‘Çözüm köklü eğitim reformunda’
Genç bir nüfusa sahip olan ülkemizde, yükseköğretime olan taleple arz arasındaki fark, talep açısından devam etmektedir. 2022 yılı yerleşme bilgilerine göre başvuran 3milyon 234 bin 318 adaydan 2 milyon 383 bin 687’sinin açıkta kalması bunun somut göstergesidir. Öte yandan üniversite sayısındaki ölçüsüz artışla arz talep arasındaki makas daraltılsa da, üniversiteler arasındaki kalite farkı, üniversiteye girişteki rekabetin önümüzdeki yıllarda da süreceğini göstermektedir. Seçme sınavlarının “olmazsa olmaz” niteliği, objektif ve güvenilir olmasıdır. Bu gereklilik, Türkiye’yi çoktan seçmeli sorulardan oluşan merkezi sınav uygulamasına götürmüştür.