'Askeri görüntüyü kaldırıyoruz'

Bayramlara yeni düzen getirilmesiyle ilgili konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bayramlardaki koyu resmi perdeyi ve askeri görüntüyü kaldırıyoruz" dedi.

'Askeri görüntüyü kaldırıyoruz'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.05.2012 - 13:26

AKP'nin Yüreğir Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen Adana İl Kongresi'nde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü ve uzantılarının, ''tek dil'' dediğinden bahsettiğini ancak kendisinin hiçbir zaman ''tek dil'' ifadesini hiçbir yerde kullanmadığını söyledi.

Afyonkarahisar'dan yola çıktıklarında da Bilkent Üniversitesi'nde kuruluş manifestolarını açıkladıkları gün de bu ifadeyi kullanmadığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Ve ben o zaman 4 tane kırmızı çizgimizin olduğunu söyledim. 3 tane de yine, ayrıca detay olarak üzerinde çalıştığımız ilkelerimizden bahsettim. Neydi o 4 tane temel çizgi, başlık? Bir, 'tek millet' dedik. Çünkü biz ayrışmaya karşıyız, bölücülüğe ve bölünmeye karşıyız. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Romanıyla, Boşnakıyla, Arnavutuyla biz biriz, beraberiz. Ve ne dedik, 'Yaratılanı Yaradan'dan ötürü severiz' dedik. Bizde ayrımcılık yok, tek millet. İki, biz işte burada da gördüğünüz gibi 'Tek bayrak' dedik. Tek bayrak ve bizim bu bayrağımıza laf söyletmeyiz. Bu bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesidir. Yıldızlar şehitlerimizin nişanesidir. Ama terör örgütü ve uzantıları, ne yazık ki bayrağımıza karşı saygısızlıkta sürekli yarış halindeler. Bu bayrak sizi niçin rahatsız ediyor? Üçüncüsü, tek dindir. Dil değil, din, din. Bunu söyledik.''

 

'Devletin içinde devlete müsaade etmeyeceğiz'

Tek devlet ilkesini önemsediklerini vurgulayan Erdoğan, devletin içinde devlete müsaade etmeyeceklerini belirtti. Etnik milliyetçiliğe hayır dediklerini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bizde etnik milliyetçilik olmayacak. Ben Türküm ama ben tüm diğer etnik unsurları Allah için severim ve onlara saygı duyarım. Aynı şekilde benim Kürt kardeşim de beni bu şekilde sever ve bana saygı duyar. Roman da aynı şekilde. Bizde dinsel milliyetçilik de yok. Yani biz, ben Müslümanım ama ben Müslüman olmayana da en az Müslümana duyduğum saygı, en az Müslümanın güvencesi kadar onların da güvencesini sağlamakla mükellefim. O Hristiyan olabilir, Musevi olabilir, ateist olabilir, ne olursa olsun. Onun da güvencesini korumak, sağlamak bizim görevimiz.''

Etnik milliyetçilik, dinsel milliyetçilikle birlikte bölgesel milliyetçiliğe de hayır dediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Yani git bütün yatırımları Batı'ya yap, Doğu'yu, Güneydoğu'yu koy bir kenara, olmaz. 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarının bütününe biz hizmeti götüreceğiz'' dedi.

 

'Ülkede kalkınmayı artık tamamen bir dengeye getirelim'

Bir teşvik paketi çıkardıklarını ve bu pakette Türkiye'yi 6 bölgeye ayırdıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Ama bölgesel teşvikten vazgeçtik şimdi tüm il teşvik yasasını çıkardık. Niye? Derdimiz, ülkede kalkınmayı artık tamamen bir dengeye getirelim. Onun için birinci bölge, ikinci, dört, beş, altı... Tabii beş, altıncı bölgeler çok geri. Bunları ayağa kaldırmamız lazım. Bunları ayağa kaldırdığımız zaman ne olacak, o bölgelerden dörde, üçe, ikiye, bire doğru göç olmayacak. Şimdi Adana ikinci sırada ama yanında Osmaniye beşinci sırada. Şimdi Adanalı kardeşlerim diyorlar ki 'Buradan Osmaniye'ye kaçış olur.' Hiç üzülmeyeceksiniz. Niye? Çünkü Osmaniye dün senin ilçendi. Şimdi Osmaniye ayağa kalktığı zaman, çıta yükseldiği zaman Osmaniyeli Adana'ya gelmeyecek, o yine orada kalacak, niye? Çünkü güçlü bir Osmaniye olduğu zaman niye gelsin Adana'ya, orada kalacak. Ve bundan üzülmeyeceğiz.''

Başbakan Erdoğan, bütün bu adımları atarken, hiçbir zaman basit çıkar hesaplarının, popülist yaklaşımların içinde olmayacaklarını vurguladı.

 

'Daha özlü kutlamalar yapılmasını sağlayacak bir düzenleme getirdik'

Erdoğan, bugün Resmi Gazete'de yayımlanan ulusal bayramların kutlanmasına ilişkin yönetmeliğe de değinerek, bu konuda daha önce kendilerini üzen spekülasyonların söz konusu olduğunu belirtti. Ulusal ve resmi bayramlarla mahalli kurtuluş günleri törenlerinin daha önce 3 ayrı yönetmeliğe göre yapıldığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bundan sonra bu törenlerin 3 ayrı yönetmeliğe göre yapılması artık kalkıyor. En basit bir törende dahi bütün kamu kurumlarıyla çocuklarımız adeta günlerce seferber ediliyor, birbirinin tekrarı olan müsamere tarzı gösteriler sergileniyor. Bütün milletin malı olan 29 Ekim ve 30 Ağustos gibi törenlerin bütün yükü Silahlı Kuvvetlerimize yıkılmıştı. Tarihimizin bu önemli dönüm noktaları sadece askeri yönleriyle öne çıkartılmış, zorunlu resmi törenlere mahkum edilmiş, onun gerisindeki milli ruh ve heyecan geri plana itilmişti. Biz ulusal ve resmi bayramlarımızla mahalli kurtuluş günleri gibi bütün tarihi günlerin üzerindeki koyu, resmi perdeyi ve askeri görüntüyü kaldırıyoruz. Bu etkinliklerin gerisindeki milli ruha ve heyecana uygun şekilde, her vatandaşımızın kendini içinde bulabileceği sadelikte gerçekleştirilmesini sağlayacak bir düzenlemeyi bugün hayata geçirmiş bulunuyoruz. Hiçbir cazibesi olmayan müsamere tarzı gösteriler yerine kamu personelini ve çocuklarımızı yıpratmayacak, daha sade, daha özlü kutlamalar yapılmasını sağlayacak bir düzenleme getirdik. Mahalli kurtuluş günleri ve diğer tarihi gün kutlamalarında bilimsel toplantı, konferans, sergi, yarışma, tiyatro, halk oyunu gösterileri ve konserler gibi etkinliklere yer verilecek. Bundan sonra 29 Ekim ve 30 Ağustos'ta hem cumhurun başı hem de ordumuzun başkomutanı olması hasebiyle tebrikleri Sayın Cumhurbaşkanımız kabul edecek, resepsiyonları da kendisi verecek. Demokratikleşme ve sivilleşme yönünde önemli bir adım olan bu düzenlemenin de ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.''

Yarın önce Gaziantep'e giderek İl Kongresi'ni gerçekleştireceklerini, ardından da Kilis'te Suriyelilerin kaldığı konteyner kampını ziyaret edeceklerini bildiren Erdoğan, ''Bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz yok, hiçbir ülkenin içişlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok ama biz Osmanlı'dan aldığımız güçle, ilhamla, cesaretle, dünyanın her neresinde olursa olsun, mazlumlara, mağdurlara kucak açmış bir millet olarak, aynı şekilde mazlumun, mağdurun hakkını savunmaya devam edeceğiz'' diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler