Ankara Genel Sekreteri uyardı

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, Ortadoğu turu çerçevesinde temaslarda bulunmak üzere  Ankara’ya geldi. Genel Sekreter, Kosova ve Bosna Hersek temaslarını tamamlayarak Ankara’ya dönen Dışişleri Bakanı Ali Babacan tarafından karşılanmasının ardından, Babacan ile birlikte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmek üzere Çankaya Köşkü’ne gitti. Basına kapalı gerçekleşen görüşmede Babacan da bulundu. Edinilen bilgiye göre, Gül, Gazze’de yaşanan dramın bölgede uzun vadeli yaralar açma ihtimali olduğunu belirtirken, “yeni nesillerin de öfkeyle büyüdüğüne” dikkat çekti. Gül, Gazze’de yaşanan trajedinin BM’nin itibarına zarar verdiği ifade ederek, bir an evvel ateşkesin sağlanması gerektiğini vurguladı. BM Genel Sekreteri Ban da Türkiye’nin ateşkes sağlanmasına yönelik aktif politikasını memnuniyetle izlediklerini dile getirdi. Ban, Arap dünyasındaki bölünmenin giderilmesi için Türkiye'nin çabalarını sürdürmesini istedi. Kıbrıs konusuna da değinilen görüşmede, Cumhurbaşkanı Gül’ün, BM’nin daha aktif olmasını istediği belirtildi.

Çankaya Köşkü’ndeki görüşmenin ardından Ban Ki Mun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakanlık Resmi Konutu’nda bir araya geldi. Erdoğan ve Ban Ki Mun, Babacan’ın da katılımıyla bir görüşme yaptı. Bu görüşmeden basın mensuplarının kısa bir süre görüntü almasına izin verildi, açıklama yapılmadı. Görüşmenin ardından Erdoğan, Ban Ki Mun onuruna akşam yemeği verdi. BM Genel Sekreteri Ban, Başbakan Erdoğan’la sohbeti sırasında, bölge ülkelerine yaptığı ziyaretlerin çok olumlu ve yapıcı geçtiğini anlattı. Ban, Türkiye’nin barışı sağlama girişimlerinin de önemli olduğunu ve uluslararası toplum nezdinde çok takdir topladığını söyledi.

Türk yetkililer, ziyaret sırasında Ban Ki-Mun’a, “BM’nin daha etkin olarak devreye girmesi, örgütün etkinliğinin ortaya konması açısından önemli. Uluslararası toplum BM’den bunu bekliyor. BM gelişmeleri izlemekle yetinmenin dışında, daha fazla inisiyatif alabilir. Türkiye’nin bu konudaki girişimlerine de BM doğrudan destek olursa, Gazze’de ateşkes o kadar çabuk sağlanır” görüşünü iletti.

Genel Sekreter, tura çıkmadan önce gideceği ülkelerde ateşkesin sağlanması, Filistin halkının korunması, Gazze’ye geçişlerin açılması, silah kaçakçılığının önlenerek sınırların güvenliğinin sağlanması, Batı Şeria ve Gazze’de yaşayan Filistinlilerin kendi aralarındaki birliğin sağlanması konularının üzerinde duracağını açıklamıştı.

Öte yandan Türkiye’nin çözüm için ortaya koyduğu önerilerin de Hamas ve İsrail arasında zemin bulmaya başladığı öğrenildi. Bu çerçevede, önce kısa dönemli ateşkesin sağlanması sonra da İsrail ile Hamas arasında kalıcı bir ateşkesin tesis edilmesi yönünde çabalar da yoğunlaştırıldı. Kaynaklar, özellikle bazı Arap ülkelerinin El Fetih ile Hamas arasındaki uzlaşma çabalarında Türkiye'nin yer almasını istediğini dile getiriyorlar.

Uluslararası güç ve Türkiye’nin bu güçteki konumunun da söz konusu müzakerelerin sonunda belirleneceği dile getiriliyor. Söz konusu gücün silahlı ya da silahsız olup olmamaması ve hangi yaptırımı uygulayacağının belirlenmesinin önemli olduğu belirtiliyor. Dışişleri Bakanlığı da dün yaptığı açkılamada Gazze’de 27 Aralık 2008’den buyana yaşanan trajedinin devam etmesinden derin üzüntü ve kaygı duyduğunu belirterek, İsrail’e, yaptığı askeri harekatını derhal durdurma çağrısını yineledi. Açıklamada, trajedinin boyutlarının tahammül sınırlarını aştığı belirtilirek, can kaybının artmasına neden olan askeri saldırıların yoğunlaşması kınandı.