ABD-Meksika arası kanlı ticaret: Sınırda mafya ekonomisi
Trump’ın göçmen politikaları ve Meksika sınırına duvar projesi, sınırın güneyindeki serbest ticaret bölgesini yeniden gündeme getirdi. Çokuluslu şirketlere büyük kâr getiren bu ekonomi, ağır koşullar, güvencesiz işgücü ve toplu kadın cinayetleri ile örülü.
Maquiladora: Meksika’nın 1964’ten itibaren ABD sınırında kurmaya başladığı ve 1994’te imzalanan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) çerçevesinde oluşturulan serbest ticaret bölgesindeki fabrikalara verilen isim, Trump’ın Meksika sınırına örmek istediği duvarla yeniden gündeme geldi. Sınırın güneyinde dolar ve kadın cinayetleri, kuzeyinde ise ucuz iş gücünü akla getiren Maquiladora’lar, Meksika sınırında yeni bir sosyo-ekonomik yaşamın doğmasına ve kısa sürede kaçak işçilik, mafya, uyuşturucu ticareti ve ekonomik adaletsizliğin doğmasına yol açtı.
Vahşi batı ekonomisi
Batı yakasından doğu yakasına uzanan sınır hattı üzerinde 3 bin 200 metrekarelik Chiahua Çölü bulunuyor. Çöl, ABD’nin Texas eyaletinin bir kısmını ve Meksina’nın kuzeyini kapsıyor. Sınırın kuzeyinde El Paso, güneyinde Ciudad Juarez adeta tek bir kent gibi iki ülke sınırını paylaşıyor. Batıda ise Meksika’nın gizemli eğlence merkezi Tijuana ve ABD’nin San Diego şehirleri sınır boyunca yan yana uzanıyor.
1964’te Meksikalıların ABD’de çalışmasına izin veren yasa iptal edilince, Meksika hükümeti “Sınır Sanayileşme Programını uygulamaya” koydu. NAFTA anlaşması ise ABD’nin hem Meksika hem de Kanada ile sınır ticaretine yeni hükümler getiriyordu. Anlaşma “sınırdan mal geçer, insan geçemez” prensibi üzerine oturuyordu. Böylece büyük şirketler montaj işlerini sınırın hemen öte tarafında vergisiz yaptırabileceklerdi. Maquiladora’lar bu tarihten itibaren ekonomik bir patlama yarattılar. Beş yılda iş gücü oranı yüzde 86 oranında yükseldi.
Hayat standartları yükselen ABD’nin aynı oranda artan iş gücündense Meksikalıları çalıştırmak, şirketlerin kâr paylarında gözle görülür bir artışa yol açmıştı. Maquiladora ile ABD ve Meksika yasaları ile elde edilen sosyal güvencelerden muaf olarak işçi çalıştırma olanağı doğmuştu. Meksika’nın kuzey sınırı genç işsiz nüfusun akınına uğradı. Yeni ticaret bölgesinde işe alınanlar fakir genç kadınlardı. Ülkenin farklı kırsal bölgelerinden gelen bu kadınların tercih sebebi, iş güvenliği ve erkeklere göre daha az meyilli olmalarıydı.
Juarez’ın kadınları
Maquiladora’lar, kısa zamanda Meksika ekonomisinin can damarı haline geldi. Meksika hükümetleri, işçi ücretlerini ABD şirketlerinin istediği seviyeye çekmek için Peso’da devalüasyona gitmeyi kabul etti. Çünkü Maquiladora ekonomisi ülkeye neredeyse petrol kadar döviz girdisi sağlıyordu. Her ne kadar Meksikalı genç kadınlar sağlıksız koşullarda, ABD’lilerin saat başı ücretinin altıda birine çalışıyor olsalar da, aldıkları ücret Meksika hükümetinin verdiği asgari ücretin üç katıydı.
Maquiladora’ya sahip sınır şehri olan Ciudad Juarez, bir anlamda Meksika ekonomisinin kalbi sayılırdı. Ancak Juarez hiçbir zaman ekonomik büyümenin yarattığı canlılığı yaşayamadı. Aksine ekonomi geliştikçe şehir daha da tekinsiz bir ün kazandı. Uyuşturucu kartellerinin ve fuhuşun merkezi oldu. 1993’ten itibaren Juarez’deki kadın cinayetlerinde bugüne kadar 800 civarı ölüm belgelendi. Ölülerin tam sayısının bilinmemesinin sebebi çok sayıda cesedin Chiahua Çölü’ne bırakılması. Ölüm raporlarına ulaşılan kadınların yarısından azının soygun veya çete savaşları sebebiyle öldürüldüğü, sadece üçte birinin cinsel saldırı sonucu öldürülmüş olması kadın şiddetinin yoğun yaşandığı bölgelere göre farklı istatistiklerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Araştırmalar, öldürülen kadınların esmer tenli, ince yapılı ve siyah saçlı olduğunu ortaya koyarken, bir diğer özellikleri Maquiladora’larda çalışıyor olmaları.
Şirket-mafya ilişkisi
Cinayetlerin ağırlık merkezini NAFTA çerçevesinde ortaya çıkan iş gücü piyasasının oluşturduğu kabul ediliyor. ABD’li şirketlerin ucuz eleman istihdamı için bölgedeki mafyayı kullanmalarının ise cinayetlerin asıl sebebi olduğu tahmin ediliyor. Çünkü serbest ticaret bölgesinde Meksika yasaları, ekonomik çıkarın altında ezilirken, aldıkları ücretten yakınan genç kadınları ortadan kaldırıp, yerine yenilerini getirmek bölgedeki mafya için oldukça kârlı bir iş.
NAFTA’nın geleceği NAFTA’yı ABD tarihinin en kötü anlaşması olarak tarif eden Donald Trump’ın bu anlaşmayı iptal etmesi veya yeni vergi ve gümrük yaptırımları eklemesi beklenirken Maquiladora’ların geleceği de merak konusu. Meksika sınırına örmek istediği duvarla, göçmen karşıtı politikalarını hayata geçirmek isteyen Trump’ın bir başka hedefi de ülke içindeki istihdamı artırmak. Her ne kadar amaçları arasında Maquiladora’daki kanunsuzluğu bitirmek yer almasa da Trump’ın çok eleştirilen göçmen politikası Juarez’in kadınları üzerindeki tehdidin sona ermesi için de bir adım olabilir. |
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Araştırma: Olası bir savaşta Türkiye'nin kaybı ne olur?