Bu bayram sayılmaz...

Bu bayram sayılmaz...

03.04.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bu bayram bayramdan sayılmasın. Geçelim bir kalem... Kendimizi daha güzel bayramlara hazırlayalım. Değil mi ki karanlık tünelin ucundaki ışık göründü...

Doğrusu şu ki o ışık şimdi değil, 2024 yılında 31 Mart yerel seçimlerinde görülmüştü. Ama işte o sonuçları yok sayanlar, nasılsa yalanlarla yine milleti uyuturuz diyenler, adalet ve anayasayı ayaklar altında çiğneyenler, yargıyı siyasal gücün sopası olarak kullananlar, o günden sonra kötülük ve komplo uygulamalarının şiddetini artırdı, millet iradesine karşı harekete geçti. Ne de olsa “İstanbul’u alan Türkiye’yi alırdı”! (Onların dilinde seçimler bile bir alışverişten ibaretti.)

***

Bu bayram, bayramdan sayılmasın. “Kuzeyin Oğlu” denilen ama “milletin oğlu” olduğu bilinen Volkan Konak’ın sahnede yaşama gözlerini yumması milleti yasa boğdu. 57 yaşındaydı. Müziği kadar duruşuyla savunduklarıyla “Sanatçı dalkavuk olamaz”, “Türkiye’yi, Mustafa Kemal’i sevmeyenler ahbabım olamaz”gibi söylemleriyle de halkın sanatçısıydı.

Arkasından, din adamı diye geçinen birinin “geberdi” nitelemesi, dinimizin kimlerin elinde olduğunun ibret verici bir göstergesi oldu.

***

Bu bayram, bayramdan sayılmasın. Çünkü en doğal anayasal haklarını kullandıkları için gençler ve öğrenciler rastgele yakalanıp gözaltına alınıp tutuklandılar. En ağır bir biçimde hırpalanarak, coplanarak, şiddet uygulanarak alındılar. Adalet bakanı yalanlasa da biz bunları yandaş olmayan televizyonlarda gördük. Gizli olmayan tanıklardan dinledik. İstanbul Barosu, bayram boyunca işkence ve kötü muamelenin sürdürüldüğünü açıkladı.

Bayramı sadece o tutuklu gençlere, ailelerine değil, tüm millete zehir ettiler. Onların neler yaşadığını millet anbean öğrendi ve ailelerin yanında yerini aldı. O ailelere teşekkürüm sonsuz. Çocuklarının omuz başında durdukları, onları destekledikleri, güç verdikleri için onlara korkmayın diye seslendikleri için hepsine teşekkür ediyorum. Ve adım gibi biliyorum. Er ya da geç bir gün mutlaka hesabı sorulacaktır!

***

Cennet yurduma artık hapishaneler yetişmez oldu. Daha çok hapishane, daha çok hapishane! Saraçhane’deki gençlerden biri, şöyle bir pankart hazırlamıştı: “Her şeyi devletten beklemeyin, kendinizi tutuklayın.”

İnanın, her şey çok güzel olacak.

Tatil 6 Nisan’da bitiyor. Okullar açılıyor. Birçok öğrencinin sınavları var. Birçoğu çalışıyor. Haksız yere hapse tıkılan o gençlerin gelecekleriyle daha fazla oynamayın diye haykırıyoruz.

***

Bu bayram, bayramdan sayılmasın. İstanbul’a ihanet edenler, ihaneti itiraf edenler, aldatıldıklarını söyleyenler, kentimizden ellerini çektikleri zaman gerçek bayramları kutlarız nasılsa!

Geçen pazar yazımda, Mahir Polat’ın ve İstanbul Miras’ın bu kente ve bizlere kazandırdığı kültür merkezlerinin listesini çıkarmıştım. Birçok okur, “Sakın onun hapiste olmasının asıl nedeni, Süleymaniye çevresinin Katarlılara parsel parsel satıldığını ortaya çıkarması olmasın” diyerek yazımdaki bir eksiğe dikkatimi çekti. (Haklılar. Ancak yerim kısıtlı ve liste çok uzundu. Bu paragrafla eksiği telafi ettim.)

Hafta boyunca Mahir Polat’la ilgili çığlıklar yükseldi. Sağlık durumu, büyük risk altında olması, avukatların, doktorların uyarılarına karşın tam teşkilatlı bir hastaneye nakledilmedi, taburcu edilmedi. Kasıtlı kötülüğün sonu yok!

***

Bu bayram bayramdan sayılmasın. Zulüm artık çocuklara kadar indi. Milyonların katıldığı Gezi olayları nedeniyle 3 yıldır tutuklu Tayfun Kahraman’ın kızı Vera’yı anımsayın. Geçen yıl 5 yaşını babasıyla hapishanede kutlamıştı.

Şimdi de Şişli’de yaptığı işlere hayran olduğum Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın 5 yaşındaki kızını tanıyoruz. Bayramda evlerinin kapısına kendi yazdığı pankartı asmıştı. “POLİSLER BURAYA GİREMEZ” diyordu kocaman harflerle. Çocuklara zulüm edilirken insan nasıl bayram edebilir ki...

Hiçbirinin tutuklu yargılanması için bir neden yok. Hukuksuzluk dışında! 

Yazarın Son Yazıları

Aşkla ölüm arası

O kadar güzeldi ki tadı damağımda kalmıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025
Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü.

Devamını Oku
17.07.2025