Yaşamak için okumak

Yaşamak için okumak

10.11.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Yeryüzünün tüm yazarları birleşin! Dünyaya egemen olan şiddet, sömürü düzenini ve bu zorba, yalancı, hırsız ve baskıcı politikacıları, iktidarları alaşağı edin!”

Uluslararası İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı’ndan eve dönerken şu yukarıda kurduğum tümceyi tam 41 kez içimden yineledim. Çocukken benim dünya harikası anneannem söylerdi, çok istediğim bir şeyi 41 kez tekrarlarsam olurmuş. Fuar alanıyla kent merkezi arası yol iki saat sürdüğünden 41 değil, 1 milyon kez söylesem de fayda etmeyeceğini bile bile tekrarladım.

FUARDA BİR GÜN 

Kitap fuarı özellikle 80 sonrası o faşist dönemde bizler için eşi bulunmaz bir vahaydı. Halen de öyle. Yayınevlerinin stantları, birbirini izleyen paneller, konuşmalar, dolup boşalan salonlar, her stantta yazarlar, her yaştan meraklı okurlar... İmza isteyenler, kitap alanlar, kitapları seyredenler, fotoğraf çektirmek için gelenler... Dinmeyen bir telaş. Sivil toplum kuruluşlarının minik bölmelerinde “N’olacak bu memleketin hali” tartışmaları, üst katta açılan Lütfi Özgünaydın’ın fotoğraflarıyla sözcüklerin harmanlandığı harika sergi... Daha neler neler.

Sosyal medya milletin elinden düşmezken, kâğıt gereksinimini karşılayan SEKA kapatılmışken, mürekkepten kâğıda dışa bağımlı yayıncılık sektörü bu enflasyonla darbe üzerine darbe yerken, kitabevleri teker teker kapanırken, yoksulluk hızla artarken... Bunlar olurken ülkede hâlâ kitap üretilmesi adeta bir mucize. İşte fuarda en çok bu mucize göze çarpıyordu! 

Fuarda geçirdiğim bir günün benim için birkaç mutluluğu vardı. “O Güzel İnsanlar”, “O Büyülü İnsanlar”dan sonra yeni kitabımO Çılgın İnsanlar”ın son anda fuara yetiştirilmesi. (Teşekkürler İnkılap Yayınları.) PEN Yazarlar Derneği’nin standında dostlarla buluşmak; Müren Beykan, Haydar Ergülen, Halil İbrahim Özcan, Turgay Fişekçi’nin katılımıyla, aydınlatıcı “Çocuk ve Edebiyat” PEN panelini yönetmek ve sonunda bu yılın onur yazarı Yalvaç Ural’a armağan sunmak... Okurlarla sarmaş dolaş olmak...

TYS 50 YAŞINDA 

41. kez tekrarlanan bu fuarın bir özelliği de Türkiye Yazarlar Sendikası’nın 50. yıldönümünü kutlamasıydı.1974’te askeri muhtıranın yol açtığı baskıcı dönemde kurulmuştu. Askeri vesayetin yerini sivil baskıya, zulme bırakacağını henüz bilmediğimiz bir dönemdi. 

Sendikamızın geçirdiği tüm aşamaları izlemiş biri olarak yayımladıkları “Düşüncenin Soyağacı 1971-2024” adlı belgelerle dolu kitabı bütün bir gece elimden bırakamadım. Başta tüm yazarlar, sonra tüm okurlar edinmeli. Özellikle de gençler! 

TYS Başkanı Adnan Özyalçıner’in de vurguladığı gibi bu kitapta 50 yıldır topluma, insana yaşatılan baskıları ve buna karşı mücadeleyi görüyoruz. “Çünkü edebiyat sanat sağaltıcıdır. İnsanın mutlu yaşamasını, yaşatılmasını amaçlar.” 

ANIT ÜYELER 

Rastlantı bu ya benim fuarda olduğum gün TYS’nin 50. yıl kutlamaları kapsamında üç aydın kadını “anıt üye” seçmesiyle ilgili bir toplantısı vardı. 

“Ülkemizin kültürel ve yazınsal birikimine katkılarından ötürü, felsefeci İoanna Kuçuradi, iletişim bilimci Nermin Abadan Unat ve Sümerolog Muazzez İlmiye Çığı anıt üye yapmanın kıvancını yaşıyoruz” derken sadece bugüne değil geleceğe de katkılarını vurguladılar:  

“Onları sendikamızın anıt yazarı saymamız, onları yanımızda görmemiz 50. yılımızda bizleri savaşımda daha da dirençli kılacaktır.”

BİR TELEFON

Kitap fuarını geride bırakıp eve dönerken bu yazının başındaki tümceyi tekrarlıyordum ki telefonum çaldı. Arayan San Fransisco’dan Joan Baez’di. Amerikan seçimleri sonuçlandıktan sonra ne halde olduğunu tahmin edebilirsiniz! Uzun uzun dertleştik. (Başım derde girmesin diye konuştuklarımızı kendime saklıyorum!) 

“Yaşamak için mücadele etmek”, “Yaşamak için okumak”, “Yaşamak için yazmak” diyerek telefonu kapadık.

Gericiliğe, karanlığa, dünyaya egemen olan yozlaşmaya ve şiddete karşın yaşayabilmek için...

Yazarın Son Yazıları

Aşkla ölüm arası

O kadar güzeldi ki tadı damağımda kalmıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025
Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü.

Devamını Oku
17.07.2025