İYİ Partili Bilge Yılmaz: Dolar fiyatı ve faizler sürdürülemeyecek yerde

İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz, 14 Mayıs genel seçimleri sonrasındaki ekonomik süreç ile ilgili olarak bilgilendirmek ve soruları cevaplandırmak üzere Bursalı iş insanları ile bir araya geldi. Uludağ Üniversitesi yerleşkesi içindeki EuroPark Otel’de düzenlenen etkinliğe çok sayıda iş insanı katıldı.

"KURTULUŞ REÇETELERİNİ YAZIYORUZ"

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İYİ Parti Bursa İl Başkanı Dr. Mehmet Hasanoğlu, şunları söyledi:

“25 Ekim 2017'de Genel Başkanımız, ‘Cesurlar Hareketi'nin’ lideri sayın Meral Akşener tek bir hedef doğrultusunda yola çıkmıştır. Neydi o hedefimiz? Yüz yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, önce yedi düvele karşı savaşarak bu ülkeyi kurtardılar. Sonra, yüz yıl önce cumhuriyetle taçlandırıp demokrasiyle bu ülkenin yönetimini Türk gençliğine emanet ettiler. Ama acı olan şu, yüz yıl sonra biz geldiğimiz noktada ülkemizi tekrar demokrasiyle buluşturmak için mücadele ediyoruz.

Emin olun ki 25 Ekim 2017'de çıktığımız yolda yaklaşık bir buçuk yıl önce şu an Cumhurbaşkanı adayımız olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun da önderliğinde altılı masa oluştu. Bugün geldiğimiz noktada da 14 Mayıs akşamı sandıklar kapandıktan sonra, sandıktan çıkacak olan sonuçları da emin olun ki çok net bir şekilde sahada bunun yansımasını görebiliyoruz; Türkiye'nin kurtuluşu olan güçlendirilmiş parlamenter sistemle bu ülkenin önünü açacağız ve bundan sonraki süreçte de bu ülke tekrar herkese eşit mesafede olacak. Bağımsız bir adalet hukuk sisteminin diğer tüm kulvarlarda yapacağımız çalışmalarda bu ülkenin kurtuluş reçetelerini yazmak için mücadele ediyoruz.”

"BASKI REJİMİ EKONOMİK KAYGIYI ARTIRIYOR"

Etkinliğe katılan Prof. Dr. Bilge Yılmaz, etkinliğin ardından soruları yanıtladı. Yılmaz, şunları söyledi:

“O kadar çok belirsizlik var ki… Türkiye’de çok ciddi bir baskı rejimi var. Bu baskı rejimiyle beraber; doların fiyatı, faizler kısa süreli siyasi çıkarlar uğruna belirlendiği ve sürdürülemeyecek yerlerde. Bunların nereye gideceğini, ihracatımızı nasıl artıracağımızı ve bunun gibi konuları merak ediyorlardı. Ben bu konularda ciddi bir fikir teatisinde bulunduğumuzu düşünüyorum.

Benim Türkiye’ye gelip bu işlere girişmemin nedeni Türkiye’nin ihtiyacı olması ve benim de bir fark yaratacağımı düşünmemden kaynaklanıyor. Türkiye’nin durumu çok iyi olsaydı ben herhalde siyasete girmezdim zaten. Bu tabi bir iddiadır. Daha iyi yapacağımızı düşünüyoruz. Ama esas bu işe bulaşmamızın nedeni Türkiye’nin bize ihtiyacı olduğunu düşünmemiz. İnşallah başarılı olacağız.”