“Akademisyenlik ‘Hiçbir şey olamadı, akademisyen olsun’ mesleğine dönüşüyor"
Gerekçe gösterilmeden üniversitedeki sözleşmesi feshedilen Yrd.Doç.Dr Aybike Serttaş, “Akademisyenlik ‘Hiçbir şey olamadı, akademisyen olsun’ mesleğine dönüşüyor. Bunda sadece öğrenciler sorumlu değil" diyor.
Arel Üniversitesi tarafından gelecek akademik yıl için sözleşme imzalattırıldı, ardından "yanlışlık olmuş" denilerek gerekçe gösterilmeden işine son verilen Yrd.Doç.Dr Aybike Serttaş, “Akademisyenlik Türkiye’de hızla ‘Hiçbir şey olamadı, akademisyen olsun.’ mesleğine dönüşüyor. Bu algının tek taraflı yaratılmadığı aşikâr...” diyor.
İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Aybike Serttaş’a, üniversite yönetimi tarafından ilk olarak gelecek akademik yıl için sözleşme imzalattırılmış, ardından "yanlışlık olmuş" denilerek işine son verilmişti.
Hocalarının hiçbir gerekçe gösterilmeden işine son verilemesi bir grup İletişim Fakültesi öğrencisi tarafından protesto edilmişti. Arel Üniversitesi Tepekent Kampüsü içerisinde bir araya gelen öğrenciler “Aybike Hoca Yalnız Değildir”, “Hocamızı Geri İstiyoruz” yazılı dövizler taşımıştı.
Halkwe'den Çağdaş Gökbel'e konuşan Yrd.Doç.Dr Aybike Serttaş, öğrencilerin kendisine verdikleri destek için "Bu olayı üniversiteye dönmek açısından değil de öğrencilerimin vefası açısından çok kıymetli buldum. Ayrıca dijital aktivizm konusunda başarılı öğrenciler yetiştirmiş olduğumuzu da gördüm. Öğrencilerimizin bu medeni ve seviyeli tepkisi, üniversite yönetiminden büyük tepki topladı. İçinde yaşadığımız dönemin ruhunu anlayamamak bu olsa gerek. Bu yaş grubundaki insanlara asla zorla bir şey yaptıramazsınız ve ayrıca sosyal medyada kendilerini ifade etmelerini engelleyemezsiniz. Ayrıca bütün bu sürecin haber olması da üniversitenin hiç hoşuna gitmedi. Oysa biz öğrencilerimize İletişim Fakültesi’nde medyanın haber yayma ve vatandaşın haber alma hakkını anlatıyoruz. Bir olayın, haber değeri varsa haber yapılması, üstelik etik kurallar da gözetildiyse suç değildir. Üniversite de köhne bir mağara değildir. Dış çevreyle kopmaz ilişkilerimiz var. Bu bizi besler ve geliştirir. Dışa kapalı, hiçbir eleştiriye açık olmayan, tek taraflı iletişimin geçerli olduğu ve üstün asta karşı sözünün tek kabul edilen gerçek olduğu bir üniversite olamaz." diyor.
"Akademisyenlik Türkiye’de hızla “Hiçbir şey olamadı, akademisyen olsun” mesleğine dönüşüyor. Bu algının tek taraflı yaratılmadığı aşikâr. Kendisine özel ilanlar açılarak ve bu şekilde bu ilanlara başkalarının başvurması engellenerek öğretim elemanı kadrosuna dâhil edilenlerden tutun, yabancı dil sınavını veremediği için çeviri metinleri önceden alıp başkasına çevirtmekte beis görmeyen yardımcı doçent adaylarına kadar pek çok vasat akademisyenin bu algıda payı var elbette." diyen Serttaş, "Akademisyenlik bir gönül verme işidir, maddi getirisi için yapılabilecek bir iş değildir" diyor.
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Araştırma: Olası bir savaşta Türkiye'nin kaybı ne olur?