Deniz Berktay, Kiev'den bildiriyor: Putin’in ölümü ve savaşın yeni aşaması
Ukrayna’da savaş, Rusya yönetiminin istediği şekilde sürmüyor. Hatta, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in halkına “yılbaşı hediyesi” olarak sunabileceği önemli bir başarı da yok ortada. Putin’in devlet başkanlığı koltuğuna oturmasından bu yana ilk kez yıl sonu basın toplantısını iptal etmesi de Ukrayna konusunda kamuoyunda oluşan sorulara yanıt verememe kaygısından kaynaklanıyor.
Putin, 10 gün önce, savaştaki en büyük başarının Azak Denizi’ni Rusya’nın iç denizi haline getirmek olduğunu söylemiş ve âdeti olduğu üzere tarihten örnekler vererek kendisini Çar I. Petro’yla kıyaslamıştı. Gerçekten, savaşta şu ana kadar Ruslar açısından en büyük kazanım, Kırım’ı Rusya’ya bağlayan Azak Denizi sahil hattını ele geçirmek oldu. Fakat bu kazanımı da ne kadar koruyacakları şüpheli. Zira Ukrayna ordusu, Zaporojye ilinde Melitopol yönünde yeni bir taarruza hazırlanıyor. Melitopol’e yönelik Ukrayna füze saldırıları da buna işaret ediyor. Başarırlarsa Rusya’nın Kırım’la kara bağlantısı kopmuş olacak.
Ancak bu olanlar, Rusya’nın savaşı kaybettiğini de göstermiyor. Dün Kiev, savaşın başından beri en büyük füze saldırılarından birine maruz kaldı ve kentte altyapı çöktü. Belediye başkanı Kliçko, su, internet ve telefon hizmetlerinin durabileceğini söylüyor. Uzmanlar, Ukrayna enerji ve ulaşım altyapısına saldırılarla birlikte savaşın yeni etabının başladığını söylüyor. Nükleer savaş riski ise apayrı bir konu.
İÇERİDEN GÖÇME RİSKİ
Rusya, gerçekten de Batılı gözlemcilerin pek çoğunun tahmininden uzun dayandı. Sonbahar başlarından bu yana hem Batı basını hem de Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın “içeriden göçme” riskinden bahsediyor. Önce, halkın Putin’e karşı ayaklanacağından bahsedildi ancak bunun gerçekçi olmadığını nihayet gördüler. Ardından kısmi seferberliğe karşı Dağıstan gibi federe cumhuriyetlerde başlayan çalkantılarını abartarak Rusya’nın etnik ayaklanmayla yıkılacağı söylendi. Fakat, bazı Ukraynalı uzmanların da değerlendirdiği üzere, Rusya’daki neredeyse bütün federe birimlerde Ruslar çoğunlukta. Diğer bazı federe birimlerdeyse çeşitli etnik grupların kendi aralarında iç çatışma var.
HASTA İDDİALARI
Bunların ardından son zamanlarda Putin’in ölümü konusu gündeme geldi. İngiliz basınında kimisi Putin’in Parkinson olduğunu yazıyor, kimisi de kan kanseri olduğunu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de geçenlerde Putin ölürse savaşın sona ereceğini söyledi. Bu, olası görünmüyor. Evet, Rusya’da mevcut sistem, gelecek konusunda soru işareti yaratıyor. Daha 15 yıl önce Cumhuriyet gazetesi adına, Putin’in meşhur danışmanı Aleksandır Dugin’le yaptığım röportajda ona, “Putin’den sonra hayat var mı” diye sorduğumda gülmüş ve “Evet, Rusya’da bütün sistem tek kişiye bağlı. Bu, kaygı verici bir durum” demişti.
Ne var ki mevcut savaşı Putin hatalı şekilde başlatmış olsa da Kiev üzerindeki Rusya-Batı çatışmasını ve Moskova’nın Ukrayna’daki emellerini, Putin’in hırslarıyla açıklamak yanlış olur. Ukrayna’nın Rusya için taşıdığı jeopolitik önemi (Ukrayna, başkent Moskova’ya 500 kilometre mesafede) ve manevi önemi (Rusların ata yurdu olarak gördükleri yer) düşünürsek bu gerilimin bir kişinin ölümüyle ortadan kolayca kalkmayacağını anlarız. Dolayısıyla, zor bir dönem bütün bölgeyi bekliyor.
denizberktay@yahoo.com
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Emekliye iyi haber yok!
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!