CHP’nin işi zor, çok zor!

CHP’nin işi zor, çok zor!

12.04.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

1971 Askeri Darbesi sonrasında, Türkiye’nin çağdaşlaşması önünde sorun yaratan iki önemli süreç vardı:

1) Kentleşmenin, kültürel, toplumsal ve ekonomik yozlaşmış hali olarak Demokratik Endüstrileşme’yi engelleyecek olan gecekondulaşma...

2) Nüfusun kültür, bilgi ve bilinç düzeyini geri götürecek olan dinci eğitim.

Bu iki süreç, 1971’den itibaren, Ecevit’in ilk ve Erdal İnönü’ün koalisyon dönemlerine rağmen, Emperyalizmin ve içerideki Cumhuriyet karşıtlarının ısrarlı direnmeleriyle, ülkeyi 1980 Askeri Darbesi’ne ve bugünlere taşıdı.

Bu süreçler ve Emperyalizm, bugün Türkiye’nin önünde Demokratik Rejim açısından daha da tehlikeli üç yeni süreç üretmiş görünüyor:

1) Tarikatlar sorunu.

2) Sığınmacılar sorunu.

3) Şahsım Devleti’nin egemenliği sorunu.

***

1) 1961 Anayasası’nın istismarı ve 1982 Anayasası’nın desteği ile, Demokratik Rejim düşmanı tarikatlar güçlenerek devlete iyice sızdılar.

Bütün kritik bakanlıkların kadroları onların müritleriyle, mensuplarıyla dolu.

Bütün bütçe olanakları onların elemanlarına, kurdukları vakıflara, derneklere tahsis ediliyor.

Zaten bütün yürütme yetkisi de “Tek Şahsın” elinde.

Ama o “Tek Şahıs” da, tarikatların etkisinde.

Oysa tarikatların, “ülkenin kalkınması”, “üretimin ve milli gelirin artırılması”, “gelir adaleti sağlanması”, “halka hizmet” filan gibi dertleri yok...

Tek hedefleri, güçlenmek, mürit, mensup sayısını ve sömüreceği kaynaklarını artırmak; bu amaçla da kamu kaynaklarını kullanmak!

***

2) Sığınmacılar, nüfus yapısını hızla değiştiriyor:

Resmi olmayan hesaplamalara göre “sığınmacılar”, kritik eşik olan yüzde 10 oranını bile aşarak 10 milyonu geçti.

Sığınmacıların ne dilleri ne kültürleri ne yaşam biçimleri ve hatta ne de hedefleri, içinde bulundukları topluma uygun.

Dolayısıyla, Türkiye’nin kurumları, kuralları, gelenekleri, kaynakları, bu insanların “yurttaş” olarak “insanca” yaşamalarını sağlayacak nitelikte ve nicelikte değil.

Bu uyumsuzluk ve bu yetersizlik, ciddi bir “insanlık” sorunu:

Batı Emperyalizminin Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da yol açtığı yıkımın bedeli, tek başına Türkiye’ye ödetilmek isteniyor.

Üstelik bu sorun, sabit sayılarla ifade edilebilecek bir konu da değil; sığınmacılar her yıl 1 milyona yakın çocuk doğuruyor.

Bu gerçek, sadece Türkiye’ye fatura edilmek istenen bu “sığınmacılar sorununu” bir insanlık trajedisi haline getiriyor.

Ayrıca bu “İnsanlık Trajedisi”, Türkiye’nin bir “Rejim Sorunu” da oluyor:

Ülkenin zor zor eriştiği “uygarlık düzeyinde” kurmaya ve işletmeye çalıştığı “Demokratik Rejim”i, yeniden “Ortaçağ” karanlıklarına geri götürmek isteyen iktidara destek veriyor.

3) Bu iki süreç, Türkiye’nin önündeki üçüncü sorunu “Şahsım Devleti’nin Süreklilik Kazanması” sürecini gündeme getiriyor.

Demokratik Cumhuriyet Rejimi’ni “Şahsım Devleti” rejimine dönüştüren bu süreç, yukarıdaki iki süreç ile karşılıklı etkileşim ve destek ilişkisi içinde.

Bu açıdan ilk iki sürecin birleştirici, bütünleştirici harcı işlevine sahip:

Bu iki süreci hem destekliyor hem de bu iki süreç tarafından destekleniyor.

***

CHP, sadece halktan aldığı yüzde 40’ın bile altındaki destekle ve belediyelerde kazandığı sınırlı güçle:

1) Bu üç sürece birden direnmek...

2) Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan ve “Şahsım Devleti” tarafından yıkılan Cumhuriyeti yeniden kurmak ve işletmek...

Hedeflerini gerçekleştirmek zorunda.

Acaba başarılı olabilecek mi?

Umudumuz, bu hedeflerin, insanlık tarihi açısından, ahlaken ve siyaseten haklı ve meşru olmalarından kaynaklanıyor. 

Yazarın Son Yazıları

Mezhepçilik ve tarikatçılık da demokratik rejim düşmanlığıdır!

Dün Etnikçiliğin Demokratik Rejim karşıtlığını (düşmanlığını) yazmıştım.

Devamını Oku
05.12.2025
Etnikçilik demokratik rejimi yıkar!

Etnikçilik, insanların tarih boyunca sahip oldukları Aile, Aşiret, Din, Mezhep, kimlikleri üzerine, Endüstri Devrimi’nin getirdiği “Ulusal” ya da “Milliyetçi” kimliğin, Totaliter bir anlayışla istismar edilmesinden kaynaklanan Faşist bir ideolojidir.

Devamını Oku
04.12.2025
Siyasette Stockholm Sendromu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel Kurultay konuşmasında, “Stockholm Sendromu” anımsatmasını yapmadan önce, İktidarın, “Terörsüz Türkiye” sloganı bağlamında başlattığı “Sürecin” bütün çelişkilerini vurgulayan bir konuşma yapmış.

Devamını Oku
02.12.2025
Darağacı edebiyatı ve terör gölgesinde yeni yargı paketi

25 Kasım 2025 tarihinde MHP lideri Devlet Bahçeli TBMM Meclis Grubu konuşmasında şöyle demiş...

Devamını Oku
30.11.2025
Faşistliğin dini mezhebi ırkı milliyeti yoktur

Faşizm ve Faşistlik, gerek Rejim gerek Kişilik yapısı olarak Demokrasi ve Demokratlık karşıtlığıdır.

Devamını Oku
28.11.2025
İki hukuk profesörü konuşurken...

“Anayasa”, “Hukuk” ve “Yargı” bir devletin omurgasıdır..

Devamını Oku
27.11.2025
CHP’nin savunması için Okkam’ın usturası!

“Okkam’ın Usturası” bir önermedir:

Devamını Oku
25.11.2025
Çıldırtan çelişki!

Emperyalizmle işbirliği yapan İktidar: “Barış” sloganı ile halkı aldatarak...

Devamını Oku
23.11.2025
CHP, kendisini ve demokrasiyi etnikçiliğe kurban edemez!

Emperyalizm ve İktidar ittifakı, hem dıştan hem içten son derece güçlü bir biçimde çeşitli baskılar uygulayarak, Türkiye’yi, “Ortadoğu Bataklığında” parçalanarak boğulacağı bir “Sürece” sürüklüyor!

Devamını Oku
21.11.2025
'Kişiye özel rejim' önerisinin çıkmazı

Devlet Bahçeli aynı anda üç öneride bulundu...

Devamını Oku
20.11.2025
Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025
‘İleri demokrasi’: Yine ve yeniden

Cumhuriyet’in dünkü manşeti, CHP’nin Abant toplantısından sonra, Gökhan Günaydın’ın “Merkez parti olma kimliğimiz giderek oturuyor” demesi üzerine “CHP merkez parti oluyor” biçimindeydi.

Devamını Oku
07.10.2025
‘Meşruiyet’in iç ve dış kaynakları (5)

Bugüne kadar “Meşruiyet” kavramının iç kaynakları üzerinde durdum.

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet kaynağı olarak Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yargı (4)

İsrail’in, Gazze’ye giden Sumud (Direniş) Filosuna karşı giriştiği “Gayri Meşru” müdahale sürerken Trump, bizim Cumhurbaşkanımıza “Meşruiyet” desteği vereceğini belirtti.

Devamını Oku
03.10.2025
Meşruiyet Gazze’de mi seçimde mi (3)

Önce “Meşruiyet” kaynağı olarak Gazze: Trump 25 Eylül’de Erdoğan ile görüştü.

Devamını Oku
02.10.2025
Meşruiyet üzerine (2) Adil ve serbest seçim

Bir iktidarın meşruiyetinin iki kaynağı vardır: Anayasa ve seçim. Meşruiyet Üzerine (1) başlıklı yazımda, Anayasa üzerinde biraz durmuştum.

Devamını Oku
30.09.2025
Meşruiyet üzerine düşünceler (1) Ana Kavramlar

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 24 Eylül’de New York’ta bir panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve “Meşruiyet” ile ilgili olarak tartışmaya yol açan bir ifade kullanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025