"Avrupalılar bize üye olun diye yalvarmıyor"

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, AB üyeliği konusunda Türkiye’nin de önemli hatalarının olduğunu belirterek, “AB’ye müracaat eden yani Atatürk’ün çağdaş toplumların seviyesine çıkma ilkesine hizmet eden Fatin Rüştü Zorlu asılmıştır. Bunu çocuklarımızın unutmaması lazım. Sonra 1971’de bir muhtıra geldi, 1980’de bir darbe geldi, sonra bir muhtıra daha geldi” dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.11.2008 - 12:20

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkiye’nin AB’ye üye olması için çalışmaların aynı hızla devam ettiğini söyleyerek, “Biz eğer AB'ye tam üye olacaksak kendi milli kültürümüzü, dinimizi, dilimizi koruyarak, bizi biz yapan özelliklerimizi koruyarak bu birliğe üye olacağız” dedi.

Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu ve Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelinde 13 ilde AB Öykü Yarışması düzenledi. Başkent Öğretmenevi’nde yapılan Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Tibor Varadi’nin de katıldığı AB Öykü Yarışması ödül töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Avrupa Birliği ile ilgili ilk üyelik isteğinin 1959 yılında başladığını ve zikzaklı dönemlerin olduğunu belirterek “Tam müracaatımızın eşiğinde 1960 yılında, bu müracaatı yapan zamanın Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yu biz astık sevgili gençler. Bir askeri darbe yaptık ve bu ülkenin Başbakanı ile beraber Maliye Bakanı ve Dışişleri Bakanını astık. Tabii bu kara bir leke olarak tarihe geçti. Büyük bir ayıp olarak tarihe geçti. AB’ye müracaat eden yani Atatürk’ün çağdaş toplumların seviyesine çıkma ilkesine hizmet eden Fatin Rüştü Zorlu asılmıştır. Bunu çocuklarımızın unutmaması lazım. Sonra 1971’de bir muhtıra geldi, 1980’de bir darbe geldi, sonra bir muhtıra daha geldi. Biz hep Avrupalı dostlarımızsa kızıyoruz ‘bizi niye üye yapmıyorsunuz’ diye. Tabi, AB’nin de hiç suçu günahı yok anlamına gelmez. Bize AB’de zaman zaman zorluk çıkartan yöneticiler var. Ama bu işte bizim hiç kusurumuz yok mu diye sorarsanız, var” dedi.


Bakan Çelik'ten Ecevit'e "AB" sistemi

Bakan Çelik, 1978 yılında, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in o zamanki ismi ile Avrupa Ekonomik Topluluğu’na girmeyi kabul etmemesine de değinerek “Şu anda kendisi merhum oldu bir başbakan. Biz Yunanistan'dan daha önce AB'ye girecekken adeta 'ben küstüm, oynamıyorum' dedi ve işi yarıda bıraktı. Süreç maalesef dondu kaldı. Ama şu anda AB'ye aday ülkeyiz, müzakere tarihi aldık, ancak bu süreç çok hızlı yürümüyor” dedi. Bakan Çelik, AB ile ilgili olarak Hükümet'e yöneltilen “hızlı başladı, sonra hızını, heyecanını kaybetti” eleştirilerini ise “haksızlık” olarak nitelendirdi. Hükümetin bu süreçten vazgeçmesinin söz konusu olmadığının söyleyen Çelik, hükümetin her kademesi ile bu sürece kilitlenmiş olduğunu söyledi.


“Biz yozlaşmadan uzlaşacağız"

Avrupa Birliği’ne girilmesini istemeyen kişilerin AB'ye girilmesi halinde milli kültürün kaybolacağı yolundaki iddialarına da dikkat çeken Çelik, “Şu anda 27 üye ülkesi var. Bu ülkeler arasında dininden, dilinden vazgeçen var mı? Yok. Bunlar çok yanlış, kirli bilgilerdir. Bunun aslı astarı yoktur, doğru değildir. Biz eğer AB'ye tam üye olacaksak kendi milli kültürümüzü, dinimizi, dilimizi koruyarak, bizi biz yapan, bizi başkalarından farklı kılan özelliklerimizi koruyarak bu birliğe üye olacağız. Biz yozlaşmadan uzlaşacağız” dedi.

 

AB üyeliği

AB’nin kuruluş felsefesinde barış, birlik, eşitlik, özgürlük, güvenlik, dayanışmanın bulunduğunu söyleyen Çelik, Türkiye olarak bu ilkeleri desteklediklerini, hiçbirine karşı olmadıklarını ifade etti. Türkiye’nin kendi iradesi ile AB’ye girmeyi istediğini söyleyen Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupalılar, bizim AB'ye üye olmamız için yalvarmıyor. Biz kendi irademizle, ülkemizin ve insanımızın menfaati için bu birlik içerisinde yer almak istiyoruz. Dolayısıyla orada oyunun kuralı neyse ona göre de oynamak zorundayız. AB'deki bazı ülkeler ve bazı liderler diğer üye ülkelerden ve aday ülkelerden istemediklerini bizden istiyor. Ekstra şeyler istiyorlar, bu da büyük bir haksızlık. Bu yanlış. Bu tür söylemler, Türk insanını tereddütte düşürüyor. Şüphesiz ki 27 ülke homojen değil. Birisi bizden yana iken, diğeri bize karşı olabiliyor. Tıpkı Türkiye'deki gibi. Türkiye'deki bütün siyasi partiler AB'ye aynı yaklaşımla mı yaklaşıyor? Biz Türkiye için, Türk insanı için AB'ye adayız ve üye olmak istiyoruz.”
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler