40 işçi tek çıkış

Çalışma Bakanı Faruk Çelik, çıkan yangında 11 işçinin hayatını kaybettiği şantiye bölgesine gelerek incelemelerde bulundu. İncelemesinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Çelik, hayatını kaybeden 11 vatandaşa Allah'tan rahmet, ailelerine ise sabır diledi.
Olayın gerçekleştiği andan itibaren başta İstanbul Valisi olmak üzere belediye başkanları ve milletvekillerinin olayla yoğun bir şekilde ilgili olduklarını ifade eden Bakan Çelik, şantiyedeki malzemelerin yanmaya çok müsait olduğunu ve yangının 10 dakika içerisinde başlayıp bittiğini tespit ettiklerini söyledi.

Bakanlık olarak olayı haber alır almaz hemen bölgeye İş teftişi müfettişleri ile sosyal güvenlik müfettişlerini gönderdiklerini dile getiren Bakan Çelik, "Sabahleyin de müsteşarımızın başkanlığında Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanımız, İş Sağlığı Güvenliği Genel Müdürümüz ve Teftiş Kurulu Başkanımızdan oluşan bir heyet de şu saate kadar çalışmalarını burada sürdürmekte" dedi.

Hayatını kaybedenlerin 4'ü Ordulu

Bakan Çelik, yangında hayatını kaybeden işçilerin isimlerini de açıkladı. Bakan Çelik, Bayram Ege Pehlivan, Çetin Çoşgun, Seyfettin Topal, Abdurrahman Demir, Sevdin Özen, İsa Topal, Ahmet Yahal, Barış Kıyak, Hakim Alican, Fatih Acun ve Ahmet Keskin'in hayatını kaybettiğini belirterek, vefat edenlerin 4'ünün Ordu, 2'sinin Sivas, diğerlerinin de Van, Bitlis, Muğla, Bartın ve Tokat nüfuslarına kayıtlı olduklarını söyledi.

Şu anda işçilerin otopsilerinin devam ettiğini ve ailelerine bu çerçevede naaşların teslim edildiğini söyleyen Bakan Çelik, "Memleketlerine gönderilmeleri konusunda gerek valimiz gerekse belediye başkanımız tüm yapılması gereken ne hizmetler varsa defin merasimine yapmayla görevliler, görevlerini yerine getiriyorlar" diye konuştu.

Çadırlarda tek giriş kapısı var

Bakan Çelik, bir gazetecinin işçilerin çadırlarda barınmasına yönelik eleştirileri ve çadırlardan kaynaklı bir ihmal olup olmadığını sorması üzerine, "Bu araştırmalar yapılıyor, olay çok sıcak. Bu anlamda çok bir şey söyleme durumunda değiliz ama böyle bir 40 işçimizin kaldığı bir çadırda, bir olay meydana geldiği zaman karşılıklı çıkış kapılarının olması gerekiyor. Biz şu anda bunun olmadığını yanmayan çadırlardan gördük. Ayrıca malzemeler çok yanmaya müsait, yanıcı malzemeler. Konteynerlerin olduğu bölgede bir sıkıntı yok, böyle olsaydı büyük ihtimalle can kaybı olmadan tahliyesi mümkün olurdu. Bu ve benzeri ilk etapta görülen eksiklikler var. Arkadaşlarım, şu anda bu çalışmayı tamamladılar. Bu iş yeri ile ilgili ruhsatından denetimine kadar hangi noktada olduğunu kendilerinden rapor halinde alacağız ve gerekli açıklamaları daha detaylı bir şekilde yapacağız" dedi.
 

Ölüm aylıkları hak sahiplerine bağışlanacak

Bakan Çelik, bir başka gazetecinin "Ölenlerin yakınlarına ölüm aylığı bağlanacak mı?" sorusuna, "Şimdi böyle olaylar olmasa da onları konuşmasak ama devletimiz sosyal devlet. Gerek ölüm aylığı gerek iş kazası neticesinde aylıklar hak sahiplerine bağlanacaktır. Bu konuda bir şey yok. Bir taraftan iş kazasından dolayı, bir de hak eden varsa 900-1000-1800 gün gibi sigortalı olanları ayrıca birde ölüm aylıkları hak sahiplerine bağlanacaktır. Orada bir sorun olmaz. Ayrıca bugün definle ilgili gerek çevre belediyelerimizi eğer götürülmek istenirse illerinde veya İstanbul'da aynı zamanda kurumumuzun da talimatları verdik" yanıtını verdi.

"İş Sağlığı Güvenliği yasası devreye girecek"

Bakan Çelik, Türkiye'nin müstakil bir İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'na acil ihtiyacı bulunduğunu söyleyerek, "Bakanlık olarak ilk günden itibaren bu yasayı hazırladık ve TBMM'ye gönderdik. Tabi ki her şey yasayla çözülmez. Yani yasal bütün önlemleri alsanız da siz sorumlu bir davranış içerisinde olmazsanız yine de bazı olumsuzluklarla karşılaşabilirsiniz. Ama yasalar da önemlidir. Şu anda mevzuatımız yetersiz mi değil. Ama gelişen dünya şartlarında bir müstakil İş Sağlığı Güvenliği yasası kısa süre içerisinde devreye girecektir" diye konuştu.

Olayla ilgili adli olarak şu anda gerekli çalışmaların sürdüğünü belirten Bakan Çelik, "Taşeron veya asıl işveren önemli değil. Bu tür kazalarda müşterek müteselsil sorumluluk var. Yani burada alt işveren, asıl işveren gibi bir ayrım kesinlikle söz konusu değil. Kazalarda asıl işverenin de alt işverenin de sorumluluğu vardır. Çıkacak olan neticeye göre bunları tabi ki yargı değerlendirecek" dedi.

Bakan Çelik, şantiyedeki işçilerin çadırlarda barındırılıyor olmasına ilişkin bir soru üzerine de "Şimdi o konuda eksiklik varsa o da ortaya çıkacaktır ama şu anda çok net söylüyorum. 40 kişinin kalmış olduğu bir koğuş diyelim bir çadırda giriş ve çıkışın mutlaka olması gerekir. Yönetmelik de bunu emrediyor. Ama çıkış noktasının olmaması büyük bir eksiklik" yanıtını verdi.