Kafamı düzenleyen ışık: Müziğim
Lise yıllarında Sunset Stream’le başladığı müzik yolculuğunu ilk solo projesi olan Adoya ile devam ettiriyor.
Farklı ruh hallerine hitap ederek kitlesi tarafından anlaşılır olmayı amaçlayan Ada Öykü Erdem ile müzik kariyeri, üretim süreci ve çalışmaları hakkında konuştuk.
Müziğe olan ilginiz nereden geliyor?
Müzik öğretmeni olan annem ve babamdan kulak aşinalığı kazandığım müziğin içinde büyüdüm. İlk olarak keman çalmaya başladım. Okulda sahneye çıktığımda şarkının sadece nakaratını çalmam gerekirken ben bütün şarkıyı sahnede çaldığım o gün müzik yapma fikrine kapıldım. Sonrasında şarkı söylemeye, farklı enstrümanlar çalmaya ve rock müziğe merak duymaya başladım.
Sunset Stream grubunuzla ilgili neler söylersiniz?
Üç arkadaş aramızda besteler yapıp kaydettik. Sonra bestelere bateri çaldık ve birdenbire böyle bir grup doğdu. Hayatımın zor dönemlerinde devreye ansızın bir müzik giriyor. Bu da öyle bir dönemde ortaya çıktı ve sevildi.
Şarkılarınızı yaparken esin kaynaklarınız neler veya kimler oluyor?
En çok esinlendiğim nokta hayatın işleyiş şekli oluyor. Kimi zaman da kötü şeyler teşvik ediyor beni. Mesela Sunset Stream’de “Uçmam Lazım”a esin veren duygu; yaşanan güzel bir anın bitecek olması ve hatıraların özlenmesiydi. Adoya biraz daha soğukkanlı, Sunset onu teselli ediyor gibi. İki zıt oluşumu dengelemeye çalışıyorum. Blonde Redhead grubu ilham kaynağım. Hedefim onlarla bir şey yapabilmek. Erkin Koray’dan esinleniyorum mesela. 60’ları ve 70’leri çok seviyorum.
Gruptan bağımsız, kendi solo projenizi gerçekleştirmeye nasıl karar verdiniz?
Tek başıma da bir şeyler yapmak istedim, Adoya her şeyi yapabilecek potansiyelde biri. Sunset tek bir ruh halini yansıtırken Adoya birçok ruh halini yansıtabilecek bir proje. Son yayımladığım iki tekli de farklı türlerde. Albümdeki şarkılar da farklı bir yerden girip bambaşka bir yerden çıkacak. Amacım değişken ruh haline sahip insanlara ulaşabilmekti. Dolayısıyla kendimi daha özgür hissettiğim bir proje oldu.
“Batık Alan ve Şişeler”in gelişim sürecinden bahseder misiniz?
“Batık Alan”ın nakaratını ben yazdım, devamını Rinxlaya getirdi. Ortaklaşa bir iş oldu. İkimizin de ruhsal sıkıntılar çektiği bir dönemdi; hayatla savaş ve kabulleniş üzerine sözler yazdık. İsteğimiz anlaşılır olmaktı. İlk yaptığım besteydi. Kapağını arkadaşım Semih çizdi. Kolajını ben yaptım. “Şişeler”i de çok güzel ve yaralayıcı bir ilişkinin içerisindeyken yazmıştım. Aşkın beraberinde korkuyu da getirmesiyle alakalı bir şarkı oldu.
Bir şarkıyı oluştururken önce sözler mi geliyor, yoksa müzik mi?
Bir öncelik sırası yok aslında. Bazen önce söz yazıyorum, bazen de tam tersi oluyor. Bir şeyler üreterek kendimi ifade ettiğimi düşünüyorum. Kafamda karışık bir trafik olduğunda onu düzenlemek için gereken trafik ışığı, müzik oluyor.
Şarkılarınıza klip çekmeyi düşünüyor musunuz?
Adoya için bir klip senaryosu yazdım. Albümdeki giriş şarkısını ikinci şarkıya bağlayan bir klip olacak. Hatta bu albümden iki tane klip düşünüyorum. Kafamdakini yansıtabilecek doğru ekibi araştırma aşamasındayım.
Yaptığınız türün Türkiye’deki geleceğiyle ilgili neler söylersiniz?
Her iki türün de kendi özel kitlesi oluşabileceğini düşünüyorum. Hedefim hiçbir zaman çok büyük kitlelere hitap etmek olmadı. Özümsenmek, anlaşılmak ve aynı duyguları hissedebileceğimiz bir kitleye ulaşmak istiyorum.
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası