76. Dil Bayramı Kutlu Olsun!

76. Dil Bayramı Kutlu Olsun!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.09.2008 - 07:11

Ulu önderimiz Mustafa Kemalin, Türkçemizi yabancı diller boyunduruğundan kurtarmak için başlattığı Dil Devriminin 76. yılını kutluyoruz. 12 Temmuz 1932de Atatürk tarafından bir dernek olarak kurulan Türk Dil Kurumu, 26 Eylül 1932de ilk Türk Dili Kurultayını yapmıştı. Dolmabahçe Sarayında toplanan, Atatürkün yakından izlediği ilk Türk Dili Kurultayının son gününde, TDKnin ilk genel yazmanı Ruşen Eşref Ünaydın, Analarımızın dili; anadil, diller güzeli... () Coşgunların hızını, dertlilerin iç sızısını, delikanlıların sevgisini, inanını, güler yüzlü kızların kıvraklığını, babaların öğütlerini, anaların yumuşak yürekliliğini, kızgınların öfkesini, kırgınların iniltisini, şenlerin şakasını, göklerin ıraklığını, suların canlılığını, ay ışıklarının oynaklığını, güneş parıltısının keskinliğini, iç yaşayışlarımızı da dış yaşayışımız gibi her dilden duygulu anlatan Türkçe... Bize hayatı anlatan, hayatı kendisi ile anladığımız Türkçe...diyerek coşkulu bir konuşma yapmış, konuşmasını bitirirken, İşte bu kurultayda on gündür onun başından geçenleri, onun uğradığı bakımsızlıkları, onun kendisinde kalan zenginliği, onun ileride alacağı gürbüzlüğü düşündük! Onu ilk defadır ki bu kadar toplu, bu kadar sürekli, bu kadar candan düşünüyoruz!demişti. Ne yazık ki, son çeyrek yüzyıldır Türkçeyi Ruşen Eşrefler gibi candan ve topluca düşünemiyoruz. Düşünemediğimiz gibi, geliştirme, koruma, sahiplenme konusunda da ortak akıl üretemiyor, Dil Devriminin 76. yılında hâlâ eski-yeni dil tartışmalarını eğitim kurumlarına taşıyarak çocuk ve gençlerin Türkçeye güvenmesini engelliyoruz.

MEBnin Türkçenin eğitim ve öğretiminde kafasının gerisindeki Dil Devrimi karşıtlığını silememesi, yabancı dille öğretimin anaokullarına dek inmesi, öğretmen yetiştirmekteki sorunların büyümesi, basın yayının özensizliği, kimi aydınımsıların Dil Devrimiyle kavgalı oluşu gibi yıllardır sıralamaktan usandığımız olumsuzlukların yarattığı toplumsal duyarsızlık da her geçen gün artmaktadır. İşyerine, ürününe, yapılarına yabancı ad vermeyi yaratıcılık sanan, hem toplumu hem kendini kandıran aymazlıkların sürüp gittiği bir ortamda 76. Dil Bayramını kutluyoruz.

Kuşkusuz bu Dil Bayramında da etkili yetkili olanlar, hiç inanmadan yapay ses ve karma bir dille Dil Bayramı iletisi verecekler; Atatürkten söz edecekler; Türkçenin çok zengin bir dil olduğunu, dünyada milyonlarca insanın Türkçe konuştuğunu belirtecekler. Bütün bildikleri budur. Yıllardır papağan gibi bunları yineler dururlar da Atatürkün niçin dilde devrim yaptığına hiç ilişmezler. Türkçenin, bilim ve sanat dili olarak kendini kanıtlamasının Dil Devrimiyle olduğuna hiç değinmezler. Toplum önüne çıkıp dün aşağılayıp yasakladıkları sözcüklerle soba tahtasını bayram haftası diye satarlar da fırsatını buldu mu, Harf ve Dil devrimlerini karalamaktan geri kalmazlar. Kalmasınlar; Nâzım Hikmetin söylediği gibi, dil yürüyor. Saygın bilimcilerin, sanatçıların kalemiyle, emeğiyle yürüyor ve yürüyecek.

Türkçe yara alıyor; yaralanmayan ne kaldı, diyeceksiniz. Doğrudur; bir bütün olan Türk Devriminden koparılan her parçanın yerine dinsel ve ırksal olan ne varsa sıkıştırılıyor. İçinde bulunduğumuz günlerde başarı dilekleri, başarılmış ve başarılacak olanlar, dinsel kavramlarla aktarılırken bu tavır, milliyetçilik, devrim yandaşlığı ulusalcılık olarak nitelenmektedir. Devrimleri savunup sahiplenenler laikçi, ulusalcı diye küçümseniyor. Olsun; velev ki laikçiyiz, ulusalcıyız! Sonsuza dek de böyle kalacağız. Laik cumhuriyetin yurttaşları olarak durmayacağız! Türk Devrimiyle kazandıklarımızı kuşanarak, kazanacaklarımız için devrimlere emek vererek, ulusalcılığın simgesi ve ulusal kimliğimiz olan ses bayrağımız Türkçe için çalışacağız.

Bu inançla 76. Dil Bayramını kutluyoruz. Gençlik ses bayrağımızı taşıyor; 76. Dil Bayramında biz onların arkasından yürüyoruz; bugün yolu kapatılan, olanakları kısıtlanan gençlik, her şeye karşın Türk Devriminin önemini ve anlamını anlamak, kendinden sonra geleceklere pırıl pırıl bir Türkçeyle anlatmak için dünü, bugünü sorgulamakta, yarına umutla bakmaktadır. Gençlerle gençleşerek yarınlara bakıyoruz. Ne yaşanırsa yaşansın; dayatmalara, baskılara aldırmadan ulusalcığın olduğu gibi, doğru anlaşmanın da tek ilacı olan dilimize sahip çıkarak, Dil Devriminden ödün vermeyerek 76. Dil Bayramını kutlayacak, gelecek bayramların ulusça kutlanması için karşıdevrimin önündeki karşının, sözlüklerdeki anlamıyla sınırlı kalmasını başaracağız. Dil Devrimine akıl ve bilim dışı savlarla karşı olanlar, Dil Bayramını ikiyüzlülükle kutlayanlar duysunlar; bilsinler! Biz de devrim karşıtlığına karşıyız! Aklın öncülüğüne tutunarak, bilime ve sanata sarılarak hep de karşı olacağız!

76. Dil Bayramımız kutlu olsun!..


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler