Ayvalık’ta halkın çevre direnişi
Erinç Yeldan
Son Köşe Yazıları

Ayvalık’ta halkın çevre direnişi

19.02.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Milli Parklar statüsü içinde bulunan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, 19 bin hektarlık alanı kapsıyor. Türkiye’nin en büyük “tabiat parkı” olma özelliğini taşıyan alanda kuzey Ege’nin bakir koyları, Cunda Adası ve irili ufaklı 23 ada yer alıyor. Tabiat parkında bölgeye özgü kızılçam ağaçları ve endemik bitki türleri, Kızıldeniz’in derinliklerinde görülen kırmızı mercanlar ve diğer deniz canlıları yaşıyor.

Ayvalık halkı yaklaşık bir aydır tabiat parkı içerisindeki Pınarboğazı ile Dalyan kıyılarının Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ihale yoluyla 20 seneliğine kiralanmasını ve yapılaşmaya açılmasını sağlayacak çevre katliamına karşı direniyor. Bir oldubittiye getirilerek Kuzey Ege’nin bu doğa harikasının arsa spekülatörlerinin rant hırslarına terk eden ihale girişimlerine karşı Ayvalık Tabiat Platformu tarafından başlatılan imza kampanyasında 20 bin imza toplandı (ilçenin, etrafındaki beldelerle birlikte, kış nüfusu 70 bin 720!). Bu direniş karşısında 11 Şubat’ta yapılması planlanan ihale önce 25 Şubat’a ertelendi, sonra da iptal edildiği duyuruldu. Ancak, Ayvalıklılar söz konusu imar tehdidine el veren “Kamulaştırma Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” toptan geri çekilmedikçe henüz kalıcı bir zafer elde edilmiş olmadığının bilincindeler.

***

Gündemi Ayvalık Destek Tasarım Akademisi kurucu ve yöneticisi, değerli dostum, Ali Akdamar özetledi. Katkılarını bu haftaki Ekonomi Politik’e taşıyorum: 

Kamusal alanın rant değeri yüksektir. Yöneticiler bu alanları kamunun yararına yapılacak işlere sermaye yapmak amacıyla başkalarının imtiyazına verirler. Bu şu demek, kamunun değerli bir mülkünü, sözüm ona kamuya kaynak yaratmak için başkalarına devretmek. Bu devrin diğer bir nedeni de siyasi rant sağlamaktır. Seçim sürecinde verilmiş sözleri yerine getirmek veya bir sonraki seçimin finansmanını sağlamak olabilir.

Sonuç olarak halkın kullanımına açık olması gereken bu yerler, kişi veya kurumlara devredilir ve halk buralardan ancak para ödeyerek yararlanabilir.

Ayvalık’ta yaşanan olay da basitçe böyledir. Yerel yönetimlerin, büyükşehir belediyelerinin ve bizzat hükümetin kendisinin sorumluluğundaki kamuya ait sahiller, kamplar, kişilere, kurumlara devredilmiştir. Yıllar içinde kanıksanan bu durum, giderek yaygınlaşmaktadır. Kentin merkezindeki kıyılar, kafelere, lokantalara, otoparklara, büfelere, taksi duraklarına bırakılmaktadır. Meydanlar, alanlar, parklar, kırlar, plajlar sosyalleşme ve halkın birbirini tanıma alanlarıdır. Bu alanların sermayeye devrinin ortaya çıkardığı sorunsal, insanların kamusal alandan çekilerek evlerine kapanmaları ve bireyselleşmeleridir. Hemşerilik olgusu yerini ötekileştirmeye ve şovenizme bırakır. İnsanın çevreyle bağlantısını koparır.

Şimdi yaşanan durumun farkı ise, söz konusu mülklerin Ayvalık Adaları Tabiat Parkı içinde yer almasıdır. Yıllara yayılan bu kavga sabırlı bir iktidarın, yavaş yavaş, hissettirmeden unutturarak amacına ulaşma politikası karşısında, uyumayan halkın karşı karşıya gelmesidir. Her ne kadar azınlık olsa da duyarlı bir kesim bu tuzağa düşmemiştir. Belediyenin desteği ile partiler, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları ve halk meydanlara dökülmüş, kararlılığını yüksek sesle dile getirmiştir. Bu ses şimdilik ihalenin iptalini sağlamıştır.

Ayvalık Belediye Başkanlığı’nın paylaştığı bilgilere göre, “30.03.1995 tarih ve 95/6717 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Ayvalık Adaları Tabiat Parkı olarak belirlenen alan, 21.04.1995 tarih 22265 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak ilan edilmiştir. İzleyen süreçte, 2004 yılında onaylanan Gelişme Planı ile sadece Park içinde belli bölgelerde Günübirlik Kullanım Alanı oluşturulabileceği genel olarak belirtilmiştir. Bu alanların hangi noktalar olacağı, kapsamı, mahiyeti, kullanım koşulları, süresi, devir koşulları ve şekli bu düzenlemede olmadığı için bu hususları açıklamak üzere 20.08.2009 onaylı Ayvalık Adaları Tabiat Parkı 1/25000 ölçekli Revizyon Planı çıkarılmıştır. Ancak söz konusu Revizyon planının Günü Birlik Kullanım Alanlarına dair düzenleme getiren hükümleri de dahil olmak üzere tamamı Danıştay 6. Dairesi’nin 25.12.2003 tarihli ilamı ile iptaline karar verilmiştir. 2009 yılından iptal olunan bu revize plandan sonra yeni bir revize plan oluşturulmamış, iptal olunan hususlar yasal düzenlemeden yoksun ve plansız duruma düşmüştür.”  

Dolayısıyla, yaratılan hukuki boşluk fırsat bilinerek Ayvalık’ta bir oldubitti yaratılmaya çalışılmaktadır. 2009 yılında Danıştay kararıyla kazanılan haklar, bugün hiçe sayılarak, hükümetin ve arsa spekülatörlerinin gaspına uğratılmaya çalışılmaktadır. Yasayı hiçe sayan bu davranışın asıl hayret verici yanı “vicdanın” uykuya dalmasıdır. Son derece değerli bir doğa parçasını, birileri kazanç sağlasın diye heba etmek ancak vicdansızlıkla ifade edilebilir. Bu vicdansızlık karşısında duracak tek güç, bilinçtir. Ancak bilinçli bir toplumun topyekûn protestoları, bu rantiyelere engel olabilir.

Yasaları hiçe sayan, etik değerleri göz ardı eden yöneticilere, rant sağlayıcılara dur demenin yolu bireylerin iyi niyetli, iradeli, bilinçli olmalarıyla olasıdır. Çünkü çevrecilik bir “iyi niyet ve irade disiplinidir”.

Yazarın Son Yazıları

Amerika’da enflasyon yeniden

Amerika’da enflasyon yeniden

Devamını Oku
19.05.2021
Kârların aşısından halkların aşısına...

Kârların aşısından halkların aşısına...

Devamını Oku
12.05.2021
Girişimci fabrikası üniversiteden enflasyona...

Girişimci fabrikası üniversiteden enflasyona...

Devamını Oku
05.05.2021
Halkın ekonomisi, ‘Özgür İktisat’

Halkın ekonomisi, ‘Özgür İktisat’

Devamını Oku
28.04.2021
Rakamların anlattığı: 128 milyar dolar ve 60 milyar TL

Rakamların anlattığı: 128 milyar dolar ve 60 milyar TL

Devamını Oku
21.04.2021
Mundell ve açık makroekonomi

Mundell ve açık makroekonomi

Devamını Oku
14.04.2021
2018 Ağustos sonrasında enflasyon ve ücretler

2018 Ağustos sonrasında enflasyon ve ücretler

Devamını Oku
07.04.2021
Üniversiteler küresel tehdit altında

Üniversiteler küresel tehdit altında

Devamını Oku
31.03.2021
Halkların Merkez Bankası tarihi

Paranın ve merkez bankacılığının serüveni, insanlık tarihinde görece yeni bir olgu.

Devamını Oku
24.03.2021
Bitmeyen masal: Yapısal reform

Bitmeyen masal: Yapısal reform

Devamını Oku
17.03.2021
Türkiye’de kadın olmak

Türkiye’de kadın olmak

Devamını Oku
10.03.2021
Büyüme, istihdam, bölüşüm üstüne

Büyüme, istihdam, bölüşüm üstüne

Devamını Oku
03.03.2021
Aşı emperyalizmi

Aşı emperyalizmi

Devamını Oku
24.02.2021
24 Haziran 2018 ve sonrası

24 Haziran 2018 ve sonrası

Devamını Oku
17.02.2021
Türkiye İşçi Partisi 60, DİSK 54 yaşında

Türkiye İşçi Partisi 60, DİSK 54 yaşında

Devamını Oku
10.02.2021
Biden’ın üçlemi

Biden’ın üçlemi

Devamını Oku
03.02.2021
Kapitalizmin 1980 dönemeci ve 24 Ocak’lar

Kapitalizmin 1980 dönemeci ve 24 Ocak’lar

Devamını Oku
27.01.2021
Üniversite nedir, ne değildir?

Üniversite nedir, ne değildir?

Devamını Oku
20.01.2021
‘Yeni’ Türkiye’de mutfağın enflasyonu

‘Yeni’ Türkiye’de mutfağın enflasyonu

Devamını Oku
06.01.2021
Ücretli emek, küresel ekonomide ve Türkiye’de

Ücretli emek, küresel ekonomide ve Türkiye’de

Devamını Oku
30.12.2020
Leo Panitch ve ütopyalarımız

Leo Panitch ve ütopyalarımız

Devamını Oku
23.12.2020
Paris Sözleşmesi’nin beşinci yılı

Paris Sözleşmesi’nin beşinci yılı

Devamını Oku
16.12.2020
Salgın günlerinde asgari ücret gerçekleri

Salgın günlerinde asgari ücret gerçekleri

Devamını Oku
09.12.2020
Krize karşı paketler ve büyüme

Krize karşı paketler ve büyüme

Devamını Oku
02.12.2020
19 Kasım öncesi ve sonrasıyla sanayi

19 Kasım öncesi ve sonrasıyla sanayi

Devamını Oku
25.11.2020
19 Kasım’ı beklerken

19 Kasım’ı beklerken

Devamını Oku
18.11.2020
Sınırsız sömürü, dibe doğru yarış

Sınırsız sömürü, dibe doğru yarış

Devamını Oku
11.11.2020
ABD seçimleri

ABD seçimleri

Devamını Oku
04.11.2020
Cumhuriyetin 97. yılında sanayileşme sorunumuz

“Son dönemin en kritik yapısal reformu hayata geçti. Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Sanayileşme İcra Komitesi’ni kuruyoruz. Ekonomi tarihimizde böyle bir vizyon ilk defa hayata geçmiş olacak. Bu komitede, sanayimize seviye atlatacak ve ülkemizi geleceğe hazırlayacak kararlar, ilgili bakanlıklarla birlikte alınacak. (...) Uzun vadeli kamu alımlarını destekleyebileceğiz, böylece sanayide ölçek oluşumunu teşvik edeceğiz. Finansman, gümrük, çevre, altyapı, lojistik ve enerji gibi alanlarda kurumlar arası koordinasyonu hızlandırıp yatırımcının önünü çok net görmesini sağlayacağız. Tedarik zincirlerindeki kritik ürünlerin yerlileşmesini teşvik edip yurtiçi üretim çeşitliliğini zenginleştireceğiz.”

Devamını Oku
28.10.2020
IMF’den dünya ekonomisinin görünümü

IMF’nin yılda iki kez yayımladığı “Dünya Ekonomisi Görünümü” (WEO) raporunun ardından Dünya Bankası ile birlikte düzenlediği yıllık toplantılarının ardından gözler bir kez daha dünya ekonomisinin Covid-19 krizi ve sonrasındaki olası seyrine çevrildi.

Devamını Oku
21.10.2020
Amerikan emekçisinin sağlığı ve yoğunlaşan sömürüsü

Amerika Başkanı Trump’ın Covid-19 virüsüne yakalanması ve neredeyse mucizevi bir biçimde kısa sürede sağlığına kavuşarak görevine geri dönmesi, geçen haftanın önemli başlıklarından birisiydi.

Devamını Oku
14.10.2020
Kalkınmayı planlamak

Ülkemizin yoğun ve yıpratıcı gündemi arasında, geçen hafta sessiz sedasız bir yıldönümü kutlandı: Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) bundan 60 yıl önce 30 Eylül 1960’ta 91 sayılı kanun ile kurulmuştu. Böylece Türkiye, kalkınmasını artık “iktisadi ve toplumsal hayatın bütününü göz önünde bulunduran ve en son tekniklere dayanan yeni ve ileri bir planlama anlayışı içinde gerçekleştirilecekti”.

Devamını Oku
07.10.2020
Eskimiş bir ‘Yeni Ekonomi Programı’

2020-2023 yıllarını kapsayan Yeni Ekonomi Programı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından dün açıklandı.

Devamını Oku
30.09.2020
Türk Tabipleri Birliği nedir? Ne yapar?

Türk Tabipleri Birliği (TTB) 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu’na dayanarak 23 Ocak 1953’te kuruldu. Altmış beş ile yayılmış tabipler odalarına kayıtlı yüz bini aşkın hekimi bünyesinde barındırmakta. Üyelerinin yarısı kamuda çalışan, üyeliği zorunlu olmayan hekimlerden oluşuyor.

Devamını Oku
23.09.2020
K-tipi büyüme: Gelirin eşitsizliği

Ulusal ekonominin seyrindeki inişli çıkışlı dalgalanmaların alfabenin harflerine benzetilerek açıklanmaya çalışılması ekonomi gündemimizin renkli ve popüler uğraşları arasında. Özellikle ilgi çeken harf, V ! Bununla daralan bir ekonominin, aynı hız ve kararlılıkla çıkışa geçeceği vurgulanıyor. Örneğin, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak geçen hafta içerisinde yaptığı açıklamada, “tüm öncü göstergeler Türkiye açısından en kötünün geride kaldığını gösteriyor. 2. yarıda ‘V’ şeklinde toparlanma bekliyoruz” sözleriyle bu beklentiyi dile getirmekteydi.

Devamını Oku
16.09.2020
Türk Tabipleri Birliği Uyarıyor

Bu satırların yazıldığı sırada dünyada toplam olgu sayısı 27 milyon 436 bin kişiyi aşmış; virüs nedeniyle yaşamını kaybedenlerin sayısı 896 bin kişiye ulaşmış idi. 7 Eylül itibarıyla, Sağlık Bakanlığı’nca yayımlanan resmi verilere göre, ülkemizdeki aktif olgu sayısı 281 bin 509 kişi; yaşamını kaybedenlerin sayısı ise 6 bin 730 idi.

Devamını Oku
09.09.2020
Milli gelirin normal halleri

Türkiye’nin milli geliri 2020’nin ikinci çeyreğinde bir yıl öncesine oranla yüzde 9.9 azaldı.

Devamını Oku
02.09.2020
Türkiye’nin enerji sorunu

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, geçen hafta “Türkiye, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi” sözleriyle kamuoyunda bir süredir beklenmekte olan müjdeyi açıkladı. Erdoğan, 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğunu belirterek “Hedefimiz 2023’te Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmaktır” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da söz konusu müjdeyi “Artık cari fazlayı ve döviz fazlasını konuşacağımız yeni bir dönem başladı” sözleriyle karşıladı.

Devamını Oku
26.08.2020
Döviz kurunda rekabetçi olmak

Türk Lirası’nın uluslararası paralar karşısında hızla değer yitirdiği günlerin ardından konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, dövizdeki pahalılığın vatandaşlar açısından önemli olmadığının altını çizerek “Önemli olan kurun seviyesi değil rekabetçi olup olmamasıdır” dedi ve “Turizmin gelmesi için ihracatçı için benim para birimim daha cazip, daha rekabetçi olsun” görüşünü savundu.

Devamını Oku
19.08.2020
Türk Lirası’nı ve TC Merkez Bankası’nı anlamak

Başlığımızdan yola çıkalım: “Türk Lirası’nın seyrini ve TC Merkez Bankası’nın ne yapmak istediğini anlamak” hiç de zor değil aslında… Bu sorulara yanıt verebilmek için çok derin iktisat bilgisine de ihtiyaç gerekmiyor. Biraz sağduyu, en temel birkaç veriyi izlemek ve önyargılı, bağnaz inançlardan uzak, akılcı düşünmek yeterli. Ama bu saydıklarımız içinde de en zor olanı sonuncusu: Bağnazlık ve kör inançlara değil, bilimsel şüpheye ve aklın üstünlüğüne dayanmak.

Devamını Oku
12.08.2020