28 Şubat'ta YÖK'e baskın

28 Şubat postmodern darbesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Yükseköğretim Kurulu’nda (YÖK) ikinci kez arama yapıldı. 28 Şubat 1997’de yapılan MGK toplantısının 15. yıldönümüne denk gelen aramada, bazı bilgisayarların harddiskleri kopyalandı.

Özel Yetkili Ankara Savcısı Mustafa Bilgili’nin yürüttüğü 28 Şubat sürecine ilişkin soruşturmada YÖK’e ilk baskın geçen hafta yapılmıştı. Bu kapsamda polisler, dönemin YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ile dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir’in yaptığı ileri sürülen yazışmaların da aralarında olduğu çok sayıda belgeye el koymuştu. 28 Şubat’ın 15. yılına girildiği dün, YÖK’te ikinci arama sürprizi yaşandı. Sabah saatlerinde bir grup polis, Bilkent’teki YÖK’e gitti. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli 12 polis, bir süre YÖK’ün ziyaretçi kapısında bekledi. Arasında bilişim uzmanının da bulunduğu 4 polis saat 12.30’da içeri girerken diğerleri kapıda bekleyişlerini sürdürdü. Polislerin içeri girişlerini o sırada Cumhuriyet fotoğrafladı. Polislerin ellerinde, bilgisayar imajlarını almak için kullanılan cihazların bulunduğu takım çantası vardı. Bu ekip, beraberinde götürdüğü kamera ile YÖK’te yapılan işlemleri saniye saniye görüntüledi. Aramalarda görev alan polislerin Ankara Emniyeti’nde oluşturulan 28 Şubat soruşturması ekibinden olduğu bildirildi. 6 saatten fazla süren arama ve el koyma işlemlerinin YÖK yetkilileriyle koordinasyon içinde yapıldığı bildirildi. Bilişim uzmanı polisler onlarca bilgisayarın kopyasını alırken,terörle mücadele ekipleri ise arşiv belgeleri arasında “suç delili” aradı. Böylece aramalarda YÖK’ün arşivinin kopyası alınarak el konulmuş oldu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast iddiasına ilişkin soruşturmayı da yürüten Bilgili’nin Genelkurmay Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın kozmik odasında 2010 yılında yaptığı aramalarda 28 Şubat dönemine ilişkin önemli belge ve bilgiler ele geçirdiği ve bunların 28 Şubat soruşturmasında kullanılacağı öne sürüldü. Mazlum-Der ve Özgür Eğitim-Sen yöneticileri de Bilgili’ye verdikleri dilekçede “28 Şubat postmodern darbesini planlayanların” yargılanmasını istedi.