98. duruşmada imzasız ihbar mektubu

Ergenekon davasının 98. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın duruşmasına, Ergün Poyraz, Kemal Şahin, Hüseyin Görüm, Erkut Ersoy, Hayrettin Ertekin, Ümit Sayın, Emin Gürses, Murat Çağlar, Erol Ölmez, Aydın Yüksek, Fikret Emek, Oktay Yıldırım ve Adnan Akfırat dışındaki tutuklu 18 sanık katıldı.

Duruşma, tutuksuz yargılana sanıklardan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş'ın savunma yapmasıyla devam ediyor.

İmzasız ihbar mektubu

Kendisini polis olarak tanıtan bir kişi tarafından 6 adet CD ile birlikte 2002 yılında MİT'e postalanan isimsiz ve imzasız ihbar mektubu, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce incelendikten sonra avukatlara verildi.

Alınan bilgiye göre, MİT tarafından Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin talebi üzerine dava dosyasına gönderilen ihbar mektubu, 6 adet CD ile birlikte naip hakim tarafından incelendi. 2 sayfadan oluşan mektup, talep eden avukatlara da mahkeme tarafından dağıtıldı.

Çeşitli iddialarda bulunulan mektupta, ''Bu zihniyet, asker kimliğini de kullanarak kendi etrafında belli sivil menfaat odakları oluşturmuşlar, bu çerçevede devlet için millet için diyerek birbirlerini besliyorlar'' ifadesine yer verildi.

Alemdaroğlu'nun avukatı savunmasını sürdürdü

''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşmasında, tutuksuz sanık eski İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş savunmasına devam etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davada savunmasını sürdüren Çetinbaş, savcıların tarafsız olmadıklarını ya da darbenin ne olduğunu bilmediklerini öne sürerek, Türk Ordusu'nun ''Cumhuriyet'in temel niteliklerinin tehlikede olduğu kanaatine vardığı dönemlerde darbe yaptığını'' söyledi. Çetinbaş, ''Türk Ordusu'nun bundan sonra da darbe yapmayacağını kimse söyleyemez. Türk Ordusu darbeyi kimsenin telkini ile yapmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Ordusu'nu bu şekilde takdim etmeye kimsenin hakkı yoktur'' diye konuştu.

Metin Çetinbaş, Türk Ordusu'nun dünyanın en saygın ordularından olduğunu ve ''içeriden ya da dışarıdan yönlendirilmiş iki gösteriye bakarak darbe yapmayacağını'' öne sürdü. İddianamede, tutuklu sanık Fikri Karadağ'ın ''vatan hainleri''nden bahsettiği konuşmasına yer verildiğini belirten Çetinbaş, ''Vatan hainlerinin darağaçlarında sallandırıldığını görmek hangi nedenle suç örgütü faaliyeti? Bu ülkede yeniden idam cezası gelse, yargılama sonucundan birilerinin idamına karar verilebilir. Vatan hainleri için yapılan bu temenni iddianame savcılarını neden rahatsız etmiştir?'' dedi. Çetinbaş, Kuvayı Milliye 1919 Derneğinde silah üzerine yapılan yeminin de Atatürk'ün ettiği yemin olduğunu öne sürdü. Metin Çetinbaş, iddianamede suç delili olarak gösterilen ifadelerin fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, ancak bunların savcılar tarafından suçmuş gibi gösterildiğini, iddianamede bu fikir beyanları dışında somut bir eylem yapıldığı ya da yasa dışı bir faaliyet gerçekleştirildiğine yönelik hiçbir bilgi ya da belge olmadığını savundu.

İddianamedeki Orhan Pamuk, Fehmi Koru ve Sebahat Tuncel gibi isimlere suikast düzenleneceği yönündeki bilgilere de değinen Metin Çetinbaş, şöyle devam etti: ''Öldürmeyi düşündüğünü söyleyen birini adam öldürmekten yargılayabilir misiniz? Telefon konuşmaları istihbarat ve önleyici tedbir açısından önemlidir. Can güvenliği tedbiri alınır, ama bu telefon geyiklerini suikasta teşebbüs gibi göstermek ya önyargıdır ya da bilememezliktir. Ceza yargılaması nefret ve sevgilerin parametresine göre yapılamaz. Belirli insanlardan nefret etmek suç değildir. Mahkeme somut olaylara bakar.'' Çetinbaş'ın savunmasına ara veren Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, yarın devam edilmek üzere duruşmayı bitirdi.

Öte yandan, Kemal Alemdaroğlu'nun sağlık sorunları nedeniyle raporlu olduğu için duruşmaya katılmadığı öğrenildi.