Aksanat'ta: Özgün Olmamanın Damgasını Taşımak

Düşünce tarihi, eleştirel teori ve görsel kültür alanlarındaki çalışmalarıyla tanınan Martin Jay, 1-2 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek “Özgün Olmamanın Damgasını Taşımak: Adorno’nun Sahicilik Eleştirisi” başlıklı sempozyumda Heidegger’in “otantiklik/özgünlük jargonu”na meşhur saldırısından çok önce Adorno’nun bir samimiyet ve sahicilik etiğinin ideolojik tehlikelerine karşı uyarıda bulunduğunu, Minima Moralia’daki en keskin aforizmalarından “altın ayarı”nda otantiklik/özgünlük fikrinin içerimi olan bütünleşik, kendine-yeten öznellik modelini eleştirdiğinden söz ediyor.

Jay, Adorno’nun aynı eserin başka noktalarında çok farklı bir otantiklik/özgünlük anlayışını da savunduğunu söylüyor: Modern hayattaki kırılma ve yabancılaşmalara dair dürüstlüğü ve ideolojik-olmayan bir özne kavramının ötekilik taklidini gerektireceğine dair bir farkındalığı içeren bir anlayış... Bu konuşma, Adorno’nun savunduğu şeyi performatif olarak canlandırdığını göstererek Walter Benjamin’in otantiklik/özgünlük eleştirisine olan borcunu inceliyor.
 

Fotoğraf ve Olay

Romancı ve eleştirmen John Berger, “Fotoğrafın iş gördüğü dil, olayların dilidir,” diye yazar. “Olay” tam olarak nedir peki? Jay, konuşmasında Deleuze, Foucault, Derrida ve Badiou gibi yakın dönem Fransız kuramcıların bu soruya verdikleri yanıtlardan faydalanarak, fotoğrafın olayları yakalama ve muhafaza etme yollarını inceliyor. Roland Barthes’ın “studium” ile “punctum” arasında yaptığı meşhur ayrımı anlamak için yeni bir yol öneriyor ve fotoğraflara anlam vermede nominalizmin önemi hakkında kendisinin geliştirdiği daha kapsamlı argümana zamansal bir boyut ekliyor. Konuşmadaki örnekleri, Fransız basın-fotoğrafçısı Serge Hambourg’un Paris’teki 1968 “olayları”na dair imgeleri oluşturuyor.

Etkinlik ücretsizdir.

www.akbanksanat.com