Zulümlerden zulüm beğen dönemi...

Zulümlerden zulüm beğen dönemi...

02.02.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sabahtı: Çağlayan Adliyesi’ne giden tüm yollara aktı, İstanbul! Akşamdı: Hiçbir yasada yer almayan bir suçla kahroldu Türkiye’m!

Sabah, Ekrem başkanla Mansur Yavaş’ın el ele fotoğrafı ve “Silivri’yi kapatalım” vaadiyle coştuk, bu ülkeden umut kesilmez düşüncesi içimizde yeşermeye başladı. Akşam “Hepimiz Mustafa Kemalin askerleriyiz” demeyi suç sayan zihniyetin, Atatürk düşmanlığı, Mustafa Kemal nefretiyle yanıp tutuşan zihniyetin hışmıyla, baskısıyla yine karanlığa gömüldük.

Faşizmin ne çok yüzü var. Nazan Moroğlu soruyordu: “Türk Ceza Kanunu’nda Mustafa Kemal’in askerleriyiz deme suçu mu var?” En başarılı teğmenleri ve komutanları ordudan atma kararı, hiç kuşkunuz olmasın, tarihimizin zulüm bölümüne utanç kararı olarak geçecek.

GÖRMEYEN BİLMEYEN DUYMAYANLARA

“Bir de bana şiirlerin/ Neden söz açmaz diye soruyorsunuz/ Düşlerden yapraklardan/ Doğduğun ülkenin koca yanardağlarından?/ / Gelin görün sokaklar kan/ gelin görün/ Sokaklar kan/ gelin görün kanı/ Sokaklar boyunca akan.”

Bu dizeler Pablo Neruda’nın. Kafamın içinde kırık plak gibi dönüp duruyor sözcükler!

Bir de bana yazılarında artık neden sergilerden, oyunlardan, konserlerden söz etmiyorsun diye soruyorsunuz: Gelin görün her yerde acı, her yerde baskı, her yerde iki dudak arası yargı... Gelin görün tepeden tırnağa haksızlığı, gözaltılarını, tutuklamaları... Gelin görün hayattan bezdiren vicdansızlığı... Gelin görün bütün bu vicdansızlığı görmeyen, bilmeyen, duymayanları...

Ticari tekelcilik falan diye gözaltına alınıp “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüsten” tutuklanan Ayşe Barım için sinema ve TV dünyası amma da korkutulmuş...

Şaşırdık mı? Yooo...

Birkaç gün önce beş meslek kuruluşu (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, T. Gazeteciler Sendikası, T. Yayıncılar Birliği, T. Yazarlar Sendikası ve PEN Yazarlar Derneği) bir kez daha bir araya gelip düşünce ve ifade özgürlüğünün engellenmesine, baskılara, haksızlıklara karşı çıktık; Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın serbest bırakılmasını ve herkes için adalet istedik. Sakın kimse bize “Yargı bağımsızdır mavalını okumasın” dedik. (Ayrıntılar PEN sitemizde)

BASKININ DA DANİSKASI

Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, artık yayınevlerine içinde “aşk”, “öpüşmek”, “sevişmek” ya da “gökkuşağ” gibi sözcükler kullanılmasın diye baskı yapıldığını belirttiğinde; TYS 2. Başkanı Mustafa Köz, Cahit Külebi’nin sevdiği kadına yazdığı o ünlü “Hikâye” şiirinin nasıl sansürlendiğini anlattığında kimi dinleyenler çok şaşırdı.

Madem kültür sayfasındayız,

Külebi’nin o şiirini anımsatayım:

“Senin dudakların pembe/ Ellerin beyaz,/ Al tut ellerimi bebek/ Tut biraz!//

Benim doğduğum köylerde/ Ceviz ağaçları yoktu,/ Ben bu yüzden serinliğe hasretim/ Okşa biraz!//

Benim doğduğum köylerde/ Buğday tarlaları yoktu,/ Dağıt saçlarını bebek Savur biraz!//

Benim doğduğum köyleri/ Akşamları eşkıyalar basardı./ Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem/ Konuş biraz!//

Benim doğduğum köylerde/ Kuzey rüzgârları eserdi,/ Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır/ Öp biraz!//

Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!/ Benim doğduğum köyler de güzeldi,/ Sen de anlat doğduğun yerleri,/ Anlat biraz!”

Birkaç lira için bebekleri yoğun bakıma yollayıp öldüren zihniyet, kız çocuklarına tecavüzü, tacizi, cezasızlıkla ödüllendiren, kadına şiddeti doğal karşılayan zihniyet, bu şiirde, “dudaklarım çatlaktır, öp biraz” diye biten dörtlüğü kitaplardan çıkarttırmaya çalışmış. Şaşırdık mı? Yoo...

Oysa size bugün Ahmet Güneştekin’in Feshane’deki muhteşem sergisinden, “Müzeciliğin Divası” (tanımlama İhsan Yılmaz’ındır ve doğrudur) Nazan Ölçer’in vedasından, dünyaca ünlü fotoğraf ajansı Magnum Photos ve İBB işbirliğiyle, o muhteşem Bulgur Palas’taki olağanüstü “Magnum İstanbul’da” sergisinden söz edecektim... Zulümler izin vermedi!

Yazarın Son Yazıları

Aşkla ölüm arası

O kadar güzeldi ki tadı damağımda kalmıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025
Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü.

Devamını Oku
17.07.2025