Evrende yeni yıldızlar tükeniyor mu?

Evrende yeni yıldızlar tükeniyor mu?

17.12.2025 18:09:00
Güncellenme:
BBC Türkçe
Takip Et:
Evrende yeni yıldızlar tükeniyor mu?

Her şeyin bir sonu var... Buna evrenimiz de dahil. Gökbilimciler, son yirmi yıldır evrenin en parlak dönemini geride bırakmış olabileceğine dair ipuçları tespit ediyor. Bunun en belirgin işaretlerinden biri, giderek daha az sayıda yıldızın doğması.

Bu evrende yeni yıldızların bittiği anlamına gelmiyor, aksine yıldızların sayısının septilyona kadar çıkabileceği tahmin ediliyor. Septilyon, 24 sıfırlı bir sayı. Ancak gökbilimciler yeni yıldız oluşumunun yavaşladığına inanıyor.

Bir yıldız doğuyor ve ölüyor...

Günümüzde bilim insanları Evrenin yaklaşık 13,8 milyar yaşında olduğu konusunda hemfikir görünüyor. İlk yıldızlar Büyük Patlama'dan kısa bir süre sonra oluştu. Nitekim, geçen yıl James Webb Uzay Teleskobu, galaksimiz Samanyolu'nda 13 milyar yıldan daha yaşlı olduğuna inanılan üç yıldız keşfetti.

Yıldızlar özünde, devasa sıcak gaz küreleridir. Hepsi aynı şekilde hayata başlar. Bulutsu (nebula) olarak bilinen devasa uzay tozu ve gaz bulutlarından oluşurlar. Yerçekimi gaz kümelerini bir araya getirir ve bu kümeler sonunda ısınarak genç bir yıldız veya önyıldız (protoyıldız) haline gelir.

Yıldızın çekirdeği ısınarak sıcaklığı milyonlarla ifade edilen seviyelere çıkar, içindeki hidrojen atomları sıkışır ve helyum oluşturur.

Nükleer füzyon olarak bilinen süreç, ışık ve ısı yayar. Yıldız artık kararlı, "cüce yıldız" evresindedir. Gökbilimciler, kendi Güneşimiz de dahil olmak üzere cüce yıldızlarının, evrendeki tüm yıldızların yaklaşık yüzde 90'ını oluşturduğunu tahmin ediyor.

Boyutları, Güneş'in kütlesinin onda birinden 200 katına kadar değişir. Sonunda bu yıldızların yakacak yakıtı tükenir ve farklı biçimlerde ölüme doğru ilerlerler.

Güneşimiz gibi düşük kütleli yıldızlar, milyarlarca yıl içinde sönme sürecinden geçerler.

Güneş'in kütlesinin en az sekiz katı olan daha büyük "kardeşleri" daha dramatik bir son bekler: Süpernova adı verilen devasa bir patlamayla yok olurlar.

Yaşlı yıldızların hakimiyeti

2013 yılında, yıldız oluşumundaki eğilimleri inceleyen farklı ülkelerden bir gökbilimciler ekibi, gelecekte var olacak tüm yıldızların yüzde 95'inin zaten doğmuş olduğunu iddia etti.

O dönemde Subaru Telescope internet sitesinde yayınlanan bir makalede, söz konusu çalışmanın baş yazarı David Sobral, "Açıkça görüldüğü üzere, eski yıldızların hakim olduğu bir evrende yaşıyoruz" demişti.

Evrenin zaman çizelgesinde, yıldız oluşumunun zirve noktasının yaklaşık 10 milyar yıl önce, Kozmik Öğlen olarak bilinen bir dönemde gerçekleştiği görülüyor.

Kanada'daki University of British Columbia'da kozmoloji uzmanı Prof. Douglas Scott, "Galaksiler gazı yıldızlara dönüştürüyor ve bunu giderek azalan bir hızda yapıyorlar" diyor.

Prof. Scott, Avrupa Uzay Ajansı'nın Euclid ve Herschel teleskoplarından elde edilen verileri analiz eden bir çalışmanın ortak yazarı. Çalışma hakem değerlendirmesinden geçiyor.

Image

Çalışma için, Scott ve uluslararası araştırmacılardan oluşan bir ekip, aynı anda 2,6 milyondan fazla galaksiyi incelediler. Bu verileri, Euclid teleskobunun Evrenin devasa bir üç boyutlu haritasını oluşturma misyonundan elde ettiler.

Gökbilimciler özellikle yıldız tozunun yaydığı ısıyla ilgileniyorlardı.

Yıldız oluşum oranı daha yüksek olan galaksiler, daha büyük ve daha sıcak yıldızlar barındırdıkları için daha sıcak toza sahip olma eğiliminde.

Scott'a göre, ekip galaksilerin sıcaklıklarının milyarlarca yıl boyunca kademeli olarak azaldığını tespit etti.

"Yıldız oluşumunun azami süresini çoktan geride bıraktık ve her yıldız oluşum neslinde giderek daha az yeni yıldız doğacak" diyor.

Büyük Soğuma mı?

Yaşlı yıldızların ölümü, aynı maddeyi kullanan yeni yıldızların oluşmasına yol açabilir, ancak işler bu kadar basit değil.

Diyelim ki elimizde bir yığın inşaat malzemesi var ve bunları kullanarak bir ev yapacağız.

Yeni bir bina inşa etmek istiyorsak, eski binayı geri dönüştürmeyi elbette deneyebiliriz ancak tüm malzemeyi kullanamayabiliriz.

"Bu, ancak daha küçük bir ev yapabileceğimiz anlamına geliyor. Her yıkımda, kullanılabilir malzeme azalacak ve sonunda yeni ev inşa edemeyeceğiz" diye açıklıyor Profesör Scott.

Yıldızlarla ilgili durum da aşağı yukarı böyle.

Kozmolog, "Her yeni nesil yıldızın yakacak yakıtı azalıyor ve sonunda hiç yıldız oluşturacak kadar yakıt kalmayacak" diyor.

"Evrende düşük kütleli yıldızların yüksek kütleli yıldızlardan çok daha yaygın olduğunu zaten biliyoruz."

Bilim insanları uzun süredir Evrenin bir gün sonunun geleceğini öngörüyor.

Nasıl ve ne zaman olacağından emin olamıyorlar.

Günümüzde en çok kabul gören teorilerden biri ısı ölümü teorisidir.

Büyük Donma olarak da adlandırılan bu teori, Evren genişlemeye devam ettikçe enerjinin yayılacağını ve sonunda yaşamı sürdüremeyecek kadar soğuyacağını öngörüyor.

Yıldızlar birbirinden uzaklaşacak yakıtları tükenecek ve yenileri oluşmayacak.

Prof. Scott, "Evrendeki mevcut enerji miktarı sınırlı" diye açıklıyor.

78 sıfırlı bir sayı

Gökyüzüne hüzünlü bir bakış atmadan önce, yıldızların yok oluşunun astronomik derecede uzun zaman alacağını unutmayın.

Profesör Scott, Güneşimizin yok olacağı düşünülen zamandan çok sonra bile, önümüzdeki 10 ila 100 trilyon yıl boyunca yeni yıldızların ortaya çıkmaya devam edeceğini tahmin ediyor.

Büyük Donma ise daha da uzun sürebilir: Hollanda'daki Radboud Üniversitesi'nden gökbilimciler, bu yılın başlarında yayınladıkları bir araştırmada, nihai sonun yaklaşık bir kenvigintilyon yıl içinde geleceğini tahmin etmişlerdi. Bu, 78 sıfırlı bir sayı.

Yani, bir sonraki açık gecede yıldızların tadını çıkarmak için bolca zamanımız var.

İlgili Haberler