'Açılım sevdalıları ile görüşeceğimiz bir konu olamaz'

MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Giresun'un merkeze bağlı Tekke Köyü'nde düzenlenen, ''Yakup Halife Hazretleri Anma ve Tanıtma Programı''na katıldı. Yakup Halife'nin köyde bulunan türbesini ziyaret eden Vural, dua etti. Oktay Vural, ziyaretin ardından bir gazetecinin, 'AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, Başbakanın görüşme talebini siyasi parti liderlerine iletmesi ve sizin partinizin bu görüşmeye davet edilmemesi konusunda neler düşünüyorsunuz' sorusu üzerine, ''Kem söz sahibine aittir. Bugün maalesef PKK terör örgütünün cesaretlendirilmesine ve bölücülüğün azmasına sebebiyet veren AKP'nin açılım politikaları ve siyaset anlayışıdır. Hüseyin Çelik gibiler, Bülent Arınç gibiler PKK'yı aklayıp, Türkiye'de terörle mücadele edenleri suçlama telaşına düşmüşlerdir'' diye konuştu.

MHP'nin 41 yıllık şerefli mücadelesinde, bu milletin birlik ve bütünlüğünü savunduğunu, milliyetçi ve muhafazakar bir parti olduğunu belirten Vural, şunları söyledi: ''Dolayısıyla kendilerine sormak lazım PKK'nın, İmralı canisinin sözde elçilerini Hakkari'de karşıladıkları zaman devlet merasimi yapıp, ondan sonra devlet merasimine Habur'da 'ne güzel şeyler oluyor' diyenler kendileriydi. İmralı canisinin yalnız kaldığından şikayet edip, yanına arkadaş gönderenler ve ithal duvar kağıtlarıyla o hücresini yenileyenler kendileriydi. PKK terör örgütü demeyip BDP ile görüşenler kendileriydi. Aynaya bakmalarını tavsiye ediyorum. Dolayısıyla MHP olarak kandan beslenenlerin aslında, 'analar ağlamasın' diyerek, Türkiye'nin çözülmesi senaryolarını Türkiye'ye diretenlerdir. Açılım peşinde koşanlardır.''
 

'MHP bu kararlı tutumunu devam ettirecektir'

Vural, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, terörü azdıran siyasi anlayıştan vazgeçilmedikçe Başbakanla görüşmeyeceğini ifade ettiğini anlatarak, şöyle devam etti: ''Eğer Türkiye'yi, ülkeyi düşünüyorlarsa Cumhurbaşkanının düzenleyeceği bir toplantıda görüşlerini ifade etmeye yanaşacaklarını belirtmiştir. Kaldı ki Cumhurbaşkanı ile görüşüldü. Sayın Cumhurbaşkanı ile terör konusunda yapılması gerekenler ifade edildi. Sayın Genel Başkanımız, Sayın Başbakana bir çağrıda bulunmuştur. Bu çağrı ise İmralı canisini muhatap almaktan vazgeçtiğini açıkla, Irak'ın kuzeyini PKK'ya açan Barzani'ye kırmızı halı döşemekten vazgeç, Büyük Ortadoğu Projesi başkanlığından ayrıl ve şehide kelle dediğinden dolayı, şehit olan askerlerimize, 'askerlik yan gelip yatma yeri değildir' dediğinden dolayı, 'Türk milletinden özür dile' demiştir. Anlaşılan odur ki 'kelle' deme niyetini, İmralı'yı muhatap alma zihniyeti hala ortadadır. Bu ayıp bile Başbakanın yanlıştan dönmediğini ortaya koşmuştur. Bu milleti uçuruma götüren, cumhuriyetle bir hesaplaşma dönemi açıp, bu milletin kimliğini ortadan kaldırıp, bölmek isteyen açılım sevdalıları ile bizim görüşeceğimiz bir konu olamaz. Kim görüşecekse gitsinler görüşsünler.''

Cumhuriyetin kurduğu temeller ekseninde, milletin bir ve bütün kalacağını ve devleti yaşatacağını vurgulayan Vural, şunları kaydetti: ''Bunu herkes böyle bilmelidir. Terörle mücadele yerine müzakere ve mütakere anlayışlarıyla Türk milletinin milli kimliğini bozup, Türkiyelilik safsatalarını hazmettirmek isteyenlere karşı MHP'nin görüşecek bir konusu yoktur. MHP bu kararlı tutumunu devam ettirecektir. Hükümeti de uyarıyoruz, terörle müzakere etme, terörle mütakere çağrısı yapma. Bölücülükle ve terörle mücadele et. Bu ülkenin birlik ve bütünlüğünü, cumhuriyeti kuran iradeye sahip çıkma kararlılığını göster, uyarımız budur. Bundan sonra AKP'yi bu yaptıklarıyla takip etmeye devam edeceğiz. Sanatçılarla, topçu ve popçularla görüşmekten ne sonuç çıktı? Başbakan ucu belirsiz ve kendisinin bildiği yabancı senaryoların taşeronluğunu yaptığı sürece Türkiye'nin direnç noktalarını mahkum etmek istiyor. MHP olarak biz bu konuda tecrübeli bir hareketiz. Sayın Başbakanın bu senaryolarının taşeronu olmayacağız.''

"Ülkede satılmayan hiçbir şey kalmadı"

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye'nin ekonomi politikasının yabancılaşması nedeniyle, ülkede satılmayan hiçbir şeyin kalmadığını savundu.

Vural, Giresun İl Özel İdare Kültür Sitesi Toplantı Salonu'nda düzenlenen, ''Çözülen Türkiye'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'de bugün bankacılık sektörünün yüzde 65-70'i gibi çok önemli bir kısmının yabancı kuruluşların elinde bulunduğunu belirtti.

Hükümetin, vatandaşı yabancı bankalara borçlandırdığını iddia eden Vural, ''Affedersiniz ama bizi inek gibi sağıyorlar. Vatandaşı yabancı bankalara borçlandırıyorlar, bu bankalar vatandaşımız sayesinde karını yüzde 49 oranında artırıyor'' dedi.

Vural, küçük esnafın, bakkalların durumunun her geçen gün kötüye giderek bittiğini, buna rağmen Türkiye'nin en küçük kentlerinde bile yabancı yatırımcılara ait büyük alışveriş merkezlerinin açıldığını vurgulayarak, şunları söyledi:
''Bakkal bitiyor, esnaf bitiyor, onların umurunda mı? Şehir merkezlerinde zincir marketler kuruyorlar. Bu zincir marketler yurt dışından yaptıkları yabancı ithalatı bize satıyorlar, cebimizdeki parayı da alıyorlar. Biz çalışıyoruz, onlar yiyor. İşimize, aşımıza, toprağımıza, fındığımıza, her şeyimize el atıldı. TELEKOM, TÜPRAŞ, PETKİM ve daha birçok kuruluş satıldı. Giresun'da SEKA Kağıt Fabrikası, Sunta Fabrikası, Adel Kalem Fabrikası satıldı. Artık hiçbir şey yok. Türkiye'nin ekonomi politikasının yabancılaşması nedeniyle ülkede satılmayan hiçbir şey kalmadı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bakkal ve küçük esnaflardan rahatsız, onlara birleşmelerini söylüyor. Adam küçük nasıl birleşsin, neyle birleşsin? Küçük esnaf, bakkallar zor durumda. Buna tedbir almıyorlar. Çünkü perakende piyasamızı yabancı alışveriş merkezlerine açtılar. Yazık, günah.''

Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'deki eczane sayısının da azalmasını istediğini ileri süren Vural, şöyle devam etti:
''Türkiye'de 25 bin eczane bulunuyor. Bunların 8-10 bin tanesini kapatacaklar. Niye, çünkü yandaş, zincir eczane kuracaklar. Böylece bakkaldan alışveriş yapar gibi, sosyal güvenlik kapsamı dışındaki ilaçları satıp halkın cebinden parasını alacaklar. Aşımıza, bakkalımıza, eczanemize, her şeyimize el uzattılar. Ülkenin 2002 yılında 220 milyar dolar borcu vardı. Şimdi bu rakam 500-550 milyar dolara çıktı. Ülkenin borcu 2 katından daha fazla arttı. Türkiye'nin geldiği durum budur.''

Konferansa, MHP Giresun Milletvekili Murat Özkan ile parti yöneticileri katıldı.