"Anlaşılıyor ki bu iş referanduma gidecek..."

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nu (TUSKON) ziyaret ederek, Anayasa değişikliği paketi hakkında bilgi verdi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.03.2010 - 11:20

Basına kapalı olarak yaklaşık bir saat süren toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, bir şeyi herkesin dikkatle görmesi gerektiğini belirterek, anayasa değişikliğinin artık bir toplumsal talep haline geldiğini, sadece akademisyenlerin veya entelektüel çevrelerin tartıştığı konu olmaktan çıktığını söyledi.


Toplumun çok büyük bir kesiminin değişiklik talep ettiği konuda siyaset kurumunun bunu görmezden gelmesinin mümkün ve doğru olmadığını vurgulayan Çiçek, halkın böyle bir talebi dile getirmesinin Türkiye'de bir anayasa sorunu bulunduğunu ortaya koyduğunu kaydetti.

Aslında bu sorunun varlığının 28 yıldır kabul edildiğini belirten Çiçek, hemen hemen tüm siyasi partilerin, bu konuyu bilimsel alan olarak seçen akademi, bilim dünyası ve entelektüel çevrelerin mevcut Anayasa'nın değişmesi gerektiği yönünde sayısız yazı, makale kaleme aldığını ve sempozyum düzenlediğini anlattı.

Çiçek, ''Artık bu haliyle bu Anayasa'nın varlığını sürdürmesi mümkün gözükmemektedir. Bu Türkiye'nin önünü tıkıyor. Anayasada sorun varsa bunun tabii olarak yansıması anayasal sorunlar olarak toplumun önüne çıkıyor. Bugün yaşanan, karşılaşılan sorunların temelinde de Anayasa'dan kaynaklanan sorunlar var'' diye konuştu.

Bunun sadece kendi fikri olmadığını, ''bugün bu değişikliğin sırası mı, bugün olmasın, başka zaman olsun'' diyenlerin 1993'te TBMM'ye sundukları tekliflere ve raporlara bakıldığında söylediklerinin aynısının görüleceğini anlatan Çiçek, şöyle konuştu:
''28 senedir tartışılan ve bir değişikliğe tabi tutulması gerektiği siyasi kurumdan talep edilen bir Anayasayı siyaset kurumunun da bir an evvel ele alıp, değişikliğe tabi tutmasında ve bu talebi karşılamakta sayısız fayda vardır. Bizim arzumuz tabiatıyla değişmez maddelerin dışındakilerin bir bütünlük içerisinde değişikliğe tabi tutulmasıdır. Parti olarak da şahsen de öyle düşünüyoruz ama bunun mümkün olamayacağı değişik temaslardan, ortaya çıkan tablolardan ve demeçlerden anlaşılmaktadır. Madem ki bir bütünlük içinde tümünü değiştirme imkanımız yok, kısmi değişiklikler de olsa Türkiye'deki demokrasi standardının yükseltilmesi, AB müzakerelerini yürüten bir ülkenin Avrupai anlamda bir demokrasiyi Türkiye'de kurumsallaştırması, iyi işleyen bir demokrasi, devlet ve en verimli şekilde çalışan kurumsal yapıları millete kazandırmak adına böyle bir değerlendirme yapıp, toplumun önüne geldik.''

Teklifteki maddelerin artabileceğini, önerilerin değerlendirileceğini kaydeden Çiçek, şöyle devam etti:
''Bir kısım sözcülerin, konuşmacıların 'efendim bu iş aceleye getiriliyor, aceleye getirilmemesi lazım' gibi ne anlama geldiğini değerlendirmekte zorlandığımız bir kısım itirazlarıyla karşılaşıyoruz. Bir konu 28 sene tartışılıyorsa 'bu işe aceleye geliyor' demek ne kadar doğrudur. Tam tersine bir kısım çevreler, millet 'geç kaldınız' derken bir kısmının 'aceleye getiriyorsunuz' demesini çelişki olarak görüyorum. Bu iş gerçekten geç kalmıştır. Ne kadar erken bu değişiklikler yapılabilirse Türkiye anayasadan kaynaklanan sorunları gündeminden çıkarmış olacaktır. Ümit ediyoruz bu süreç milletimizin lehine, hayrına olacaktır. Arzu ederiz ki en geniş çapta uzlaşı olsun, bunu arıyoruz.''

 

Anayasa Mahkemesi'ne gitme ihtimali

Çiçek, bir gazetecinin ''Anamuhalefet partisi, 'referanduma gitmeden bunu Anayasa Mahkemesine taşıyacağız' diyor. Anayasa Mahkemesinin kontrol yetkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Kendimi Anayasa Mahkemesinin yerine koyarak bir yanıt veremem, haddim değil. Hazırladığımız taslağın uluslararası hukuka, Anayasaya uygun olduğu kanaatindeyiz, bundan hiç tereddütümüz yok. Götürmek istiyorlarsa Anayasa'daki şartlar gerçekleştiği takdirde götürebilirler. Başvuru hakkı vardır engellemek istemeyiz. Demokraside nihai kararı millet verecektir. Anlaşılıyor ki bu iş, referanduma gidecek eğer 367'yi bulamazsak. Biz millet adına yetki kullanıyoruz, asilin kendisine gideriz, asilin de böyle yanlış cevap verenlere vereceği tarihi cevabı olacaktır. Milletimiz her defasında kendisini yöneten siyasetçilerden çok önde olmuştur, bu inancımda en ufak bir tereddütüm yok. Ben milletimize güveniyorum. Millete gideriz, millet ne karar verirse başımızın üstündedir, diğerleri de böyle söylesin.''

''Referanduma gidilirse bunu hükümete güvenoyu olarak değerlendirir misiniz'' sorusu üzerine Çiçek, ''Bu, işin çarpıtılmasıdır. Milletimiz bu olgunluğa sahiptir. O tür konuyu saptırmaya çalışanlara da fırsat vermeyecektir. En geniş güvenoylaması seçimdedir zaten, o da 2011 yılının en geç 17 Temmuz'una kadar gerçekleşmiş olacak. Güvenoylaması genel seçimdir'' dedi.

 

Meral'in konuşması

TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral de ''TUSKON olarak hükümetin mevcut Anayasa'da değişiklikler yapma girişimini destekliyoruz'' diyen Meral, değişiklik önerilerinin Meclise getirilmeden önce kendilerine sunulmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Ülkenin yeni, sivil ve demokratik bir anayasaya ihtiyacı olduğunu düşündüklerini belirten Meral, şöyle konuştu:
''İktidar ve muhalefetiyle TBMM'deki tüm vekillerimiz, tarihi bir sorumluluğu omuzlarında taşımaktadır. Soğuk savaşın sürdüğü 1980'lerin korku temelli siyaset sistemine ve dışa kapalı korumacı ekonomik sistemine göre hazırlanmış mevcut anayasamız, günümüz Türkiyesinin ihtiyaçlarına cevap veremez haldedir. Artık yeni bir anayasa hazırlayarak tüm vatandaşlarımızın istek ve ihtiyaçlarını karşılayacak çağdaş düzenlemelerin önünü açmak acil bir görev haline gelmiştir. Açıkta görülüyor ki iktidar üzerine düşeni yapmıştır.''

Meral, hazırlanan Anayasa değişiklik taslağını uzmanlarla çalıştıklarını ve önerilerini bir dosya halinde sunduklarını belirtti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler