğinizde sizi esir edenlerin gözünde er geç aşağılık, güdülesice yaratıklar haline geleceğinizi öğrenirdiniz.
Hitler, “Mein Kampf” başlıklı kitabında, “Doğası gereği Yahudinin dinsel bir kurumu yoktur, ideali yoktur, her kötülüğün sembolü, şeytanın insan şekline bürünmüşü Yahudidir!” dediğinden milyonlarca Yahudi soykırıma uğratılmıştır. Çünkü Yahudi, Hitler’in tanımlamasına göre, Almandan daha aşağı ve kötü bir yaratık olduğundan ona insan muamelesi yapılması gerekmezdi.
Günümüzün diktatörlerinin insanları “bizdendir, değildir” diyerek bölücülük, ayırımcılık yapmaları da aynı sonucu doğurur. Tarih bilmeyen, diktatörü bugün alkışladığında, kafasını boyunduruğa uzattığında yarın kendisinin de “bizden değillerden” sayılabileceğini öğrenemez.
Bundan sonra tarihten bahsetmenin yararlı olacağını sanmıyorum. Taner’in, zamanındaki devekuşlarına seslenişini tekrarlasam belki seni biraz daha ayrıntılı düşünmeye yönlendirebilirim:
“Devekuşu devekuşu/ Kanadın var yerdesin/ Hörgücün yok devesin/ Kumdan çıkmaz hiç başın/ Sen ne kaypak nesnesin/ Uyan oldu sabahlar/ Yeryüzünde neler var/ Bak, gör, düşün, işit, anla/ Ne yalanlar dolanlar/ Yutturanlar yutanlar/ Saklanmakla iş bitmez/ Çık dışarı nerdesin?”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böcek yeriz o zaman! 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları