ATO'dan vergi barışının başarı formülü

Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Devletin, birikmiş sigorta primi ve vergi alacaklarının yeniden yapılandırılarak tahsil edilmesi için atılan adımlarla başarılı olmanın formülünün, söz konusu borçların faizinin ödenebilir ve makul bir noktaya indirilmesi olduğunu belirtti. Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, son yıllarda işletmelerin ayakta kalıp istihdam ve üretimlerini sürdürebilmek için Devlete olan yükümlülüklerini zamanında yerine getirmekte zorlandıklarını bildirdi. Konuyu Şubat 2010'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği bir mektupta da gündeme getirdiğini ve yeni bir ödeme kolaylığı getirilmesini talep ettiğini hatırlatan Aygün, "Hükümetimizin yaptığımız bu çağrılara duyarsız kalmayıp, yeni bir ödeme kolaylığını gündeme getirmesini minnetle karşılıyoruz" dedi. Aygün, faizleriyle birlikte 100 milyar TL'yi aşan ve giderek tahsil kabiliyeti güçleşen kamu alacaklarının, tahsil edilmesine yönelik olarak gündeme getirilen vergi ve prim barışının Türkiye ekonomisinin önünü açacağını ve esnafı yeniden dükkânına döndüreceğini bildirdi.
 

Sorunun kaynağı yüksek gecikme zamları

Sorunun, devletin zamanında ödenmeyen vergi ve sigorta primi alacaklarına çok yüksek oranlarda faiz uygulamasından kaynaklandığını ifade eden şu noktalara dikkat çekti: "2005 yılının ilk üç aylık döneminde vergi alacaklarında aylık yüzde 4, Nisan 2005-Nisan 2006 arasında aylık yüzde 3, Mayıs 2006- Kasım 2009 arasında aylık yüzde 2.5 ve Kasım 2009'dan sonra da yüzde 1.95 oranında faiz uygulanıyor. Oysa 2005 yılından bu yana Türkiye'de yıllık enflasyon (ÜFE) yüzde 6-12 oranları arasında kaldı. Enflasyonun bu ölçüde gerilediği bir dönemde, vergi sigorta alacaklarına uygulanan yüksek faiz tüccarımızın, esnafımızın ödeme gücünü aştı."
 

ÜFE uygulanırsa faiz üçte bir oranında azalır

Aygün, hükümetin hazırlıklarını yaptığı ve önümüzdeki bir - iki ay içerisinde yürürlüğe girmesi beklenen ödeme kolaylığı kapsamında tüm gecikme zammı ve faizlerin kaldırılarak enflasyona endeksli yeni bir faiz ve gecikme zammı hesaplanması gerektiğini ifade etti. 2003 yılında uygulanan vergi barışında olduğu gibi yeni faiz hesaplanmasında üretici fiyatlarının (ÜFE) kullanılmasını öneren Aygün, vergi barışının başarısının faizin makul bir düzeye indirilmesine bağlı olduğunu kaydetti. Aygün açıklamalarını şöyle sürdürdü: "2005 yılı Ocak ayında ödenmemiş 100 liralık vergi borcu bugün gecikme zamlarıyla birlikte 277.7 TL'yi, sosyal güvenlik primi borcu ise 245 TL'yi buldu. 2006 yılı ocak ayında ödenmeyen vergi borcu bugün 236 TL'ye, sigorta primi borcu 212 TL'ye çıktı. 2007 yılı Ocak ayındaki 100 TL'lik vergi borcu 204.5 TL'ye, sigorta borcu 177.5 TL'yi aştı. 2008 Ocak ayına ilişkin vergi borcu 174.5 TL'ye, sigorta borcu 150.5 TL'ye yükseldi. 2009 yılı Ocak ayındaki 100 TL'lik vergi borcu 144.5 TL'ye sigorta borcu ise 126.4 TL'ye çıktı. Eğer bu borcun faizi üretici fiyatlarına endekslenirse 2005 yılı Ocak ayındaki 100 TL'Lik vergi ve sigorta borcu devlete 147.9 TL olarak ödenebilecek. Ocak 2006'ya ilişkin borç 140.7 TL'ye, Ocak 2007'ye ilişkin 100 TL'lik borç 128.6 TL'ye, Ocak 2008'e ilişkin borç 120.9 TL'ye Ocak 2009'a ilişkin 100 TL'lik borç ise 112 TL'ye inebilecek."

 

18 ay faizsiz taksit

Aygün, geçmişe dönük faizi enflasyona endekslenerek ödenebilir hale getirilen kamu alacaklarının faizsiz olarak en az 18 ay taksitlendirilerek tahsil edilebileceğini belirtti. Aygün, ayrıca mükellefin ödeme gücüne bağlı olarak vergi dairelerine daha uzun vade belirleme yetkisi de verilmesinin uygulamaya katılımı artırabileceğini kaydetti. Vergi ve prim barışının bu şekilde uygulanması halinde, karşılaştığı borç yükü nedeniyle dükkânını kapatıp işsiz kalan esnaf ve sanatkârın yeniden işinin başına dönerek ekonomiye katkı sağlayacağına inandığını belirten Sinan Aygün, "Bu uygulama her an SGK ve Maliye'nin haciz riskiyle karşı karşıya bulunan esnaf, sanayici, tüccar, zanaatkârımızın önünü görmesini sağlayacak ve yeni yatırım kararlarını korkmadan alabilecekler" dedi.

 

Bütün kamu alacakları dahil edilmeli

ATO Başkanı Aygün, düzenlemenin sadece sigorta primi ile gelir ve kurumlar vergisi gibi vergilerle sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi, resim, harç, fon payı, gümrük vergileri, borç asılları ödenmiş gecikme zammı ve faizleri, bir vergi aslına bağlı olmadan kesilmiş vergi cezaları ile bunlara uygulanan faizler gibi tüm kamu alacak kalemlerinin dâhil edilmesini önerdi.