"AB süreci, Türkiye'nin ekonomik çalışmalarının temel çapası"

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "AB katılım süreci, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi reform sürecinin temel çapasıdır" dedi. Bu sürecin devam etmesi gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin geciken, yaklaşık beş yıldır bir türlü adım atılamayan idari reform sürecinin, aslında AB müzakere sürecinin tamamen kendisi olduğunu ifade etti.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.01.2010 - 12:39

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği Ankara Bilgi Merkezi ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nin TOBB İkiz Kulelerdeki açılış töreninde, "AB katılım süreci, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi reform sürecinin temel çapasıdır" dedi.

Hisarcıklıoğlu, bu sürecin devam etmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin geciken, yaklaşık beş yıldır bir türlü adım atılamayan idari reform sürecinin, aslında AB müzakere sürecinin tamamen kendisi olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Ben, 2002 - 2004 arasında Parlamentomuzda sağlanan mutabakat zeminini, doğrusu bugünlerde derin bir özlemle anmak istiyorum. Kaybettiğimiz anlayışı arıyorum. Ancak burada kabahat yalnızca biz de değildir. AB liderlerinin bir kısmına hakim olan kısa vadeci yaklaşım, yakınsama sürecimizin tempolu ilerleyişini yavaşlatmıştır. Türkiye'nin demokratikleşme sürecini bir bütün olarak geriletmiştir. Toplumsal mutabakatı kaybetmemiz, kamplaşmayı hızlandırmıştır. Kamplaşma istikrarsızlıktır. Kamplaşma kötüdür. Türkiye'nin konuşmaya ihtiyacı vardır. Aranan monolog değildir. Diyalogdur. Türkiye'nin karşılıklı konuşmaya ihtiyacı vardır" dedi.

Hisarcıklıoğlu, güçlü ekonomi ve kaliteli demokrasi için, daha güvenli ve kaliteli yaşam düzeyi için, reform sürecini sahiplenilmeli ve süratlendirilmesi geriktiğini vurgulayarak, "İfade hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti ve teşebbüs hürriyetinin korunması ve geliştirilmesini ortak paydamız haline getirmeliyiz" dedi. İş dünyasının çatı kuruluşu olarak, Türkiye'nin AB katılım sürecine çok ciddi yatırım yaptıklarını kaydeden Hisarcıklıoğlu, insan kaynaklarını genişletip, Oda ve Borsaların hizmet kapasitelerini güçlendirdiklerini belirtti.

"Ortaklık ilişkilerimize rağmen, vize konusu konuşmak istemiyoruz"

Yalpan yatırımların ve çabaların karşılıksız kalmasını istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, "Doğrusu, bu irade Türkiye'de var. AB kurumlarında da var. Aynı şekilde, üye ülke hükümetlerinden de, Birliğin taahhütlerine sahip çıkmasını; 'Ahde vefa ilkesine' bağlı kalmalarını istiyoruz. Ortaklık ilişkilerimize rağmen, vize konusu, taşıma kotaları ve serbest ticaret anlaşmalarından kaynaklanan sorunları artık konuşmak istemiyoruz. Bunları çözmemiz lazım" dedi.

"12 fasılda müzakereler açıldı"

Hisarcıklıoğlu, Aralık ayında "Çevre Faslı" müzakerelerin açıldığını belirterek, "Bugün itibariyle, Türkiye - AB katılım sürecinde karşımızda şöyle bir tablo var, 12 fasılda müzakereler açıldı. Sadece bir fasılda müzakereler geçici olarak kapatıldı. Sekiz fasılda müzakereler 2006 yılında askıya alındı. Birçok fasılda müzakereler, bazı üye devletlerin tutumu nedeniyle açılamıyor. Burada, teknik olarak Türkiye'nin hazır olduğuna bakılmadan, tamamen siyasi gerekçelerle, müzakerelerin açılamadığı fasıllar var" dedi.

Neredeyse müzakerelere açılacak fasılın kalmadığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, Müzakereye açılabileceği düşünülen fasılların da, 'Çevre' faslı gibi, Türkiye'nin fedakarlığını gerektiren fasıllar olduğunu kaydetti. Bu fedakarlığın parasal boyutunun da tam hesaplanmamış olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti:
"Yani, kabul edelim ki artık giderek işler daha da zorlaşıyor. Müzakereler ilerledikçe yani temel fasıllarda müzakereler başlayınca sürecin zorlaşması beklenen bir durumdur. Ancak, Türkiye'nin temel zorluğu, uyum sürecinin gerektirdiği intibak maliyetinin yanı sıra üyelik için bir ışığın görünmemesinden kaynaklanıyor. Böyle olunca da uyumu ciddi maliyet gerektiren fasıllarda adım atılması zorlaşıyor." 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler