Dünyanın en ilginç mezarları

İlk Çin imparatoru Qin Shi Huang'ın mezarında bulunan Terra Cotta Ordusu. M.Ö. 210 tarihinde yapılmış olan heykeller, 1974'te Çin Halk Cumhuriyeti'nin Shaanxi eyaletine bağlı Xi'an yakınlarında bir çiftçi tarafından bulunmuştur. Ordunun "İlklerin İmparatoru" olarak bilinen Qin Shi Huang'ın mezarını koruduğuna inanılır. 1987 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirasları Listesi’ne alınmıştır.

İtalya Palermo'da bulunan manastır bir kısmı mumyalanmış, bir kısmı ise iskelet formunda olan 8000 civarı insan cesedi barındırıyor. Duvarlarından cesetler sarkan bu yer, adeta bir korku tünelini andırıyor.

Sedlec Ossuary Çek Cumhuriyeti Kutna Hora'da bulunan ve bütün süslemeleri insan kemiklerinden yapılmış bir kilise.

Luksor yakınlarında bulunmaktadır. “Biban-el mülk” adıyla da bilinir. 18, 19 ve 20. Eski Mısır hanedanlarının kralları ve ailelerinin mezarlarının bulunduğu vadidir.

Barış Vadisi Irak’ta bulunuyor. Barış deyince akla en son gelecek ülkelerden biri Irak. Savaşın eksik olmadığı bu topraklarda, mezarlığın adının “Barış Vadisi” olması oldukça ironik. El Necef şehri yakınındaki “Vadi El-Selam” mezarlığında 5 milyondan fazla kişinin mezarı bulunuyor. Bu özelliğiyle Vadi El-Selam dünyanın en büyük mezarlığıdır. Mezarlık birkaç kattan oluşmaktadır.

Londra’nın Highgate semtinde bulunan tarihi mezarlıktır. Mezarlık 1839 yılında açılmıştır. Karl Marx, George Eliot, Faraday ve Douglas Adams burada mezarı olan ünlülerden bazılarıdır. Ayrıca bu mezarlıkla ilgili Highgate Vampiri adında bir efsane bulunmaktadır.

Japonya’daki Koya Dağı’nda bulunmaktadır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan bu mezarlığın kökleri 9. yüzyıla kadar dayanıyor. Koya Dağı’na yapılan bu mezarlık, Japonya’daki Budistlerin önemli ruhani bölgelerinden biridir.

Catacombes bir yeraltı mezarlığıdır. 1785'te şehir içindeki mezarların veba salgını sonrası kaldırılması kararıyla açıldı. Yaklaşık 10 bin metrekarelik eski bir taş ocağı olan bölgeye, Paris’in bütün mezarlıklarındaki iskeletler sadece geceleri taşınarak üst üste istiflenmiştir. “Dur. Burası ölümün imparatorluğu” yazısı ziyaretçileri karşılamaktadır.

Yerüstü mezarları ilk bakışta adeta bir morgu andırıyor. Genelde toprağın yumuşak olduğu; sel, taşkın vb. olayların sık yaşandığı yerlerde tercih edilmekte. Zira tabut topraktan tekrar çıkabiliyor. Buna mahal vermemek için taş ya da betondan inşa edilen bu mezarlar yerüstüne yapılıyor. Tabut, bölmelerden birine konularak ağzı sıvayla kapatılıyor. Devamı için tıklayınız.