Altay camiası gergin

Melih Tandoğan, yaptığı yazılı açıklamada, takımın küme düşmesinin ardından Taşpınar'ın verdiği beyanatta, ''Bugüne kadar takımı iki kez küme düşüren başkan olarak hala suçlu arayışını sürdürdüğünü, camiayı, hatta tüm İzmir'i suçladığını'' kaydetti. Taşpınar'ın yapması gereken tek şeyin kongre kararı alarak görevi bırakmak olduğunu savunan Tandoğan, açıklamasında şunları kaydetti:

''Sayın Taşpınar, sanki takımı düşüren o değilmiş gibi hala emir kipiyle beyanat vermektedir. Mali açıdan düşmüş takım olarak nitelendirdiği borç yükünün önemli bir bölümü Taşpınar'ın yöneticilik dönemine rastlamaktadır. Taşpınar'ın yöneticilik dönemi, her zaman camiayı bölen, kendisinden önce gelen yönetimleri suçlayan bir tavırla sürmüştür. Kendisinden önce gelen yönetimler takımı ilk 6 finallerine taşırken, Taşpınar yönetimi takımı daha önce olduğu gibi küme düşürmüştür. Borç yükünden bahseden bir başkanın, takımı o borç yükünden daha fazla gelirden yoksun bırakması tartışılması gereken asıl konudur.''

Melih Tandoğan, camiadan kimsenin kendisiyle tartışmaya girmediğini ancak Taşpınar'ın ''yöneticiliği beceremediğini'' ileri sürerek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

''Taşpınar ve ekibi, başta ben olmak üzere önceki başkanları sürekli rahatsız etmiş, yasa dışı ve kural dışı davranışlar sergilemiş, baskı kurarak, 'alacağımızı silme' konusunda tehditkar davranmıştır. Ona yakışan kendisine verilen emaneti koruyamamış bir başkan olarak, emaneti yeniden camiaya teslim etmesidir. Bundan sonra kimin geleceği, kimin gideceği Taşpınar'ı ilgilendiren bir konu değildir. Hala camia büyüğü gibi davranması abesle iştigaldir.''