6. Türk-Yunan Medya Konferansı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Yunanistanlı meslektaşlarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, 6. kez yapılan bu toplantılara yenilerinin eklenmesini, örgüt olarak bazı çalışmalar yapmaya hazır olduklarını kaydetti.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Swissotel Grand Efes'de düzenlenen 6. Türk-Yunan Medya Konferansı'nda yaptığı konuşmada, bu konferansın Türk-Yunan dostluğunun gelişmesine, iki ülke arasındaki iş birliğinin artırılmasına katkıda bulunacağına inandığını kaydetti.
Türklerle Yunanlıların uzun yıllar boyunca birbirlerine yakın coğrafyada zaman zaman da iç içe yaşadığını, ilişkilerin çok yönlü geliştiğini, yakın komşuluk ilişkileri sonucunda, kimi zaman da bazı anlaşmazlıkların yaşadığını anlatan Bakan Yazıcı, ''Sevindirici olan ihtilafların ve tehdit algısının çok güçlü olduğu dönemlerde bile iki halk arasında sağduyunun hep galip gelmiş olmasıdır'' dedi. İki ülke arasında bir taraftan ihtilaflar olurken, bir taraftan da tarihi uzlaşmalara imza atıldığını, bunlardan ilkinin Atatürk ile Venizelos arasında 1930'da imzalandığını anımsatan Yazıcı, ikinci uzlaşma anlaşmasının 1987'de, üçüncüsünün de 1999 sonrasındaki zaman diliminde olduğunu ifade etti.
Dönemin Türk Dışişleri Bakanı merhum İsmail Cem ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu'nun inisiyatifiyle başlayan bu dönemin, iki ülke arasındaki hem iç, hem de dış politikada yeni döneme kapıyı araladığını ifade eden Bakan Yazıcı, şöyle konuştu: ''Ekonominin iki ülke ilişkilerinin gelişmesinde büyük önem sağladığının da altını çizmek istiyorum. Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin 2003 sonrasında dönemde gelişmeye başladığı görülmektedir. 2002 yılında 897 milyon dolar civarında olan toplam ticaret hacmi 2008 sonu itibariyle 3 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. 2004-2008 arasında Türkiye'deki doğrudan yabancı yatırımın yaklaşık yüzde 10'luk kısmı Yunanistan menşeli olmuştur. Türkiye'de iş yapan Yunanistan sermayesi 76 iken, 2008'de 346'ya yükselmiştir. İki taraf karşısında karşılıklı etkileşimin artmasının son örneği ise turizm faaliyetlerinde olmuştur. Yunanistan'dan Türkiye'ye gelen turist sayısı 2001'de 156 bin civarındayken, bugün 572 bin seviyesine ulaşmıştır. Türkiye'den Yunanistan'a giden kişi sayısı 110 binden 413 bine ulaşmıştır. Bu rakamların da bize gösterdiği gibi iki ülke arasındaki ekonomik bağımlılık son 10 yıllık dönemde önemli artış göstermiştir. Bu sonuç aynı zamanda ilişkilerin yumuşamasında, diyaloğun sağlanmasında yapıcı rol oynadığını ortaya koymaktadır.''
Başbakan Erdoğan'ın yaptığı tarihi ziyaret
Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin çok yönlü şekilde gelişme kaydettiğini, bir süre önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan'a tarihi bir ziyaret gerçekleştirdiğini ve iki ülke arasında 21 anlaşmanın imzalandığını anlatan Bakan Yazıcı, vizelerin kalkması yönünde atılan adımların da iki ülke ilişkilerinin gelişmesi bakımından büyük önem taşıdığına dikkati çekti. Vizelerin kalkmasının iki halk arasındaki sosyal, kültürel ilişkileri güçlendireceğine ve ön yargıların kırılmasına yardımcı olacağını vurgulayan Yazıcı, iki ülke arasında gelinen noktanın tarihi fırsat olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.
İki ülke arasındaki bazı sorunların halen çözümlenememiş olduğunu, sorunların bir an önce çözülmesi konusunda artan şekilde bir kararlılığın olduğunu belirten Bakan Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Günümüzde basının, medyanın toplum üzerinde nasıl yönlendirici olduğu açıktır. Ege'nin her iki yakasında Türk-Yunan dostluğunu pekiştirecek sorumlu gazetecilik anlayışı, iki ülke arasındaki sorunların çözümüne yönelik uygun zeminin oluşmasını sağlayacaktır. Ötekileştirici, düşmanlaştırıcı bir dilden, söylemden mutlak ve mutlak surette kaçınılmalıdır. Bu konuda gerek Türk medyasına, gerek Yunan medyasına çok önemli görevler düştüğü kanısındayım. Türkler ve Yunanlılar, Ege'nin iki yakasında birbirimize komşu olarak yaşıyoruz. Aramızdaki bu komşuluk ilişkisinin sağlıklı biçimde yürümesini istiyorsak, komşuluk hukukuna riayet etmemiz kaçınılmazdır. Komşu olarak birbirimize güvenmeyi öğrenmeli ve her alanda dayanışma, iş birliği göstererek bu güveni sağlamlaştırmalıyız. Kendi aramızda düşmanlıkları kışkırtacak olursak, birbirimize düşman olmamız kaçınılmazdır. Barışı, dostluğu, kardeşliği Ege'nin iki yakasında filizlendirebilir, yeşertebiliriz, bu olmayacak bir şey değildir. İki toplum arasındaki barış, kardeşlik tohumu, yüreklerimizin derinliklerinde bir yerde durmaktadır. Üzeri örtülmüş bu tohumun ilk fırsatta bereketli zeytin ağacına dönüşeceğine inancımız tamdır.''
Türklerin Yunanlılara yardımı
2. Dünya Savaşı'nda 60 bin kadar Yunanlının, Nazilerin saldırısından kaçarak kayıklarla, sandallarla Anadolu'ya geldiğini ve burada Türklerin Yunanlılara evlerini, kucaklarını açtığını, zulümden kaçan bu insanların Türkiye'de sevgiyle, saygıyla konuk edildiğini vurgulayan Bakan Yazıcı, Almanlar ve İtalyanların adaları işgal ettiği zamanda da Türkiye'nin zor durumdaki Yunanlılara elinden geldiğince insani yardım yaptığını anlattı. Türkiye'nin aynı şartlar altında kalması halinde, Yunanlıların da aynı şekilde yardımlarını esirgemeyeceğine inandığını kaydeden Bakan Yazıcı, 1999 yılında yaşanan depremde Yunan halkının çok samimi bir şekilde Türkiye'ye yaptığı yardımı hatırlattı.
O dönemlerde oluşan sıcak dostluk atmosferinde 3 Türk ve 3 Yunanlı gazetecinin iki ülkenin diyaloğunun artırılması yönünde bir temas grubu oluşturduğunu belirten Yazıcı, o hareketin git gide kökleştiğini, iki ülke medyası arasındaki ilişkilerin sağlamlaştığını vurguladı. Yazıcı, ''Basının bir ülkedeki önemini ne kadar vurgulasak azdır. Çünkü basın çoğulcu ve özgürlükçü demokrasinin temellerinden biridir. Özgürlükçü demokrasi kamuoyunun serbestçe oluşumunu sağlayan en önemli araçtır. Bir toplumun vicdani kanaatleri, ancak özgür basın yoluyla kendini ortaya koyabilir. Her olayı, her konuyu, her gelişmeyi, her ilişkiyi en iyi şekilde pazarlayacak olan basındır. Elbette ki basın bu işlevi yerine getirirken haber katıksız, yorum özgür olmalı. Haber katıksız olmalı ki her yorumcu, o katıksız haberi özgürce yorumlayabilme hakkını elinde bulundurabilsin'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı düzeyinde ziyaret
Bakan Yazıcı, 1952 yılından bu yana Türkiye tarafının Cumhurbaşkanlığı düzeyinde Yunanistan'ı ziyaretinden bu yana, bir ziyaretin gerçekleştirilmediğine dikkati çekerek, ''Eminim ki bu konsey, bu konseye katılmış arkadaşlarımız, bu konuyu da gündem yaparlar ve bu çok gecikmiş olan üst düzey ziyaret bir an önce gerçekleşir'' dedi.
Fotoğraf sergisi açıldı
6. Türk-Yunan Medya Konferansı çerçevesinde açılan Anadolu Ajansı Fotoğraf Sergisi'ni, Yunanistan Başbakan Yardımcısı Theodoros Pangalos ile Devlet Bakanı Hayatı Yazıcı da gezdi. Konferansın açılış konuşmalarının ardından verilen arada, Anadolu Ajansı foto muhabirlerinin çektiği 50 fotoğraftan oluşan, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin, benzerliklerin anlatıldığı, iki ülke liderlerinin temaslarıyla, iki ülkedeki yaşam koşullarından örneklerin yer aldığı fotoğraf sergisi gezildi.
Yunanistan Başbakan Yardımcısı Thedoros Pangalos, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hilmi Bengi ile konferansın açılışına katılan çok sayıda davetli, fotoğraf sergisini gezdi. Sisam'da 2001 yılında Türkiye ile Yunanistan arasındaki ekonomik zirvede dönemin Dışişleri Bakanı Papandreu'nun Zeybetiko oynarken çekilen fotoğrafını yakından inceleyen Pangalos'a, Ekrem Demirtaş, fotoğrafın bir örneğini de Papandreu'ya hediye ettiklerini söyledi.
İki ülkede benzer kültürlerin anlatıldığı fotoğrafları davetliler yakından inceledi. Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos'un birlikte fotoğrafları da sergide ilgi çeken kareler arasında yer aldı. Davetlilere sergideki fotoğraflar hakkında ayrıntılı bilgiler verildi.
Atina Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Panos Sombolos
Atina Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Panos Sombolos, Yunanlı gazetecilerin selamlarını Türk meslektaşlarına iletti. Yunanistan'da şu anda yaşanan krizden medyanın muzdarip olduğunu, büyük geçmişi olan gazetelerin bile temellerinin sarsıldığını, işten atılmaların çok sık rastlanan bir olay olduğunu, işsiz gazeteci sayısının 5 kat arttığını ifade eden Sombolos, krizin etkisiyle geleneksel gazetelerin artık hayatlarını sürdüremeyeceğini anlattı.
Gazetecilerin sosyal sorumluluk olarak kamuoyunu aydınlatma görevinin olduğunu vurgulayan Sombolos, şöyle konuştu: ''Her birimizin çalıştığı alanda kamuoyuna barış mesajı ve birliktelik mesajını verebilmek çok önemli. Bu anlamda bizim rolümüz gerçekten belirleyici. Uçlara kaçmadan şiddete dayanmayan doğru haberleri okuyucuya, dinleyiciye, seyirciye ulaşmak elimizdedir. Savaş mesajlarına hayır. Savaştan çıkar yok bizler için. Uç noktalara varmamak hedefimiz olmalıdır. Ege üzerinde savaş uçaklarının uçması kimsenin istediği bir olay değildir. Sıradan Yunanlı, Türk vatandaşlar bu savaş atmosferini sürdürebilmek uğruna sarf edilen paranın başka yerlere sarf edilmesini istemektedirler. Bu durum böyle devam edemez. Ekonomiye olan zararı çok büyük. Artık barış için de birlikte yaşamayı öğrenmemiz lazım. Şimdiye kadar süre gelen rejimi tamamen değiştirme zamanı geldi.''
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç ise Yunanistanlı meslektaşlarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, 6. kez yapılan bu toplantılara yenilerinin eklenmesini, örgüt olarak bazı çalışmalar yapmaya hazır olduklarını kaydetti.
Diğer konuşmalar
Oturumun başkanlığını yapan gazeteci-yazar Nur Batur, 1995 yılında Hürriyet gazetesinin Atina Temsilcisi olarak bu ülkeye gittiğini, iki ülke arasındaki ilişkilerin 15 yılda büyük mesafeler katettiğini söyledi. Hürriyet yazarı Ferai Tınç ise Kardak kayalıkları krizine değinerek, ''Kardak krizi tamamen medya krizidir. İki ülkeyi savaşın eşiğine götüren bir medya senaryosudur. Bunun altında yatan neden de her iki ülkedeki medyanın, televizyonların, gazetelerin tiraj tutkunluğunun, tutsaklığının önüne geçilemeyen zorlayıcılığı olmuştur'' dedi.
Atina Haber Ajansı Genel Müdürü Nikolas Voulelis ise Türkiye'nin son zamanlarda dış politikada ''başrol'' oynamaya başladığını, Türkiye'nin AB'ye girmesini desteklediklerini, komşu ülkelerle barış içinde yaşayan demokratik ve Avrupai bir Türkiye'yi arzu ettiklerini kaydetti. Voulelis, Yunanlı gazetecilerin de bireysel olarak Türkiye'ye gelmesini istedi.
Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen ise son zamanlar haricinde bugüne kadar iki ülke arasında problemsiz ve sorunsuz zamanın yaşanmadığını söyledi. Atina 98.4 Radyosu Haber Yorumcusu Foivos Karzis, Türk-Yunan ilişkilerinin çok ilgi çekici olduğunu, medyanın konumunu artık değiştirdiğini, iki ülke arasındaki kültürel ve ekonomik ilişkilerin giderek geliştiğini belirtti.
'Türk-Yunan Gazeteciler Birliği' kurulması oy birliğiyle kabul edildi
İzmir'deki 6. Türk-Yunan Medya Konferansı kapsamında bir araya gelen Türk ve Yunan gazeteciler, 'Türk-Yunan Gazeteciler Birliği''nin kurulmasını oy birliğiyle kabul etti. Grand Efes Swissotel'de düzenlenen konferanstaki yuvarlak masa toplantısında, iki ülkenin gazetecileri, ''Türk-Yunan Gazetecileri Birliği'nin'' kurulması konusu ele aldı. Hürriyet gazetesi Atina Temsilcisi Yorgo Kırbaki, son yıllarda Yunan medyasının Türkiye'ye bakışının değiştiğini, Dünya Basketbol Şampiyonası'na Türkiye'nin ev sahipliği yapmasının Yunan medyasında takdirle karşılandığını kaydetti.
Bu dönemde Yunan televizyonlarında Türk yapımı üç dizi filmin oynadığını, bu durumun 10 sene önce düşünülecek bir olay olmadığını kaydeden Kırbaki, şöyle konuştu: ''Bu dizi filmler bile iki halkın birbirini tanımalarında büyük katkı sağlıyor. Türk-Yunan Gazeteciler Birliğinin kurulması 10 yıl önce kimsenin düşünemeyeceği projeydi. Tüzüğümüz hazır. Türk ve Yunan medya mensupları arasındaki ilişkilerin farklı platforma oturması önemli bir adımdır. Atina'dan gazeteci Miko'yla İstanbul'dan gazeteci Ahmet'in kişisel dostluğunun ötesinde, ortada bir kurum olacak. Birlik bence büyük bir başlık.''
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi ise birlik kurulmasına ihtiyaç olup olmadığının oylanmasını, ona göre çalışmaların yürütülmesini teklif etti. Ekşi, 14 maddeden oluşan tüzüğün bugün Yunanca olarak da hazırlanarak üyelere verilmesini istedi. Gazeteci-yazar Nur Batur da facebookta ''Türk-Yunan Dostluk Platformu'' diye bir sayfa açılmasını, şu ana kadar 6 konferansta nelerin yapıldığının anlatılmasını önerdi. Yunan gazetecilerin bazı endişeleri gündeme getirmesinin ve Türk gazetecilerin görüşlerinin alınmasının ardından, gazeteciler prensip itibarıyla ''Türk-Yunan Gazeteciler Birliği''nin kurulması konusunda oylama yaptı. Oy birliğiyle birliğin kurulması kararı alındı.
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!