Arkeoloji meraklılarına 4 öneri: Nereyi gezelim?
Yazı uğurladık. Ancak dolaşmayı, görmeyi, öğrenmeyi, hissetmeyi sürdürmek için bir sonraki yaz günlerini bekleyeceğimiz anlamına gelmiyor bu. Vakit buldukça gidebileceğiniz, “Burada kimler, nasıl yaşamıştır?” sorusunun yanıtını bulabileceğiniz, bazen de hayal gücünüze sığınıp sokaklarını adımlayabileceğiniz antik kentlerden dördünü sizler için seçtik.
AFRODISIAS ANTİK KENTİ, AYDIN
“Tarih ve insan kaynaşmış, zamanlar birbirinin içine girmiş. Öyle bir dünyanın içine düştüm.” Usta fotoğraf sanatçısı Ara Güler, yıllar önce gazeteci Coşkun Aral’a verdiği röportajda böyle anlatıyor.
Afrodisias’la ilk karşılaşmasını. Güler’in 1958 yılında tesadüfen geldiği ve çektiği fotoğraflarla dünyaya duyurduğu bu kent, adını aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’ten alıyor. Yerleşimi geç neolitik çağa kadar uzanan kentin, Roma İmparatorluğu döneminde heykeltıraşlık okuluyla ve heykeltıraşları ile ünlü olduğu biliniyor. Afrodisias, kentin en önemli yapısı Afrodit Tapınağı, 1979 yılında Prof.Dr. Kenan Erim tarafından bulunan Tanrıça Afrodit ve Roma İmparatorluğu’nun ilk imparatorları olan Julia-Claudian hanedanına adanmış Sebasteion adlı tapınak kompleksi ve muhteşem antik tiyatrosuyla sizleri bekliyor.
HIERAPOLIS ANTİK KENTİ, DENİZLİ
MÖ 2. yüzyılın başlarında Bergama (Pergamon) Kralı II. Eumenis tarafından kurulan kent, adını Bergama’nın kurucusu Telephos’un eşi, Amazonlar kraliçesi Hiera’dan alıyor. Pamukkale Travertenlerinin yanı başında tüm ihtişamıyla yer alan Hierapolis antik kentinde bulunan kalıntıların, Roma döneminden olduğu biliniyor. Kent, Anadolu’nun farklı bölgelerinden sağlık için sıkça ziyaret edilmiş. Roma hamamı, günümüzde müze, kazıda bulunan heykelleri ve diğer kalıntıları burada görebilirsiniz. Hierapolis aynı zamanda, İsa’nın 12 havarisinden biri olan Phillippus’un burada öldürülmesi ve mezarının da burada bulunması nedeniyle, Hristiyanlık inancı için kutsal bir yerleşim yeri. Ziyaret ettiğinizde Hierapolis Tiyatrosu’nu, hamam kompleksini, kentin iki büyük anıtsal binasından biri olan Tritonlu Çeşme Binası’nı ve kentin en önemli tanrısına adanmış Apollon Kutsal Alanı’nı görebilirsiniz.
PERGE ANTİK KENTİ, ANTALYA
Hitit İmparatorluğu dönemine uzandığına inanılan bu kent, “Parha” adıyla biliniyor ve yerel kaynaklarda Roma döneminde Anadolu’nun en zengin, güzel, düzenli kentlerinden biri olduğu belirtiliyor. Kentte bulunan 15 bin izleyici kapasiteli tiyatro, günümüze kadar oldukça iyi korunan önemli yapıtlardan biri. Kentin bir diğer temel yapısı ise 12 bin izleyici kapasiteli stadyum.
MÖ 2. yüzyılda inşa edilen stadyum, günümüze kalmış en iyi stadyumlardan. Hıristiyan inancının önemli isimlerinden Aziz Paul’un misyonerlik seyahatleri sırasında Aksu Nehri’ni kullanarak Perge’ye gelmesiyle, kent Hıristiyanlığın kutsal mekânlarından biri olarak kabul edilmiş.
SAGALASSOS ANTİK KENTİ, BURDUR
Burdur’un Ağlasun ilçesinde bulunan kent, Roma İmparatorluğu döneminde Pisidia bölgesinin en önemli şehri olarak biliniyor. İlk kez, 1706 yılında Fransız gezgin Paul Lucas tarafından tespit edilmiş, kentin yerleşim izleri, günümüzden 12 bin yıl öncesine uzanıyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Sagalassos’un Antoninler Çeşmesi’nin (MS. 161-180) Roma İmparatoru Marcus Aurelius zamanında yapılıp Tanrı Dionysos’a ithaf edildiği biliniyor. Neon Kütüphanesi, metal ve kireç fırınları, seramik üretim merkezi, agora, meclis binası ve Cladius kapısını ziyaret edebilirsiniz.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık