Atalay'a gensoruya ret

DTP'nin toplumsal barışı tehlikeye sokan uygulamalarla ilgili olarak gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle İçişleri Bakanı Atalay hakkında verdiği gensoru önergesi reddedildi. CHP'li Bülent Baratalı, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı ''herkesi, her yeri gözleyen, dinleyen büyük birader' olarak nitelendirirken, Erdoğan'ın imparatorluk peşinde olduğunu, bunun adının da korku imparatorluğu olduğunu söyledi.

Atalay'a gensoruya ret
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.04.2009 - 17:26

Gensoru önergesinin görüşmesi sırasında DTP milletvekilleri ile  İçişleri Bakanı Beşir  Atalay arasında sık sık tartışma yaşandı. TBMM Genel Kurulu’nda, dün DTP’nin İçişleri Bakanı hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmaması görüşüldü. Önergenin gündeme alınması reddedildi. MHP’li milletvekillerinin de AKP’lilerle “ret” oyu kullanması dikkat çekti. DTP’li Selahattin Demirtaş, toplumsal gösterileri dağıtmak adına yapılanların “sokakta infaz ve cezalandırmaya dönüştüğünü” belirterek, polisin aşırı güç kullanımının tartışılması gerektiğini söyledi. Yerel seçimler sonrasında partilerine dönük operasyonun halen devam ettiğini belirten Demirtaş, “Halkın iradesi engellenemez, bu yolla DTP’ye diz çöktürülemez” dedi. DTP’li Fatma Kurtulan da, bölgede OHAL dönemini aratmayacak bir tablonun yaşandığını belirterek, katıldıkları bazı olaylarda polisin kendilerine karşı da şiddet uyguladığını anlattı.

CHP’li Bülent Baratalı, AKP zihniyetiyle Türkiye’nin hukuk devleti mi yoksa polis devleti mi olduğunun tartışılır hale geldiğini belirterek, Ergenekon soruşturması kapsamında insanların neyle suçlandıklarını dahi bilmeden apar topar gözaltına almanın, aylarca cezaevinde yatırmanın insan haklarıyla bağdaşır yanının olup olmadığını sordu. Baratalı, George Orwell’in meşhur kitabında totaliter bir merkezi tek partinin yönetiminde korku, propaganda ve beyin yıkama ile toplumsal yaşamın altüst edilmesinin konu edildiğini dile getirerek, “Orada meşhur bir büyük birader vardır. Herkesi ve her yeri gözleyen, dinleyen, ülkemizin büyük biraderi ise AKP’dir, sayın başbakandır. Sayın başbakan 2005 yılında çıkan bir yasayla kurulan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ile bu olanağı yakalamıştır. Anlaşılan İstanbul’da verilen ‘son padişah’ ünvanı da başbakana dar geldiği için imparatorluğun peşinde. Bu imparatorluğun adını koymak gerekirse ancak ve ancak korku imparatorluğu diyebiliriz. Bu korku imparatorluğunun kullandığı yöntemin adı ise Ergenekondur” dedi. Baratalı, Deniz Feneri davası hakkında hiçbir ilerleme sağlanamadığına dikkat çekti.

Eleştirilere yanıt veren İçişleri Bakanı Atalay ise, Baratalı’nın sözlerine tepki göstererek “büyük birader” gibi nitelemelere katılmadığını, Güneydoğu’da yaşanan ölümlü olayların hepsinin yargıya intikal ettiğini, bakanlık tarafından da inceleme başlatıldığını söyledi. Şanlıurfa Halfeti’de yaşanan olaylara değinen Atalay, “Binlerce kişi taşlarla güvenlik güçlerine saldırıyor” dedi.  Abartılı güç kullananın, hukuk kurallarının dışına çıkan kim olursa olsun cezalandırıldığını, bu konuda taviz verilmesinin sözkonusu olmadığını anlatan Atalay, bugüne kadar 4 bin 462 kişi hakkında soruşturma açıldığını, bini aşkın polis hakkında disiplin cezası verildiğini, 276 jandarmanın yargılandığını açıkladı. Atalay, Türkiye’nin güvenli bir ülke olduğunu ileri sürdü. Atalay’ın bu sözleri üzerine DTP sıralarından tepki sesleri yükseldi. Kaplan’ın kürsüye yürümesini diğer milletvekilleri engelledi. Görüşmeler sırasında DTP’liler ile Atalay arasında sık sık tartışma yaşandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler