"Alerjik rahatsızlıklar için hekim kontrolü şart"

Prof. Dr. Şendur, özellikle bahar aylarında çevredeki polen ve bitkisel etkenler nedeniyle alerjik vakalarda önemli ölçüde artış yaşandığına dikkati çekti.

Halk arasında bahar nezlesi olarak bilinen, havada uçuşan polenlere, çam ve çiçek tozlarına, çeşitli bitkisel faktörlere karşı insanların, genetik özellikleri nedeniyle alerjisinin oluşabildiğini bildiren Şendur, gözlerde ve burunda akıntı, kızarıklık ve şişkinlik, baş ağrısı, dudakta şişkinlik, deride kızarıklık, döküntü, hapşırma gibi vücudun reaksiyon verdiği alerjik durumlara karşı tedavinin büyük önem taşıdığını bildirdi.

Vakalarda rahatsızlığın belirlenmesinin ve uygun tedavinin yapılmasının ihmal edilmemesi gerektiğini dile getiren Şendur, şöyle devam etti:
"Alerjik hastalığı olan kişilerin gittikleri yerlerde mutlaka dermatoloji uzmanı olmalı. Günümüzde ne yazık ki hastalar, rahatsızlıklarını bildiğini söyleyerek, ilaçlarını kendi kullanıyor. Ya da eczanede kendilerine belirli ilaçlar verilip gönderilebiliyor. Bu çok yanlış. Çünkü dermatolojide birbirine çok benzeyen hastalıklar var. Olaya 'basit bir alerji, al bu hapı kullan, geçer' şeklinde bakmamak lazım. Kesinlikle hastalığın adının konulması gerekiyor. Nedeninin belirlenmesi, ayırt edilmesi, tedavinin buna göre düzenlenmesi gerekir. Bunun ardından hasta bilgilendirilerek, vücudun alerjik unsurlara karşı duyarlılığını azaltan ilaçları kontrol altında kullanması gerekir."

Alerjik rahatsızlıkların bünyeye göre çok şiddetli geçebildiğini, bu nedenle doktor kontrolünün kesinlikle ihmal edilmemesi gerektiğini kaydeden Şendur, "Bazı kişilerde ailesel yatkınlık da varsa, alerjik vakalar çok şiddetli reaksiyonlara neden olabiliyor. Hastalık ciddi takip edilmezse önemli sorunlar ile karşılaşılabilir. Tedaviyi ihmal eden hastalarda daha büyük problemler oluşabiliyor" dedi.

Bu tür rahatsızlıklara da örnek veren Şendur, vücudu kırmızı döküntülerin kaplayabileceğini, buna bağlı olarak da böbrekler, karaciğerin etkilenebileceğini bildirerek, "Bu tür hastalarımız var. Hatta yoğun bakım görenler dahi oldu, bir süre daha tedaviye gelmeselerdi daha kötü sonuçlar yaşayabilirlerdi" ifadesini kullandı.
Gözlerdeki akıntı nedeniyle sürekli kortizonlu damla kullanan bir hastayı da örnek göstererek, gözlerinde katarakt oluştuğunu, buna yönelik geçirdiği ameliyat sonrasında ise görme yetisinin düştüğünü bildiren Şendur, ihmal edilmesi durumunda önemli sağlık sorunlarına yolaçabilen alerjik durumların önemsenmesi ve ilaçların da mutlaka hekim kontrolünde alınması gerektiğini vurguladı.