Türkân İldeniz’e yeniden merhaba! Betül Dünder’in yazısı... Türkân İldeniz’e yeniden merhaba! Betül Dünder’in yazısı... 1950 kuşağından hayatta olan tek kadın şair Türkân İldeniz, Everest Yayınları’nca yeni basımları yapılan Taşra Kızının Deliceleri ve Havva Çıkmazı’nın yanında yaklaşık yarım yüzyıldır biriken şiirlerinden oluşan yeni kitabı Buz Altında Yanardağ ile okurlarıyla yeniden buluştu. Kadın öznenin şiire varışı, onu paylaşıma açışı, kabul görmek adına verdiği mücadele; bir yandan topyekûn erkeğe ait bir dünyanın bir paydaşı olarak eşitlenme arzusu üzerine kurulur, diğer yandan kendini şiirle inşa etmek, bu çabanın karşılığını almak adına şiirde ısrar etmek, özellikle 1950 / 60 yılları söz konusu olduğunda bir ayrık otu gibi şiir kamusu içinde ‘tek başınalığı’ işaret eder. Bunun bilinciyle İldeniz, ilk şiirlerinden başlayarak hem şiire sadakatini hem de onunla arasına girecek olana tavrını net biçimde söyler: “İsteme benden canımı Tanrım/ Ne cennet ne cehennem/ ömrümü şiire adadım/ Kimseye vermem.” (Şiir Sen Benim Her Şeyimsin, Varlık / Haziran 1958) Şiirleriyle, eril tahakkümün yoğun olduğu şiir geleneği ve erkeklerin şair özne olarak kadının yazdıklarını ve kendisini biçimlendirme arzusunun karşısına kadın oluşun bilinçlenme haritasını çizer. 2022 Pen Şiir Ödülü’ne değer görülen Türkân İldeniz’in bir “hayat albümü” olarak anılabilecek Bendeniz Türkân İldeniz kitabı da şairin dünyasına dair yetkin görsel bir bellek oluşturmak, poetikasını, kadın oluşa dair duyuşunu ve duruşunu aktarmak yolunda gün sayıyor.