'1,5 yıldır keyifsizliğimi hissediyordum'
Trabzonspor'daki görevinden ayrılan teknik direktör Şenol Güneş, ''1,5 yıldır keyifsizliğimi hissediyordum. Keyif vermediğimi, bu keyfi almayanların da beni istememesini normal karşılıyorum'' dedi.
Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenleyen Trabzonspor'daki görevinden ayrılan teknik direktör Şenol Güneş, 3 yıl önce kendisine ihtiyaç duyulduğu ve gel denildiği için kulübe geldiğini belirterek, ''Hiçbir şartım olmadı. Sadece oyuncuların alacakları para için bana gelmemesini şart koşmuştum. O zaman da kriz vardı, bir sürü sıkıntılar vardı. Başka bir şartım olmadı. Taraftarlar da istiyordu, yönetim de öyle karar verdi. Ben de yurt dışından gelerek göreve başladım'' dedi.
Hep birlikte iyi ve kötü günler yaşadıklarını ifade eden Güneş, ''Birlikte sevindik, üzüldük. Neleri yaptığımızı, nelerde başarılı olamadığımızı benden daha iyi biliyorsunuz. Görev sürecim içinde üzdüklerimin beni affetmelerini istiyorum, benim de varsa 'helal olsun' diyorum. Çünkü kolay iş değil. Trabzonspor'un başında görev yapan bir insan olarak zaman zaman istemeden ve benim dışımda gelişen olaylarda da olsa yansıyan bazı sorunların beni üzdüğünü bir kez daha söylemek istiyorum. Hakkı olanın hakkını helal etmesini istiyorum'' diye konuştu.
Göreve gelen teknik direktör Tolunay Kafkas'a tekrar 'hoşgeldin' diyen Güneş, şöyle devam etti: ''Gaziantepspor maçı için oyuncuları, teknik heyeti tebrik ediyorum. Kupada ve ligde başarılar diliyorum. Bu takımın en iyisini yapacağını düşünüyorum. Ligde tabi ki çok puan kaybettik. Onun için burada sizle beraberiz, yoksa bu toplantıyı yapmayacaktık. Ligin ortasında yarışın gerisinde kaldık. Ama Trabzonspor, şu anda yine puan durumuna ve kendi şartlarına bakıldığında ilk 3'te olacak ve kupayı alacak takımdır. Umarım da öyle olur. Kan değişikliğinin yararlı olacağını düşünüyorum. O yüzden de öyle olmuştur. Temennim ve beklentim ilkeli, prensipli, hep kazanan Trazonspor.''
Güneş, açık, samimi, dürüst, Trabzonspor'a zarar vermeden gerçekleri ortaya koymak gerektiğini kaydederek, şunları söyledi: ''Görev yapanlara destek olunmalı. Bugün yönetim, teknik heyet ve oyunculara o desteği herkesin vereceğine inanıyorum. Yalan söyleyenleri, zarar verenleri temizlemek Trabzonsporluların birinci görevi olmalıdır. Doğru konuşmak ciddi iştir, emeği geçenlere de saygı duyacağız. Ben yerine biz deme anlayışı dün neyse bugün de benim için aynıdır. Trabzonspor'un hep böyle olmasını arzu ediyorum. Hiçbir takımın Trabzonspor'dan üstün olmadığını vurgulamakta fayda var. Başarı Trabzonspor'un karakterinde var ve hayata geçirilmesi için de zaman zaman böyle değişikliklerin olması gerekebilir. İlk gün de söyledim, biz Avrupa'da yarışan takım, dünya kulübü olmalıyız, sahamızın bir an önce yapılmasını bekliyorum, istiyorum. Çünkü bu bütün Trabzonsporluların hakkı. Birlikte yaşamayı ve yarışmayı bir kez daha gözden geçirmekte fayda var. Oyuncularıma seslenmek istiyorum. Hangi sorun olursa olsun el ele versinler, kendilerini ve takımı yüceltsinler. Her maçı kazansınlar, takımın parçası olsun ve sahiplensinler. En iyisini yapacaklarını biliyorum. Büyük oyuncudurlar ve bu umudu vermeliler. Coşku katmalı, yol gösterici insanı ve insanları yüceltmesi için yol göstermeli, gayretli olmalarını bekliyorum. Barışa, sevgiye, güzel duyguya önem vermelerini istiyorum. Pes etmesinler, kişilikli, ahlaklı, disiplinli olsunlar. Kulüp ve ülke sevgisini ön planda tutsunlar. Kazanmak için hiçbir zaman hileye başvurmasınlar, sportmenlik dışı hareketler yapmasınlar. Yönetim, başkan, teknik heyet, oyuncu, taraftar, medya aynı düşünceyi taşımalı ve birbirini desteklemeli. Eğer bunlar yapılırsa başarı mutlaka gelecektir. Trabzonspor'un marka değerini artırmak, Avrupa'da ses getirmek her Trabzonsporlu'nun boynunun borcudur.''
'Keyif alamadım'
Trabzonspor'da şeffaflığın istenen seviyede olmadığını savunan Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şeffaf olmasını arzuluyorum. Profesyonellerin tam işi yürüttüğünü düşünmüyorum. Tam oturmadı, oturacaktır da. Belki Türkiye'deki futbol kulüplerin yapıları buna uygun değildir. Hiçbir polemiğe girmeden, sağduyu içinde bütün bu işlerin yapılması gerekiyor. Kavga yapmadan çözüm üretmekte fayda var. Bazen yumuşak söylememiz 'çok ısrar etmedi, tavır koymadı, kararsız kaldı' diye algılanabilir, yani yumruk atmak, adam dövmek, öldürmek mi lazım, bilmiyorum. Fikirlerin konuştuğu ülkede herhalde böyle anlayış bekleniyor. Önemli olan doğru yolda gitmektir. Ben olsam da, olmasam da fark etmez. Keyfim kaçtığı doğrudur, bu yeni değil. 1,5 yıldır keyifsizliğimi hissediyordum. Keyif vermediğimi, bu keyfi almayanların da beni istememesini normal karşılıyorum.''
Takım olarak kazandığını, tek başına kaybettiğini ifade eden Güneş, ''Sevdiklerim ve beni sevenler üzüldü, bunu biliyorum. Özellikle 3 tane kıza üzüldüm şu anda. Çünkü daha önce olanlar üzmemişti beni, hepsine dayanmıştım. Buraya gelmeleri beni etkiledi. Şu anda bunu söylerken üzülüyorum. Esasında üzüntüye direnci olan bir insanım. Bugüne kadar başarılara birlikte imza attık. Bugünkü başarısız sonuçları kimseyle paylaşmak istemiyorum. Daha iyi başarılar için böyle bir adım atılmasına inandığım için içim acısa bile bunu uygulamaya koydum'' diye konuştu.
'Transfer ayları kabusumuz oldu'
Güneş, bildiği doğruları kimseyi kırmadan söylemek istediğin kaydederek, şöyle konuştu:
''Bunları anlatmadaki amacım, aynı yanlışları yapmayalım diye olabildiğince alttan almaya çalışıyorum. Ama bu, 'çok büyük bir suç var, Trabzonspor çok kötü' diye algılanmamalı. Bu, Türkiye'de futbol kulüp yapılarının içinde olan bir durumdur. Birçok sorun benden kaynaklanmasa da o sorunları çözmede başarılı olamadığımı söyleyebilirim. Oyuncuların benimle sorunu yok ama duygusal kırgınlıklarının olduğunu biliyorum. Beklentilere cevap veremedik. Bireysel ve takım performansını artıramadık. Transfere bağlı sorunlar çok büyük oldu. Ekonomik sıkıntılar, idari ve teknik sıkıntıları beraberinde getirdi. Kadro şişkinliği, aynı mevkide birikimler ve yabancı oyuncu fazlalığı bizi olumsuz etkiledi. 3 Temmuz sonrası şampiyonlar ligine katılmamız, dağılan başarılı kadromuzun yerine son anda aldığımız yabancılarla sayıyı artırdık ve bunların gönderilmesinde başarılı olamadık. Beklentisi büyük takım olarak kaybettiğimiz her maç, özgüven kaybına uğradık. Düşündüğüm futbol anlayışını, kültürü ortaya koyamadığımı bir kez daha söyleyebilirim. Transfer ayları kabusumuz oldu. Aldığımız her pahalı oyuncu bizde kaldı. Ekonomik olarak külfet getirdi, bunu çözemedik. Trabzonspor tarihinde hiçbir zaman, büyük paralara aldığı oyunculardan faydalanamadı. Gökhan Ünal, büyük paralara alındı onu düzeltip, ondan kara geçtik, Burak vasıtasıyla da oldu. Burak'a bir kez daha emekleri için teşekkür ederim. Ona da haksızlık yapıldı. O kadar katkısına, hizmetine ve para bırakmasına rağmen biz onu hain olarak gösterdik. Çok para verdiklerimizi bağrımıza bastık. Biz ne istediğimizi bilmiyoruz.''
Başkan Şener'e seslendi
Kimseye akıl verme gibi bir niyetinin olmadığını söyleyen Güneş, Başkan Şener'e seslenerek, şu ifadeleri kullandı: ''Kendisi benim için arkadaş olduğumu söyledi. Arkadaşlığımız yok, ama benim başkanım olduğunu bir kez daha söyleyeyim. Trabzonspor'un başkanı ve onunla gurur duyuyoruz, gurur duymak istiyoruz. Birkaç başlıkla kendisine seslenmek istiyorum. Zor günlerde başkanlık yapıyorsun. Emeklerine teşekkür ediyorum, hizmet ediyorsun. Trabzonspor'u terk etmeni ve gitmeni değil, değişmeni ve Trabzonspor'u borca sokmadan başarıyı getirmeni arzuluyorum. Bu konuda bizden bir yardım istiyorsa elimizden geleni yaparız. Yanlış transfer politikalarını değiştirebilirse çok da faydalı olacağını düşünüyorum. Ben bunu başaramadım, size ve yönetime söylememe rağmen. Her zaman doğruları söyle, kimseyi de kırma, kandırmaya da gerek yok. Siz çok önemli ve değerlisiniz, bütün camia size bakıyor. Heyecanınız, isteğiniz var. Son kararı siz veriyorsunuz. Sonuçta iyi gitse her şey daha iyi olacak, siz de bundan mutlu olacaksınız. Günlük tavizlerle geleceği karanlığa atma. En büyük yanlışımız transfer, onu düzelt. İlkeli, prensipli olmak size yakışır. Trabzonspor'un hedefi, misyonu da, vizyonu da taraftarıyla birlikte sizsiniz. Sizden beklentim var olan değerlerinizi ve harcadığınız enerjiyi Trabzonspor'u başarısı için kullanın.''
Taraftardan takıma sahiplenmesini rica eden Güneş, ''Sessiz ve duyarsız kalmasınlar. Fanatizmi asla benimsemesinler. Kendi sayılarını, kalitelerini artırsınlar. Bugüne kadar Trabzonspor'un başarılarına çok katkı yaptılar, imza attılar. Şiddeti aralarına sokmasınlar'' dedi. ''Saf temiz duygularla geldim ve aynı duygularla ayrılıyorum'' diyen Güneş, şunları kaydetti: ''Kafamın arkasında hiçbir art niyet olmadı. Kimseyi kullanmadım, kandırmadım, çirkin işlere girmedim. Adam satmadan, kavga etmeden, arkadan vurmadım, namusumla işimi yapmaya çalıştım, bugün de görevden ayrılıyorum. 2009'un sonunda geldim. 3 yıldan fazla süre görevde kaldım. Geldiğimde kupa şampiyonu olduk, ligde 5'inci olduk. Sonra Süper Kupa ve şampiyon olduğumuzu düşünüyorum, 82 puanla ligi kapattık. Şampiyonlar Ligi ve ligde üçüncü olduk. Bu yıl da ligde başarısız olduğumuz için, özellikle Karabük ve Elazığ maçlarını kaybettiğimiz için bunun sorumlusu olmalıydı. Bunu üzerime aldım. Tüm takıma ve tüm camiaya başarılar diliyorum.''
'Çok yoruldum'
Güneş, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Güneş, ileriye dönük bir planının olmadığını belirterek, ''Ne Trabzonspor'da başkanlık ne de siyaset düşünüyorum. Bugün de, geçmişte de bunlar çok kullanıldı. Beni buna layık gördükleri için çok teşekkür ederim. Demek ki Trabzonspor'u sahiplenme duygusunu verebilmişim. Taraftarlar, kamuoyu beni anlayabilmiş'' dedi.
Yurt içi ve yurt dışından bazı kulüplerden teklif aldığını, ancak bunlara olumlu yanıt vermediğini ifade eden Güneş, ''Çünkü hakikaten çok yoruldum. Son 1,5 yıldır güven kaybına uğradım. Trabzonspor'un bana en büyük zararı bu oldu. Ben geçmişte de bu görevi yaptım, ama böyle bir zararı hiç görmedim. Kimseyi suçlamak olarak görmeyin, benim hatam olarak bakabilirsiniz. Şu anda görevden ayrıldım, onun üzüntüsünü yaşamak istiyorum'' dedi.
Şenol Güneş, Trabzon'da hak etmediği durumlara maruz kaldığını dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti: ''Beni paracı gösterdiniz. Siz de buna katkı yaptınız. Bu haberi verenlere söylüyorum, o haberi verenler tam tersi olduğunu biliyorlar. Sürekli bu haberleri yaptırdılar. Dedikoduyla şehirde soğutma politikası yaptılar. Yazık bu şehre, bu şehir kandırılıyor. Aldığım para belli, neler yaptığım belli. Eğer ben bir şey saklıyorsam kendi lehime olmaz, kulübün lehinedir. Büyük ihtimalle yaza kadar dinlenmeyi düşünüyorum.''
Güneş, Trabzonspor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas ile görüştüğünü, görevinin ''hayırlı olmasını'' dilediğini ifade ederek, ''O da 'geçmiş olsun' dedi. Bildiğim bazı yanlışlar olmazsa, başarılı olacağını düşünüyorum. Başarı dileklerimi söyledim. Trabzonspor'a Ünal, Tolunay, Hami, Şota hepsi gelmeliler. Ben de sevindim. Bu hocaların hepsi iyi insanlar, iyi hocalar. İnşallah başarılı olurlar'' diye konuştu.
Bir gazetecinin, ''Takımdan ayrılan oyuncuların kalmasını neden istemediniz?'' sorusu üzerine Güneş, ''Ben mukavelesi biten oyuncuların kalması için çok direndim. Hiçbir Türk oyuncunun gitmesini istemiyorum, diye beyanatım var. Umut'un mukavelesi bitmemişti. Liverpool maçından sezon sonuna kadar direndim. Diğer oyuncularla da görüştüm. Onun mukavelesi varken gidiyorsa, mukavelesi biten oyuncuları nasıl tutacaksınız? Bitti mi oyuncu gitmek istiyor'' dedi. Güneş, geçen sezon sonunda istifa ettiğini de açıklayarak, ancak bu dönemde taraftar ve oyunculardan baskı görüp göreve devam ettiğini kaydetti.
Şike konusu
Şenol Güneş, Avrupa'da ve dünyada illegal işlerin, şiddet ve şikenin olabildiğini vurgulayarak, şunları söyledi: ''Bu, insanların kötülüğüyle ilgili. Futbol endüstri haline geldiği için bundan nemalanmak isteyenler var. İşleri kötü giden bir çok insan futbola kayıyor. Futbol maalesef futbol olmaktan çıkarak, para artı kötüye giden yapıya ulaştı. Şike olayı Türkiye'de, dünyada, Avrupa'da her yerde olur. Kötü insan her yerde kötüdür. Futbolun yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Transfer ve kulüp yapıları da dahil yeniden gözden geçirilmeli. Bu kadar insanlığı etkileyen sporun yeniden yapılanması gerekir.''
Türkiye'de şike süreci konuşulduğu zaman Fenerbahçe ve Trabzonspor camiasını ayrı tuttuğunu belirten Güneş, ''Çünkü ikisi de çok saygı değerdir. Ama onlar içinde yanlış yapanlar olabilir veya başka kulüplerde olabilir. Onlar hesap vermeli. O kulüpler de zarar görmeli, ama o camiayı tamamen öldürmek demek değildir. Biz o süreci kötü kullandık. Kulüpler Birliği, Federasyon hep beraber 'yanlış nerede' deyip, düzeltilmesi şansını kullanamadık. Bugün aynı şey uluslararası alanda bir çok ülkede var. FIFA buna çok önem vermesine, ırkçılığa, şiddete önem vermesine rağmen maalesef çok mesafe alınmadı'' dedi.
Güneş, bir gazetecinin, ''şike süreciyle çok ilgilendiği ve yorulduğu şeklinde yapılan eleştiriler konusundaki görüşünü'' sorması üzerine, şunları kaydetti: ''Ben ne yaptım, bir toplantıya katılmadım, bir yere katılmadım. Sadece sorulduğu zaman cevap verdim. Şike doğru bir şey değil. 'Suç yapan ceza çeksin' dedim. Hatta genel kullandım, 'biz yaptıysak ceza çekelim' diye. Benim gündemimde birinci madde değildi. İş yapmama mani bir durum değildi. Benim başarısızlığım sahada oldu. Ama şike süreci herkesi, kulübün yapısını etkiledi. Şampiyonlar Ligi'ne son anda girmemiz, beklentilerimiz, başkanın zor durumda kalması. Başkan, Asbaşkan mahkeme kapılarında... Hapishanede bir gün durması bile çok kötü bir şey. Onlar da büyük özveri yaptılar. Onların orada olması bizi, bütün camiayı etkiler. Asıl işi yapmayıp da şikeye dalmadım.''
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi