Bir bu eksikti!
Sanki derdimiz bize yetmezmiş gibi, bir de ‘Venüs Gerilemesi’ denen astrolojik fenomen başlamış. Nedir diye bana sormayın. Ne yıldızlardan anlarım, ne burçlardan! Benim işim siyaset ve dış politika.
Ama bu işlere kafayı takmış dostlarım, Venüs Gerilemesi’nin feci bir durum olduğunu, âşıkların kavga ettiği, dostların ayrıldığı, evliliklerin bozulduğu, işlerin ters gittiği.. kısacası tüm gezegenin bir anda lunaparktaki çarpışan arabalar gibi bir oraya bir buraya savrulacağını anlatıyor.
Anlayacağınız, ülkemizin günlük sıradan halinin gezegen sathı mâiline yayılması...
Bu yüzden de olan bitene şaşırmamak lazım. Mesela Almanya’yla gerilimi ele alalım...
Aslında bizler liderlerimizin, özellikle de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın haftada birkaç defa Almanya ya da Avrupa’ya ayar vermesine alışığız. Bu ayar verme durumları, genelde seçimler yaklaştıkça artar, seçim gerilimi bitince normalleşir; siyaset ‘Nerede kalmıştık’ diye dış dünyayla yeniden normal diplomatik temaslara başlar. Böyledir bizde. 2010’dan bu yana her seçim ‘düşmanlarla mücadele’ teması üzerine kurgulandı ve iktidar partisi günün anlam ve önemine göre meydanlarda farklı farklı kokteyl düşman cepheleri yaratır. Sürekli pompalanan “Yedi düvel birleşti, hepsi Türkiye’ye karşı” teması, günün anlam ve önemine göre revize edilir. Google’dan girip Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son yıllardaki miting konuşmalarına kronolojik olarak bakabilirsiniz. İktidarın ve Türkiye’nin karşısındaki düşman, o gün görülen lüzum üzerine; ‘Kandil-Silivri-CHP-İsrail’ cephesi, ‘Silivri-İsrail-PKK-CHP’ cephesi, ‘PKKErgenekon- İsrail-CHP-Economist’, ‘HDPPKK- DHKP-Geziciler-CHP’, ‘CHP-MHPPensilvanya’, ‘HDP-PKK-FETÖ-CHPKandil’ vs diye uzar gider.
Dedim ya, buraya kadar şaşırtıcı bir durum yok. Arada Brüksel, Economist dergisi, İsrail ya da New York Times gibi yedek oyuncular olsa da iyi kötü yandaş medyayı takip eden her vatandaş, Almanya’nın son dönemde açık arayla en gözde terörist odak titrini elinde tuttuğunu bilir.
Şaşırtıcı olan, Cumhurbaşkanı’nın Almanya’ya terörist demesi değil, genelde bu tarz ithamları duymazdan gelen Almanya’nın bu kez Erdoğan’a cevap vermesi.
Şu zamana kadar Almanya ve Türkiye arasında, ‘mülteci anlaşmasına dokunulmadığı sürece atış serbest’ şeklinde zımni bir sözleşme vardı. Dikkat ederseniz Avrupa ülkeleri Erdoğan’dan gelen sert sözleri, hatta yeri geldiğinde Türkiye’deki hak ihlallerini, genelde geçiştirirdi.
Bu kez öyle olmadı. Merkel’in bizzat gündeme getirdiği gazeteci Deniz Yücel’in tutuklanması ve Bekir Bozdağ’ın Almanya mitinginin iptal edilmesiyle kılıçlar çekildi. Almanya şaşırtıcı bir biçimde misilleme yaptı.
İşte Venüs Gerilemesi bu olsa gerek!
Size başka örnek vereyim. Ankara’nın bu hafta birkaç kez olduğu gibi Münbiç’e askeri operasyon düzenleyeceğini söylemesi, olağanüstü bir durum değil. Geçmişte sınırımızdan 150 kilometre ötedeki Rakka veya Irak’taki Telafer ve Sincar gibi bölgelere gireceğimizi de söyledik.
Şaşırtıcı olan, Türkiye’nin bu hamlesi karşısında bir anda Rusya, YPG ve Suriye ordusunun ortak bir anlaşma imzalayarak Münbiç’in batısının Esad rejimine verileceğini açıklaması. Yani? Yani Moskova’nın Ankara’ya “Buraya kadar. Devam edersen karşında beni bulursun” mesajı vermesi.
İşte bütün bunlar, sıradışı durumlar. Venüs Gerilemesi! Bu yüzden siz siz olun, 14 Mart’a kadar her türlü sürprize hazırlıklı olun. Astrologlara göre ilişkilerin bulandığı, ortaklıkların çatırdadığı, anlaşmaların bozulduğu bir dönemdeyiz!
Ben falcıların yalancısıyım! Güzel pazarlar diliyorum.
Berlin’de ‘Venüs Gerilemesi’
Yazarın Son Yazıları
Yaklaşan facia
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?
Bu mu devlet aklı?
Lale Devri bitti!
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter
Avrupa ile yakınlaşmak için
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?
Alis harikalar diyarında
Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar
Brunson’la takas fikri kimden çıktı
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı
Sessizlik
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?
Batı’yla pazarlık
Osmanlı bu değildi
Yeni dönem ne olur?
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz
Hüzün
Sonuçlara bir de böyle bakın
Kazanacağız
25 Haziran Türkiye’si
Emanetim sende saklı
İki seçim arası
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim
Oyun büyük
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i
Ben sana iktidar olamazsın demedim...
Sessiz çoğunluk
Burası Rusya değil kardeşim
Ne yapmalı?
Dip dalga ne gösteriyor?
Baskıda kaosa geçiş süreci
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?
Attım bunu cebe
Bilinenler, bilinmeyenler
Piyesin son sahnesi
Diktatörlüğün sıradanlaşması
CHP’nin zor kararı
İki çift lafım var...