Annelikle değişen beyin

Zamanınızın büyük kısmını bir buçuk yaşında bir bireyle geçirdiğinizde doğal olarak onun yaşama bakışına uyumlanıyorsunuz.

Annelikle değişen beyin
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.08.2023 - 13:00

Jim Rohn’un ünlü “İnsan, en çok zaman geçirdiği beş kişinin ortalamasıdır” sözünü duymuşsunuzdur. Ben de uzun zamandır zamanımın yüzde 95’ini bir buçuk yaş zekâsındaki bir bebekle geçiriyorum. Neyse ki çok tatlı. Arada birileri “Ne kadar da akıllı çocuk” dediklerinde bana da zekiymiş gibi geldiği için mutlu oluyorum çünkü olasılıkla anneliğin pembe gözlükleri yüzünden pek objektif değerlendiremiyorum. Ya da benim zekâm o kadar geriledi ki Uzay benden zeki kalmış olabilir. Sonuçta Uzay zeki mi bilmiyorum ama 19 ayı doldurmasıyla zekâlarımız denk olmaya başladı sanırım ve çok iyi anlaşmaya başladık. Ben zekâmı epey düşürdüm, o yaşla birlikte artırdı, ortada buluştuk! Eskiden ortalamanın üstünde bir zekâm olduğunu düşünürdüm, geçen gün beş yaşındaki yeğenimin yanında Avarel Dalton gibi kaldım. Zaten unutkanlığımın seviyesi balık Dori’yle aşık atar nitelikte. Kapıyı kilitleyip sonra üstünde anahtarı bırakıp tatile gitmeler, her gittiğim yerde bir şey unutmalar, haftada bir kez kredi kartı ve iki kez telefon kaybetmeler… Tüm bunların nedeni azalan gri maddemmiş meğer.

GRİ MADDE YOKSUNLUĞU

Doktora sonrası araştırmacısı Elseline Hoekzema ve çalışma arkadaşları, 25 kadının hamilelik öncesi ve sonrası MR taramalarını karşılaştırdığında kadınların anne olduktan sonra görme, duyma, konuşma, hatırlama, karar verme ve kendi kendini denetleme gibi önemli beyinsel işlevlerini sağlayan gri maddelerinin birkaç bölgede azaldığını keşfetmişler. Üstelik doğumdan iki yıl sonra bile bu durum değişmiyormuş. Öyle ki araştırmacılar kadınların hamilelik sırasında beyinlerinde oluşan bu değişikliklerin kalıcı olabileceğinden kuşkulanıyorlar. Yani elveda, kafası çalışan canım eski ben. 

Aslında durum o kadar da vahim değil. Hamilelik sırasında kimi gerilemeler yaşansa da gelişmeler de yaşanıyor. Yani hamilelikte kadınların beyinlerindeki bağlantılar tekrar kuruluyor. İlginç yanı hamilelikte kadınların beyinlerinde yaşanan bu değişikliklerin doğrudan bebekle bağlantılı olması. Hoekzema ve arkadaşları annelere bebeklerinin fotoğraflarını gösterdiklerinde annelerin hamilelik sırasında beyinlerinde değişikliğe uğrayan bölgelerin aktive olduğunu bulmuş. İlk defa baba olanlarda da hiç çocuk sahibi olmamış erkek ve kadınlarda da bu değişikliklerin hiçbiri gözlenmemiş. Haliyle araştırmacılar hamileliğin beyindeki bağlantıların tekrar oluşturulmasının nedeni olduğunu düşünmekte oldukça haklı. Örneğin anneler bebeklerinin gereksinimlerini daha iyi anlayabilsin diye ilk kez anne olacakların beyinlerinde değişen bölgeler daha çok empati odaklı ve başkalarının düşüncelerini ve duygularını anlama ile ilgili. Ben de anne olduktan sonra biraz şapşallaşmış olabilirim ama empati yeteneğim iyice arttı. Eşim hâlâ önüme çıkan alakalı alakasız insanlarla gereksiz empati kurmamı anlayamıyor ve fazla romantik olmama bağlıyor. Nasıl mı? Televizyonda bilgi yarışmasına katılmış birini izlerken verdiği yanıtlar kadar hissettiklerini de izliyorum. Hatta eve gittiğinde ne yaptığını, nasıl bir aile yapısı olduğunu, bundan yirmi yıl sonra ne yapacağını filan düşünürken buluyorum kendimi. Eskiden de benzer şeyler düşünürdüm ama son zamanlarda iyice arttı. Safça bu durumun tamamen benim yazar olmamla ilgili olduğunu düşünüyordum ama meğerse anne olmamla ilgiliymiş. 

Sonuç olarak her şeyde olduğu gibi bu süreçte de kaybettiklerimiz kadar kazandıklarımız da olacak. Hamilelikte bedenimizde o kadar değişiklik olurken beynimizde olmamasını beklemek saçma olurdu zaten. Eksilen özelliklerimize değil kazandıklarımıza bakma zamanı artık.

Hoekzema, Elseline, et al. "Pregnancy leads to long-lasting changes in human brain structure." Nature neuroscience 20.2 (2017): 287-296.



Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon